Kapı kelimesinin kökeni Türkçe dilidir.
9- kapı, kapamak, kapama, kaplamak, kapsamak, kapsam, kap, kapak, kapalı, kaplamak sözcükleri de aynı kökten gelmekte... Tümünün ortak kökü büyük olasılıkla "kap"tır (bir şeyi içinde saklamak, çevreden yalıtmak için kullanılan araç).
pencere - Nişanyan Sözlük. Farsça aynı anlama gelen pancare sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Farsça bādgīra veya bādcīre بادگیره “hava deliği” sözcüğünden evrilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Farsça bād “rüzgâr, yel” ve Farsça gīr “tutan” sözcüklerinin +a ekiyle bileşiğidir.
Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı anlamında kullanılan kapı (TS, 2005: 1068) kelimesi, Türk toplumunun sosyal ve kültürel kimliğini belirleyen temel yapı taşlarından biridir.
Eski Türkçe kȫç “taşınma, taşınan yük” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *kö- biçiminden Eski Türkçe +Iş ekiyle türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir.
İlgili 18 soru bulundu
Göç kelimesinin kökeni Türkçe dilidir.
çatı - Nişanyan Sözlük. Orta Türkçe çatı veya çatu “ev çatkısı” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe çat- “vurmak, karşılıklı koymak” fiilinden Türkiye Türkçesi +I(g) ekiyle türetilmiştir.
Etrafı kapalı (çevrili) bir mekân veya alana geçişi sağlayan açıklığı ifade eden kapıya Arapça'da bâb denir.
Kaydedilen ilk otomatik kapı, İskenderiye Heron olarak bilinen bir Yunan bilim adamı tarafından Roma Mısır döneminde MS 1. yüzyılda yapılmıştır. Yaratıcılıktan bahsediliyor ise, ilk ayak sensörü ile etkinleştirilen kapıyı Çinliler 604'ten 618'e kadar hüküm süren Sui'li Yang İmparatoru döneminde yapmışlardır.
Kapı kelimesinin kökeni Türkçe dilidir.
Bakkal: Arapça
Bütün bunları alabileceğiniz 'mahallenin kalbi' olan bakkal ise Arapça kökenli.
Kamera kelimesi, bir görüntüyü düz bir yüzeye yansıtmak için kullanılan orijinal aygıtın Latince adı olan camera obscura'dan gelir. Bu, kelimenin tam anlamıyla "karanlık oda" olarak tercüme edilir.
tencere - Nişanyan Sözlük. Arapça (Mağrip) tāgra تاكرة “güveç, yassı pişirme çömleği” sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük İspanyolca tagara veya tagarra “çömlek, güveç [eskimiş] ” sözcüğü ile eş kökenlidir.
Kapı, dolap, masa, sandalye gibi hiçbir ek almamış isimler basit isimlerdir.
Eski Türkçe kılıç “keskinleştirilmiş demirden yapma silah” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe kıl- “işlemek” fiilinden Eski Türkçe +Iç ekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için kıl- maddesine bakınız.
üvey - Nişanyan Sözlük. Eski Türkçe ögey “üvey, adoptif” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe ög “anne?” sözcüğünden Eski Türkçe +(g)Ay ekiyle türetilmiştir.
Tarihçe. Kilit ve anahtar sistemi Antik Romalılar tarafından icat edilmiştir.
1524 tarihi, kurmalı saatlerin yapıldığı ilk tarih olarak tarihe geçti. Alman kilit ustası Peter Henlien, tarihte bilinen ilk kurmalı saati üretti.
CÂBECÂ (ﺟﺎﺑﺠﺎ) zf. (Fars. cā “yer” ve be- ekiyle cā-be-cā) Yer yer: Çün vücûdun nûrdur ey sûret-i bedr-i kamer / Düşmese sâyen aceb midir zemîne câbecâ (Mihrî). Taştan sütunlar üzerine kondurulmuş bir kubbe, câbecâ sedef işlenmiş, halılarla döşenmiş sedirler…
پنجره Arapça ve farsça anlamları
qaş toru. qaç tülü.)
Deprem: Türkçe kökenli “deprem” kelimesi, depre- gövdesine, Türkçeleştirme çalışmaları sırasında +m fiilden isim yapım ekinin gelmesiyle oluşmuştur.
Eski Türkçe kéçe “gece, geç vakit” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe kéç “geç” sözcüğünden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir. Daha fazla bilgi için geç maddesine bakınız. Geç- fiilinden türemiş ise ön /é/ sesini açıklamak güçtür.
Kahve, kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasının Coffea cinsinde yer alan bir ağaç ve bu ağacın meyve çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesi ile elde edilen tozun su ya da süt ile karıştırılmasıyla yapılan içecektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri