Miyop, hipermetrop ya da astigmat gibi göz bozukluklarında, duruma göre yakını ya da uzağı görmeyi sağlayan gözlük, aynı zamanda güneş ışığı parlaklığı, UV gibi Elektromanyetik ışınımlardan koruma amaçlı ya da bir aksesuar olarak kullanılmaktadır.
Farklı göz bozukluklarının tedavisinde kullanılan optik gözlükler ile kaliteli ve net görüş sağlanır. Göz bozuklukları, bazı durumlarda kişiye hayatı boyunca eşlik edebilen problemlerdir. Bu nedenle, doğru bir gözlük de kişinin günlük aktiviteleri sırasında en önemli yardımcılarından biri olacaktır.
İlk gözlükler yakını göremeyen hipermetroplar için üretilmiş. İçbükey camların yapımı daha kolay olduğundan ve insanların yakını görmeye daha çok ihtiyacı olduğundan, gözlükler uzun süre sadece yakını görmek için kullanılmış. Aslında uzun süre insanlar uzağı görememenin çok da sorun olmadığını düşünmüşler.
Göz Bozukluğunda Dereceli Gözlük Takılmazsa Ne Olur? Sonuç olarak, dereceli gözlük takmamanın birçok olumsuz etkisi vardır. Göz bozuklukları, görme keskinliği kaybı, baş ağrısı, göz yorgunluğu, bulanık görme ve hatta göz kaybı gibi ciddi sorunlara neden olma olasılığı vardır.
İlk gözlük 1280'de Armati adında bir italyan fizikçi tarafından icat edildi. Bu gözlük, cisimleri büyüterek kolayca görülmelerini sağlayan bir çift dışbükey mercekten oluşmaktaydı. 1730'da Edward Scarlett sabit gözlük sapını yaptı. Böylece Gözlük icat edildikten 450 yıl sonra yüzün ortasına düşmeden tutturulabildi.
İlgili 15 soru bulundu
Gözlüğü ilk bulan kişinin kim olduğu bilinmiyor. Bu büyük buluşu kimin gerçekleştirdiği uzun araştırmalara rağmen hala sırrını koruyor. Ancak bazı rivayetlere göre gözlüğün Roger BACON tarafından icat edildiğinden söz edilmekte. Bu kişinin 1250-1280 yıllarında, Venedik'te yaşamış olması büyük bir olasılık.
İlk gözlük, bir çerçeve ile çevrili basit bir dışbükey kuvars taşı veya kristal çifti, her taş için bir sap, kulplar bir perçinle birbirine bağlanmış ve gözlükler burun üzerinde dengelenmiş veya yüzün önünde tutulmuş şekildeydi.
1) Yanlış: Gözlük veya lens takmak gözlük numarasının ilerlemesini engeller! Doğrusu: Bilinenin aksine gözlük takmak ya da takmamak gözlük numarasının ilerlemesini etkilemez. Gözlük tedavisinin amacı görme düzeyini artırmaktır.
Sonuç olarak gözlük, göz numaralarımızı düzeltmez, azaltmaz, göz bozukluğumuz ortadan kaldırmaz, gözlük sadece görmemizi artıran bir araçtır.
Normalde hepimizin bir miktar kırma kusuru var. Ama 0,50'ye kadar olanları fizyolojik kabul ediyoruz. Gözde -0,25-0,50 'nin üstündeki numaralar, gözlük ihtiyacı yaratıyor. Bu durumda müdahale ediyoruz.
Bu fikirlerin uygulanmasına burada başlandı ve 1280'de İtalya Venedik'te Armati isimli İtalyan bir fizikçi tarafından geliştirilen ilk gözlük, görme bozukluğu amacıyla kullanılan gözlük konusunda da bir ilk oldu. Bunun haricinde güneş gözlüğünün icadı da oldukça ilginçtir.
Progresif gözlük camlarına çizgisiz bifokal gözlükler de denir, çünkü bu gözlüklerde gözle görünür bir "bifokal çizgisi" yoktur.
Görme bozukluğunu giderme amaçlı gözlüklerin ise, 12 yy. sonları ve 13. yy başında cam endüstrisi gelişmiş olan Venedik'te kullanıldığı, bugünkü kullanım şekline en yakın halinin ingiliz bilim insanı ve filozof Roger Bacon tarafından yapıldığı bilinmektedir.
Yanlış: Gözlük veya kontakt lens takmak, gözlük kusurunun ilerlemesini önler. Doğru: Gözlük veya kontakt lens takmanın ya da takmamanın gözlük kusurunun ilerlemesi üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Gözlük veya kontakt lens kullanmanın tek amacı daha iyi bir görme kalitesi sağlamaktır.
Gözlükler ara sıra (yorulunca) mı, yoksa sürekli mi takılmalı? Mümkün olduğunca gözlüklerin sürekli takılmasını öneriyoruz. Tıpkı düşük numaralı gözlüklerin miyopi artışını hızlandırması gibi, gözlüklerin düzensiz kullanımı da miyopi artışını hızlandırıyor olabilir.
Göz doktoru Agustin Gonzalez, OD, FAAO, “Gözlük ihtiyacını gösteren klasik belirtiler arasında baş ağrısı, göz ağrısı, kaş çatma ve göz kısma yer almaktadır” diyor. “Parıltı ve uçuşan noktalar, ani görme kaybı veya göz ağrısı derhal ilgilenilmesi gereken sorunlardır.”
Amerikan Optometri Derneği (AOA) uzağı görememe durumu için aşağıdaki ciddiyet seviyelerini belirlemiştir: Rakam -0.25 ile -2.00 arasındaysa hafif uzağı görememe durumu söz konusudur. Rakam -2.25 ile -5.00 arasındaysa orta uzağı görememe durumu söz konusudur.
1.00 derecelik miyopi problemi olan kişilerin uzağı görmesini zorlaşır. 1 derece ve üzeri miyop olan kişilerin, sürücü, polis gibi uzun görüş gerektiren işlerde gözlük takması zorunlu hale gelir.
Dinlendirici veya numarasız gözlükler düşük dereceli camlardan üretilir. Plastik, metal veya kemik çerçevelerden üretilen dinlendirici gözlük numarası 0,25, 0,50 veya 0,75 derece olabilir.
Yaklaşık yirmi yaşlarında numara genelde sabitlenir. Yine de yıllık veya en geç iki yılda bir yapılan muayene ile numarada ve varsa astigmatizma açılarındaki ufak değişiklikler belirlenmelidir.
Göz numarasının artması genellikle erken yetişkinlik, ergenlik döneminde başlar. Bu dönemde ciddi bir ivmeye sahiptir ve hızlı ilerleme gösterir. Hız 20'li ve 40'lı yaşlar arasında azalır ve 40'lı yaşlardan sonra genellikle stabil olur yani değişmez. Hipermetroplarda ise yaş ile birlikte azaldığı bilinmektedir.
Astigmat eğer 0.50 derecenin üzerinde ise hayatı etkileyebilir ve düzeltilmesi gerekir. Birçok hasta astigmat bozukluğunun gözlükle düzeltilmesi onlar için yeterli olmaktadır.
Gözlük cam ve çerçeveleri kaç yılda bir yenilenir? Gözlük camı ve çerçevesi 3 (üç) yılı geçmeden yenilenmez. Ancak görmede 0.5 diyoptrilik (optikte bir merceğin, cisimlerden gelen ışını kırma gücünü ifade eder) değişiklik olması halinde süresinden önce gözlük camı yenilenebilir.
Gözlük reçetesinin kaç gün geçerli olduğunu öğrenmek isteyenler için bunun 4 gün olarak tescil edildiğini söylemek mümkün. Burada 4 günden kasıt 4 iş günü olarak öne çıkıyor. Yani reçeteyi aldığınız andan itibaren 4 iş günü içerisinde gözlük camınızı alma şansını elde edebilirsiniz.
Gözlük bulunmadan önce insanlar merhem sürerek azda olsa görme kabiliyetlerini iyileştirmeye çalışmıştırlar,bazı kaynaklara göre göz merhemi 2.200 yıl önce aizonai antik kentde yürütülen çalışmalarda bulunmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri