PET/CT sonuçları kesin midir? PET-CT ile pek çok hastalıkta erken tanı konulması sağlanmaktadır. Geçmişte, vücuttaki nodüllerin kanser olup olmadığı ancak biyopsi ile saptanabilirken, günümüzde PET-CT ile bu lezyonların kanser olup olmadığı yüksek bir duyarlılıkla kolayca saptanabilmektedir.
PET ile dokuların metabolizması görülebilmekte; dolayısıyla anatomik olarak bir lezyonun varlığı belirlendikten sonra, bunun malignite (kötü huylu olması) açısından aktif olup olmadığı da anlaşılabiliyor.
Çeşitli görüntüme yöntemlerine sahip olduğu için tespit edilen kitlelerin kanser metabolizması olup olmadığını gösterir. Kitlede PET-CT pozitif olarak görülmüş ise bu kitlede fazla miktarda glikoz olduğu ve kanser olma ihtimalini doğrular niteliktedir.
PET/ CT teknolojisi beyin tümörü, meme, rahim ve rahim ağzı, pankreas, prostat, tiroid, yemek borusu, akciğer, baş-boyun, kalın bağırsak ve rektum, cilt kanserleri ve lenfoma da sıkça kullanılmaktadır.
İlgili 44 soru bulundu
PET-BT akciğer kanserinin tanı, evreleme, tedavi planlaması ve takibinde noninvaziv ve güvenilir bir tetkik olsa da yanılabilir. Bu olguda PET-BT'nin yanlış pozitif ve yanlış negatif sonuçları aynı hastada görülmektedir.
Kanser hücreleri, kanserli olmayan hücrelerden daha yüksek bir metabolik hıza sahiptir. Bu yüksek düzeyde kimyasal aktivite nedeniyle kanser hücreleri PET taramalarında parlak noktalar olarak ortaya çıkar.
Evreleme testleri ve işlemleri, kanserin vücudun diğer kısımlarına yayılıp yayılmadığını görmek için kemik taraması ve röntgen gibi görüntüleme testlerini içerebilir. Kanser evreleri genellikle Roma rakamları ile gösterilir –I'den IV'e kadar- ve yüksek rakamlar daha ilerlemiş kanserleri işaret eder.
Kanserin evrelerinin belirlenmesinde ve kanserin teşhisinde kullanılan başlıca tanısal yöntemler; biyopsi, MR, BT, ultrason, PET-CT'dir. Eğer kanserli doku uygunsa, bir parçasının alınarak incelenmesine biyopsi adı verilir. Vücuttan alınan örnekler patoloji laboratuvarlarında değerlendirilir.
PET tomografi ve BT (bilgisayarlı tomografi) arasında birçok fark bulunmaktadır. BT taraması vücut organlarının ve dokunun boyutunu ve şeklini değerlendirebilir, ancak bunların nasıl çalıştığını değerlendiremez. PET taraması ise bir organın nasıl çalıştığını gösterebilir.
Patoloji laboratuvarında mikroskopla incelemek için spesmen ince kesitlere bölünür. Buna histolojik (doku) incelemesi denir ve dokuda kanser olup olmadığını belirtebilmek için en iyi yöntemdir.
PET tomografi kısaca vücuttaki hastalıkları kontrol etmeyi sağlayan bir görüntüleme testidir. PET tomografi taraması sırasında radyoaktif izleyiciler içeren özel bir boya kullanılır. Bu izleyiciler damar içine enjekte edilerek, organların ve dokuların izleyiciyi emmesi beklenir.
ONKOLOJİK ÇALIŞMALARDA PET/BT KULLANIM ENDİKASYONLARI
ile sistemik etkilerin (kemik iliği aktivasyonu vb.) dengelenmesi için gereklidir. Tedavi sonrası PET çalışması kemoterapiden sonra asgari üç hafta (ideali 1 ay) beklenmesi önerilmektedir. *Radyoterapi ilişkili yan etkilerin daha uzun süreli olduğu kabul edilir.
Pozitron emisyon tomografisi (PET) taramaları kanser, kalp hastalığı ve beyin rahatsızlıklarının erken belirtilerini tespit eder. PET taraması, hastalıklı hücrelerin saptanmasına yardımcı olan güvenli bir radyoaktif izleyicinin enjeksiyonu ile gerçekleştirilir.
PET (Pozitron emisyon tomografisi), insan vücudundaki doku ve organların fonksiyonlarını incelemek ve değerlendirmek için kullanılan bir görüntüleme testidir. Pet-CT taramasında ise PET taraması, CT (Bilgisayarlı tomografi) taraması ile birleştirilerek vücudun 3 boyutlu görüntüleri elde edilir.
Onkolog nedir? Onkolojiyle uğraşan bilim insanlarına onkolog adı verilir. Bu hekimler onkolojiyle ilgili araştırmalar yapar ve çalışmalar uygular. Onkologlar, kanser ve kanser türevleri ile ilgilenir.
PET/CT sonuçları kesin midir? PET-CT ile pek çok hastalıkta erken tanı konulması sağlanmaktadır. Geçmişte, vücuttaki nodüllerin kanser olup olmadığı ancak biyopsi ile saptanabilirken, günümüzde PET-CT ile bu lezyonların kanser olup olmadığı yüksek bir duyarlılıkla kolayca saptanabilmektedir.
Akciğer kanseri en fazla ölüme yol açan kanser türü. Ancak aynı zamanda en fazla önlenebilir kanser türlerinin de başında gelir. Sigara kullanılmamasıyla akciğer kanserlerinin yüzde 90'ı önlenebilir.
Dördüncü evre akciğer kanserli hastalarda 1 yıllık yaşam oranı %14'dür. Dördüncü evre akciğer kanserli hastalarda 5 yıl yaşam şansı %1'dir.
En sinsi 5 kanser
En hızlı yayılan kanser türleri içinde ilk beşte pankreas, beyin, yemekborusu, karaciğer ve cilt kanseri var.
Akciğer kanserinin dördüncü evresine girildiğinde ise kanserli hücreler beynin yanı sıra hareket sistemini de olumsuz yönde etkiler. Yürüme güçlüğü, kemik erimesi ve ince kemiklerin kristalleşip kırılması gibi belirtiler akciğer kanserinin kemiklere metastaz yaptığını göstermektedir.
Başlıca yöntemler; kan testleri, görüntüleme yöntemleri (MRI, bilgisayarlı tomografi vb.) ve biyopsi işlemi ile alınan parçaların patolojik açıdan incelenmesidir. Kanserler, türlerine bağlı olarak farklı mikroskobik yapılara ve yayılma hızına sahiptir. Bu yüzden her kanser türünde farklı tedavi yolları izlenir.
Pozitron Emisyon Tomografisi/Bilgisayarlı Tomografi (PET/BT) inflamasyon ve enfeksiyon hastalılarının tanısında ve özellikle tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde giderek önem kazanmaktadır.
Eğer ek bir çekime ihtiyaç duyulmazsa, daha sonra merkezimizden istediğiniz zaman ayrılabilirsiniz. Çekiminiz tamamlandıktan hemen sonra birşeyler yiyip içebilirsiniz. PET/ BT incelemesi hasta hazırlığı ve çekim süresi ile birlikte toplam 2-3 saat kadar sürmektedir.
PET/CT veya PET/BT organlar hakkında metabolik ve anatomik bilgiyi bir arada elde etmeyi sağlayan PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) ve CT (Bilgisayarlı Tomografi) cihazlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bir görüntüleme yöntemidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri