Anti-bakteriyel karbonat, ölü hücrelerin giderilmesinde oldukça etkili bir yöntem olarak bilinir. Nasırın yumuşamasını sağlayarak, küçültür. 1 yemek kaşığı karbonat su ile karıştırılır. Nasırın olduğu bölgeye sürülür. Daha sonra ponza taşı ile düzenli olarak masaj yapılarak nasır yumuşatılır.
Bu nasırlarda yara bakımı, iltihabın temizlenmesi ve antibiyotik tedavisi gibi seçenekler uygulanabilir. İltihapsız normal nasır türlerinde ponza taşı ile nasır yüzeyindeki ölü derinin temizlenmesi, nasır sökücü krem ve kalemler ile nasır bantlarından yararlanılarak evde tedavi uygulanabilir.
Nasır Tedavisi ve İlacı
Nasır için nemlendirici kremler kullanılabilir. Nemlendirici kremler gün içinde kullanılabileceği gibi gece sürülüp çorap ya da plastik bir kılıf giyilebilir. Böylece sertleşmiş nasır dokusu yumuşar. Bu doku iyice nemlendirildikten sonra ufalanabilir ve ponza taşı yardımıyla soyulabilir.
Nasır ameliyatı ile deri kökü tamamen temizlenir. Ameliyat yöntemi bilinen en hızlı ve etkili yöntemdir. Cildiye uzmanı hekimler tarafından, lokal anestezi eşliğinde cerrahi işlem yapılarak derin köke inmiş olan nasırlar deriden alınır. Bu yöntem genellikle ilerlemiş nasırlar için tercih edilir.
Ezilen sarımsakları, zeytinyağı ile karıştırmayı da unutmayınız. Elde edilen karışım ile öncelikle nasırlı bölge temizlenir. Sonrasında bu karışımı nasırın üzerine getirecek şekilde nasırlı bölge sarılır. Dilerseniz pamukla karışımı alıp streç film ile sarabilirsiniz.
İlgili 25 soru bulundu
Nasır Şikayetine Karşı Ananas Kürü | Bitki Kütüphanesi | Prof Saraçoğlu. Bir adet bir lira büyüklüğünde ananas kesip nasır olan bölgenin üzerine tülbentle bağlayınız ve akşamdan sabaha kadar bekletiniz şikayetleriniz ortadan kalkınkaya kadar devam ediniz.
Nasırı ponza taşını kullanarak hafif hareketlerle ovun
Nasırlı bölgeyi suda bekletip yumuşattıktan sonra o bölgeyi nazikçe ovabilirsiniz. Ovmanın etkisiyle nasırlı bölgeyi ponza taşı yardımıyla ölü derilerden arındırabilirsiniz. Bu durum nasırın boyutunun küçülmesine de yardımcı olacaktır.
Nasır, belli bir baskıya ve sürekli sürtünmeye maruz kalan deri bölgelerinin alttaki canlı dokuyu korumak amacıyla zaman içinde kendini kalınlaştırması sonucu ortaya çıkan deri kitlesidir. Kalınlaşan kısım derinin ölü olan en üst tabakasıdır.
Nasırlar genellikle el ve ayakta veya el ve ayak parmaklarında ortaya çıkar. El veya ayaklarda oluşan sürtünme ve basıncın ortadan kalkması sonucunda nasırlar kendiliğinden iyileşme gösterebilir.
Ayak tabanında nasır olarak bilinen durum aslında cildin kalınlaşmasından ibarettir. (Resim 1) Sert ve dar ayakkabılar giyilmesi, ayaktaki çıkıntılı noktaların sürekli ayakkabıya ve yere temas etmesi sonucu, temas basıncının arttığı bu bölgelerde deri kalınlaşarak yumuşak dokulara gelen basıncı azaltmaya çalışır.
Sert ve sarımsı bir görüntüye sahiptir. Ayakta sürtünme ve baskıya maruz kalan bölgelerde oluşabilir. Yumuşak Nasır (Heloma Molle): Ayak parmaklarının arasında, ayak tabanının hassas bölgelerinde oluşur. Sert nasıra göre daha beyaz ve daha yumuşak bir görünüme sahiptir.
En çok tercih edilen ayak bakım kremi seçenekleri arasında ise nasır kremi çeşitleri ön plana çıkıyor. Ayak tabanlarında kolayca uygulayabileceğiniz krem çeşitleri, sertleşme ve nasır oluşumlarını kısa sürede gidermeye yardımcı olarak size kusursuz bir cilde kavuşabilme fırsatı sunuyor.
Kantron yağının Cilde Faydaları
Yaz aylarında güneş altında kuruyan ciltlerde zeytinyağlı kantaron yağı nemlendirici etki yapmaktadır. Ayrıca güneş yanıklarının etkilerini azaltma gücü oldukça yüksektir. Nasır ve topuk çatlakları kantaron yağı masajı ile iyileştirilebilir.
Çok kalınlaşmış ve sertleşmiş nasırların tedavisinde önce o bölge çeşitli kremler ve ilaçlarla 7-10 gün boyunca yumuşatılmaktadır. Daha sonrasında nasır yumuşayan bölgeden alınarak temizlenir. Kriyoterapi yönteminde ise nasır dondurularak yok edilir.
Derinin üst tabakası kazındığında siyah noktacıklar halinde siğilin kökü ortaya çıkar. Nasır rahatsızlık verir ve ağrır, ama çoğunlukla tehlikeli değildir. Daha ciddi bir sorun olan "hiperkeratoz", derinin avuç içinde ve tabanda hiçbir neden olmadan kalınlaşması ve bunun yayılması durumudur.
Nasır ya da diger adıyla topuk dikeni genellikle ayak tabaninda; yanlış basma alışkanlığı sert tabanlı ayakkabılar giyinmek, ayakta çok kalmak, çok yürümek, çok spor yapmak gibi nedenlerle oluşabilir. Çok ağrılı olabilen bu durum zaman zaman şiddetli boyutlarda yaşam konforunu bozabilir.
Nasır genellikle yanlış ayakkabı kullanılması nedeniyle gelişir. Ayağı çok sıkan, yüksek topuklu ve ucu sivri ayakkabılar beşinci ve diğer parmakların aralarında nasır oluşturur. Ayrıca yüksek topuklu ayakkabılar, ayak parmak kemiklerinin altına denk gelir ve o bölge basınca maruz kalır. Bu durum da nasıra yol açar.
Vücudunda nasır olan kişinin genellikle canını yakmasına neden olan bir yapıdadır. Bu durum cildin kalınlaşmasından kaynaklı değildir. Nasır oluşarak kalınlaşan bölge cildin altındaki doku ve sinirlere baskı yaptığı için kişi acı ve ağrı hisseder.
Başlangıçta estetik olarak kötü bir görüntüye sahip olan nasır, tedavi edilmediğinde ağrılı ve acılı bir hal alabilir. Sürtünme ve baskının sürekli olduğu bölgelerde tahriş artar.
Vazelin ise nasırın yumuşamasına ve böylece vücuttan sökülmesine yardımcı olur.
Ayaklara Düzenli Masaj Yapın: Ayaklarınıza düzenli olarak masaj yapmak, dolaşımı artırarak nasır oluşumunu önleyebilir. Masaj, ayakları rahatlatır, gerilimi azaltır ve baskıyı hafifletebilir. Doğal yağlar veya nemlendiricilerle yapılan masajlar, ayak derisini yumuşatarak nasırların oluşmasını engelleyebilir.
Nasırların ne kadar kalın olduğuna bağlı olarak daha fazla zamana ihtiyacınız olabilir; çoğu kullanıcı etkili sonuçlar alabilmek için en az 2 gün bandı takmak zorundadır. Nasır bandının süresi, nasırın ne kadar şiddetli olduğu ve kişinin hassasiyetine göre değişebilir.
Badem yağı: İçerisinde E vitamini bulunan badem yağı hem nasırlı bölgeyi yumuşatır hem de nemlendirir, bu sayede nasırları küçültür. Hint Yağı: Bu yağı su ile karıştırarak nasırlı bölgeye uygulamanız tavsiye edilir. Hint yağı, sert deriyi yumuşatır ve böylece nasırı küçültür.
17. yüzyılda çocuklardaki çiçeğe karşı kına, su ile hamurlaştırılıp ayak tabanına tatbik edilerek tedavi edildiği belirtilmiştir. 1926′da S. Levidov kınayı nasır ve siğillerde uygulayıp, iyi sonuçlar aldığını ve bu sonuçların drogun içindeki tanenden ileri geldiğini belirtmiştir (Anonim, 2014).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri