Kediler için antibiyotik ilaçlar veteriner hekimler tarafından reçete edilir. Kedi sahipleri kendi kendilerine ilaç seçimi yapamazlar. Ayrıca reçete edilmeyen antibiyotik kullanımı oldukça sakıncalıdır.
Kedilere Antibiyotik Nasıl Verilir? "Kedilere antibiyotik hap verilir mi?" sorusunun yanıtı, veteriner hekim tarafından reçete edilmesi halinde "evet" şeklinde verilebilir. Kedilerde kullanılan antibiyotikler farklı formlarda olabilir.
Azro şurup, bu şurup kedilerde antibiyotik olarak sıvı formda kullanılan ilaç tedavi yöntemidir. Amoksisilin, yaygın olarak kullanılan idrar yolu için verilen güçlü bir antibiyotik ilaçtır. Sefaleksin, yan etkisi yok denecek kadar azdır. Ağız yolu ile kediye verilir.
Kediler ve köpekler için antibiyotikler birkaç komplikasyon veya yan etki ile gelebilir. Bunlar kusma, ishal, uyuşukluk, halsizlik ve alerji olarak sıralanabilir. Diğer olası yan etkiler arasında iştah kaybı, kızarıklık veya sık kaşıntı (topikal ilaçlar için) yer alır.
Veteriner tarafından reçete edilen antibiyotik hap, merhem ya da iğne şeklinde olabilir. İğneyi veterinerde yaptırmak gerekir. Hapın kullanım şeklini de veteriner tarifine göre uygulamalısınız. Mamaya ekleyerek ya da kedi dostumuzun ağzını zorlamadan açarak verebilirsiniz.
İlgili 35 soru bulundu
Kediye antibiyotik şurup kutu içerisinden çıkan şırınga yardımı ile verilir. Şırınga belirtilen miktarda şurup doldurulur. Ardından başı hafifçe yukarı kaldırılan kediye yavaşça ve nazik bir şekilde ilaç verilir. Bir kişiden yardım almak, şurubun uygun şekilde alınmasına destek olur.
Antibiyotikler ateş düşürmez. Her antibiyotik her hastalıkta kullanılmaz. Antibiyotiklerin etkisi en erken 72 saatte ortaya çıkabilir, hatta kemik enfeksiyonları gibi uzun süre antibiyotik tedavisi gerektiren hastalıklarda bu süre aylar olarak ifade edilir. Antibiyotikler virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez.
Üst solunum yolları enfeksiyonu hafif olan kedilerin tedavisi genellikle evde yapılır. Burun açıcı sprey, göz damlası ve gözdeki enflamasyonu hafifletmek için anti-enflamatuar ilaçlar kullanılmaktadır. İkincil enfeksiyonların tedavi edilmesi için anti-biyotik tedavisi de gerekebilir.
Kedi gribi için etkili antiviral ilaç olmadığı için, virüs kaynaklı kedi gribinin tedavisinde kesin bir yöntem bulunmaz. Bakteriler nedeniyle oluştuğu takdirde antibiyotik tedavisine başlanabilir. Tedavi kapsamında ilaç kullanımının yanı sıra izolasyon, dinlenme ve beslenme destekleri sağlanmalıdır.
Siyanokobalamin parenteral olarak (deri altından) desteklenmeli ve ampirik olarak kedi veya kedi yavrusu başına 250 μg dozunda veya 6 haftalık ardışık 6 hafta boyunca haftada bir doz aralıklarla, köpek veya köpek başına 1000 μg'ye kadar köpeklerde uygulanmalıdır.
Aspirin ağrı kesici, ateş düşürücü, yangı önleyici ve antikuagulan olarak köpeklerde 10 mg/kg dozda 12 saat arayla, kedilerde ise oral yolla 10 mg/kg dozda 24 saat arayla kullanılabilir.
Hayvanlarda büyümeyi hızlandırıyor
Dolayısıyla salgınları önlemek için herhangi bir hastalık ortada yokken “koruma” amaçlı antibiyotik kullanımı çok yaygın. Önemli bir diğer neden hayvanların “büyümelerini hızlandırmak” yani yedikleri yemi hızla ete dönüştürmelerini sağlamak için antibiyotiklerin kullanılmasıdır.
Kedi hastalıklarının tedavisinde farklı formlarda ve kullanım şekillerinde sunulan ilaçlar tercih edilebilir. Bazı ilaçlar mamayla karıştırılarak verilebilmektedir ya da bazılarının ezilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak bazı ilaçların karıştırılmadan ya da ezilmeden verilmesi gerekmektedir.
Nezle olan kedilerin öksürme, hapşırma, gözlerde veya burunda akıntı, uyuşukluk ve bazen ateş gibi semptomları olabilir. Birçok kedi için bu semptomlar yaklaşık 7-10 gün içinde kendi kendine geçer.
Antibiyotik kaç gün kullanılmalı diye merak edenler için çoğu antibiyotiğin 7 ila 14 gün için reçete edildiği belirtilmelidir. Bazı durumlarda daha kısa tedaviler de işe yarayabilir. Ancak tedavi süresi ve kullanılacak antibiyotik türü doktorlar tarafından belirlenir.
Evcil hayvanların ve insanların vücutları farklı yaşam formları olması nedeniyle aynı ilaçları kullanmaları sakıncalıdır. Böbrek ve mideyi etkileyen bu ilaçlar kan dolaşımını etkileyerek, kalp sorunlarının baş göstermesine neden olabilir. Köpeğinize dozu ne olursa olsun insan ilaçlarını katiyen vermemelisiniz.
Tavuk ve Pirinç Tavuk ve pirinç, hasta kediler için bir kurtarıcı olarak bilinir. Bu nedenle kedinizin karnını dengelemek istiyorsanız, bu iki seçim güzel bir tercih olabilir. Tavuk ve pirincin en büyük avantajları yumuşak olması ve kedinizin gücünü geri toparlaması için yeterli besin ve kaloriyi içermesidir.
Kedi nezlesinin öncü semptomları öksürme, burun akıntısı, kusma, göz aklarında kızarıklıklar ve hatta göz akıntısı (konjunktivite), ve bazen yüksek ateş ve iştahsızlıktır. Semptomlar genelde 4 ilâ 7 gün arasında sona ererken, ikincil bakteriyel enfeksiyonlar, semptomların haftalarca sürmesine sebep olabilir.
Burun akıntısı olan kedilerde ek olarak görülen şikayetler hapşırma, kırmızı ve akıntılı gözler, öksürük, ses kısıklığıdır. Bu belirtiler üst solunum yolu enfeksiyonu için büyük sinyaller verir. Bu nedenle veterinere gitmek gerekir.
Bulaşmayı takiben ilk hastalık belirtileri hemen 24 saat içinde görülmeye başlar ve 1-3 hafta boyunca devam edebilir. Akut hastalık belirtileri 2-6 günde başlar ve 10-14 gün devam eder . Hastalık geçiren hemen tüm kedilerde virüs latent (gizli) duruma geçer ve ömür boyu taşıyıcı duruma gelir.
Veterinerler tipik olarak bakteriyel enfeksiyonları antibiyotik ilaçlarla tedavi ederler ve ciddi vakalarda, susuz kalmış evcil hayvanlar için vitamin ve mineralli sıvılar gibi ek desteğe ihtiyaç duyubilirler.
Hastalığa yakalanan kediler 2-6 gün sonra ilk belirtileri göstermeye başlarlar. Yüksek ateş, iştahsızlık, kilo kaybı ve depresyon gözlenir. Daha sonra kusma ve ishal ortaya çıkar. Yavru kedilerde hastalık çok hızlı seyreder ve genellikle ilk belirtilerin görülmesinden yaklaşık 12 saat sonra ölüm şekillenir.
Pek çok yaygın enfeksiyon antibiyotik gerektirmez — kendiliğinden temizlenir. “Ne olur ne olmaz” diye antibiyotiklere ihtiyacınız yoktur. Virüs kaptığınızda antibiyotik kullanırsanız, bu hastalığın süresini kısaltmaz ve yan etkilerin riski altında kalırsınız.
Pharmacia & Upjohn firmasının ürettiği ''Zyvox'' adlı yeni antibiyotiğin şimdiye kadar en güçlü antibiyotik sayılan Vancomycin'in bile iyileştiremediği enfeksiyonlara neden olan bakterileri dahi öldürüdüğü belirtildi.
Uzmanlara göre sonuna kadar devam edilen bir tedavi, hedef konumundaki bakterileri ortadan kaldırmasının yanı sıra vücudumuzda bulunan ve herhangi bir antibiyotiğe karşı direnci bulunmayan bakterilerin direnç kazanmasına neden oluyor. Dolayısıyla sonuç olarak fayda zararın gölgesinde kalıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri