Somut anlamlı sözcükler; toprak, bulut, ışık, rüzgâr, köpük, ışık, çocuk, cızırtı, yeşermek … gibi nesneleri ve durumları karşılar. Duyu organlarımızla algılayamadığımız, akıl yoluyla algılayabileceğimiz kavramları karşılayan sözcükler soyut anlamlı sözcüklerdir.
Işık,ses,hava kelimeleri somut ışın,rüya soyut kelimelerdir.
Sonuç: Tanrı soyut ve metafiziksel bir kavramdır.
Özgürlük, fikir, düşünce, sevgi, nefret, merhamet, hüzün gibi kelimeler beş duyu ile hissedilemez ancak var olduklarına kuşku yoktur. Bu tip kavramlar soyuttur.
Diller ortaya çıktığında insanoğlu öncelikle somut varlıklara isim vermiştir: yiyecek, taş, ağaç, kuş, ateş vs.
İlgili 23 soru bulundu
bakınız, yokluğun dışarıda var olup olmadığını soruyoruz, ki yokluk tabii ki de yoktur. yani karanlık bu bağlamda soyuttur.
Somut anlamlı sözcükler; toprak, bulut, ışık, rüzgâr, köpük, ışık, çocuk, cızırtı, yeşermek … gibi nesneleri ve durumları karşılar. Duyu organlarımızla algılayamadığımız, akıl yoluyla algılayabileceğimiz kavramları karşılayan sözcükler soyut anlamlı sözcüklerdir.
Aslında bellek dediğimiz olay deneyimden ibarettir. Yani somut bir olaydır. Çoğumuz hafızayı, beynimizin içinde bilgilerin saklandığı bir depo gibi algılarız.
Duygular somuttur. Somut demek beş duyumuzla algıladığımız şey demektir.
Evren): Ulaşılabilinen somut bir evrendir.
Soyut İsim
sevinç, şüphe, tezat, Allah, cesaret, keder, korku, aşk, melek, ruh, şeytan...
Enerjinin tanımlanması o kadar zordur ki, çünkü soyut bir kavramdır. Fizikte, “enerji” kavramı gerçekten bir çeşit stenografi, kitapların dengelenmesine yardımcı olan bir gereçtir.
Tabi bir de madalyonun diğer yüzü var: Bilim kullanılarak Allah'ın var olmadığı da kanıtlanamaz. Kısaca, bilimle tabiat ötesi herhangi bir şeyi, varlığı ya da kavramı kanıtlamak veya çürütmek mümkün değildir.
Adalet de soyut bir kavramdır. Ancak bir toplum düzenine dayandığında ve bu düzeni sürdürmek için uygulandığında somut nitelik kazanır. Adalet kavramı ve uygulaması tarih içinde önemli değişiklikler geçirmiştir.
GÜNLÜK DİLDE SOYUT VE SOMUT
Günlük dilde “somut kavram”, belli nesneleri, duyumlarımıza konu olabilen maddi varlıkları dile getiren kavramlar olarak tanımlanır: Kedi, masa, meyve gibi. “Soyut kavram” ise, duyular aracılığıyla algılanamayan şeyleri dile getiren kavramlar anlamına gelir: Tanrı adalet, özgürlük gibi.
(Mutluluk, duyu organlarımızla algılayamadığım soyut bir kavramdır.
Düşünce, elektro-kimyasal iletilerdir yani madde-enerjidir. Algılanabilir ve gözlemlenebilirdir. Eskiden doğa üstü zannedildiği için soyuttu şimdi somuttur.
Bilinç soyut bir alan olduğu için somut niteliklerle tanımlanamasa da bir kısım özelliklerinden söz edebiliriz.
Soyut kavram ise 5 duyu organımız ile algılayamadığımız özellikleri ifade eder. Korkuyu biz temel 5 duyu organımızla algılayamayız. Yani korku 'soyut' anlam içerir.
Bunun yanında, inanç soyut bir kavramdır, ve soyut kavramlar üzerinde varlığını sürdürür.
Bilinçaltı kelimesinin bitişik yazılmasının nedeni, bilinç kavramının somut değil soyut olmasıdır. Bu nedenle altı kelimesi bilinç ile bitişik yazılır. Köprü altı kelimesinin ise tıpkı yer altı sözcüğü gibi ayrı yazılması gerekir. Çünkü köprü, soyut değil somut bir kelimedir.
Örneğin, “güç, hüner” soyut anlamlıdır. Bu kavramları somutlaştırmak için somut anlamlı “bilek” sözcüğünden yararlanabiliriz.
Ölümü göremeyiz,duyamayız,tadını alamayız,dokunamayız,kokusunu alamayız. Bu nedenle soyut olur.
Rüya kelimesi soyut bir sözcüktür. Çünkü beş duyu organlarımız ile algılayamaz,beyin gücümüz ile algılarız. Bu sebeple soyuttur.
şimşek somuttur. Çünkü gözümüzle görebiliriz. 5 duyu organımızla görüp hissetiğimiz şeylere somut göremeyip hissedemediğimiz şeylere ise soyut denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri