Cemaatle kılınan namazlarda erkeklerin, kadınlarla aynı hizada olmalarına “muhâzât-ı nisâ” denir ki, kadının erkeklerle aynı safta yan yana veya erkeklerin önünde namaza durmasıdır. Cemaatle namazın erkek-kadın karışık olarak bu şekilde kılınması bütün mezheplere göre doğru görülmemiştir.
Daha açık söylemek gerekirse, bir kadın erkek safları arasında namaz kılacak olsa, kadının iki yanındaki birer erkeğin ve kadının tam arkasındaki bir erkeğin namazı bozulur, ötekilerin namazı bozulmaz. Hanefîlere göre bu durumda namazın bozulmasının nedeni, duruş düzeni (tertîbü'l-makam) farzının terkedilmiş olmasıdır.
Erkeklerin arasında üç kadın bulunsa, bunların hem sağ ve hem sol yanlarındaki birer erkeğin, hem de arka taraflarındaki her saftan üç erkeğin namazları bozulur. Aradaki kadınlar iki olursa yanlarındaki birer erkek ile arka taraflarındaki yalnız iki erkeğin namazı bozulur. Daha arkadakilerin namazlarına bir şey olmaz.
Bir kimsenin karşısına geçme, ona karşı durma; cemaatle namaz kılarken bir kadının veya yetişkin bir kız çocuğunun bir erkeğin önünde veya hizasında arada engel olmaksızın durarak namaz kılması anlamında bir fıkıh terimi. Böyle bir durumda önünde veya hizasında kadın bulunan erkeğin namazı bozulur.
-Bayanların şalvar giyerek namaz kılması caiz değil etekle kılması gerekir denilmişti aklıma takıldı illa etek olması gerekmiyor herhalde. el Cevab: Kadın için eller yüz ve ayaklar hariç bütün vücud örtünmesi gerekenlere girer. Bu örtünmeyi sağlayan her kıyafetle namaz caiz olur. .
İlgili 28 soru bulundu
İÇ ÇAMAŞIRIYLA NAMAZ KILINIR MI? Tüm vücudu kapatacak şekilde bol ve uzun giyilen her elbise namaz için uygundur. Etek giyilse dahi altına herhangi bir tayt, çorap, ya da şort gibi bir şey giyme zorunluluğu bulunmasa da dışarıda es kaza gelebilecek kazalara karşı tayt gibi örtücü bir şey giymek iyidir.
Kadınların ayakları Hanefî mezhebinde tercih edilen görüşe göre avret mahalli olmadığından, topuklarından yukarısı açık olmamak kaydıyla çorapsız namaz kılabilirler (Merğinânî, el-Hidâye, 1/45; Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/46).
Hayız ve nifas hâlindeki kadından her türlü namaz mükellefiyeti düşer. Kadınlar hayız-nifas hâlinde oldukları müddet zarfında, namaz kılmaları kendilerine haram olur. Hayız ve nifas hâlinde iken kılamadıkları bu namazları; kadınlar sonradan kaza etmek mecburiyetinde de değillerdir.
Değerli kardeşimiz, Kadının başını örtmesi Allah'ın bir emri olduğundan dolayı, başını açan bir kadın bir farzı terk etmekle mesul olmaktadır. Öte yandan Allah'ın bir diğer emri olan namazını kılmakla da onun sorumluluğundan kurtulur ve namaz kılma sevabını alır.
Bu arada şu durumu da hatırlatalım: Karı-koca aynı namazın farzını cemaatle değil de ayrı olarak kılacak olsalar, bir hizada durmalarında mahzur yoktur. Evde kılınan cemaatle namaza, erkeğin kendisine nikâhı düşen veya düşmeyen kadın akrabaları da katılabilirler.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi. "Cumhura göre namaz içerisinde kadının avret mahalli yüz ve elleri hariç bütün bedenidir (İbn Kudâme, el-Muğnî I, 470). Hanefîler, ayakların da avret olmadığını ve namaz kılarken açık bulunmasının caiz olduğunu söyler.
Bu itibarla bir kadın, tarla, bağ, bahçe, piknik alanı gibi topluma açık bir mekânda da olsa, farz namazlarda kıyamı terk edemez. Aynı şekilde evde erkekler kendisini görecek diye farz namazı oturarak kılamaz.
İşte Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığının yanıtı: "Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre bir kadının, kadınlara namaz kıldırmasında hiçbir sakınca yoktur.
Erkekler, sol ayağını yere yayarak onun üzerine oturur, sağ ayak parmakları kıbleye yönelmiş durumda dik tutulur. Kadınlar, ayaklarını yatık olarak sağ tarafa çıkarır ve öylece otururlar.
Kadından şeyh, mürşit, veli (evliya), imam olabildiği gibi peygamber de (“nebiyye”) olur.
Âdet döneminde olan kadını boşamak Kur'ân ve sünnetin öngördüğü boşama usûlüne aykırıdır. Bu tür boşamalar bid'î talak olarak isimlendirilir. Bu nedenle bazı âlimler bu tür boşamanın geçersiz olacağını söylemişlerdir (İbn Teymiyye, Mecmûu'l-fetâvâ, 33/81 vd.).
Düzenli âdet gören bir kadının normal âdet günlerinden sonra kanaması devam ederse bu kanama on günü geçmediği takdirde tamamı hayız hükmündedir. Ancak on günü geçerse önceki normal âdeti esas alınarak devam eden kısmı istihâze (özür kanı) kabul edilir.
Kadın, hayız döneminde orgazm olması halinde gusül abdesti alması şart değildir.
Onuncu günden sonra görülen kan, özür kanı olduğu için kadın bu günlerde namazını kılar, orucunu tutar. Düzenli âdet günleri olan altı günden sonra kılmadığı namazları ve tutmadığı oruçları ise kaza eder.
Dini açıdan bakıldığı zaman hayız döneminde kıl ve tüylerin alınmaması gerekmektedir. Regl dönemi bittikten sonra gusül alındıktan sonra kıl ve tüy alınması gerekmektedir. Aynı zamanda regl döneminde kıl ve tüylerin alınması, normal bir zamanda alınmasına oranla daha fazla acılı olacaktır.
Fıkıh kaynaklarımıza göre iki âdet arası temizlik müddeti en az on beş gündür (Merğînânî, el-Hidâye, I, 216). Bu süre dolmadan önce görülen kanama, özür kanaması olup ibadetleri yapmaya engel değildir.
Buna göre; kadınlar dar pantolon vb. eşyalar ile namaz kılmaları sakıncalıdır. Dar ve şeffaf olmayan elbiseler ile bayanların namaz ibadetini yerine getirmesinde ise bir sakınca bulunmamaktadır. Vücut hatlarını ortaya çıkarmayan bol, geniş bir pantolon ile namaz kılınabilir.
Seccadesiz namaz kılınması şartların el vermemesi durumunda yapılabilir. Ancak bununda şartları vardır. Namaz kılınacak olan mutlaka temiz olmalıdır. Eğer seccade benzeri temiz bir örtü var ise onunla da kılınabilir.
Karanlıkta namaz kılmanın dini açıdan hiçbir sakıncası bulunmamaktadır. Sadece can güvenliği olmayabileceği ve sağlık tehdidi oluşturabilecek durumlara düşülebileceği endişesi bulunmaktadır. Karanlıkta namaz kılmanın günah olmadığı fakat kasıtlı olarak gözü kapatmanın doğru olmadığı bildirilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri