Erkeklerin erekte uyanmasının sebebi, rem uykusundan uyanmalarıdır. Sabahları en yüksek seviyesinde olan testosteron da gece ereksiyonunun sıklığını arttıran nedenlerden bir tanesidir. Gece idrarın birikmesi sonucu, idrar kesesinin omurgaya giden sinirleri uyarması da ereksiyona neden olur.
İnsanlar genellikle bu REM uyku fazının sonunda uyanır ve bu durum ereksiyonun neden sabah görüldüğünü açıklar. Bununla birlikte sabahları maksimum düzeye çıkan testosteron seviyelerinin de sabah sertleşmelerini arttırdığı ileri sürülmektedir.
Sabah duyulan cinsel arzu aslında gece uyku döngümüzün kaçınılmaz bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Her şeyden önce bunu stresten uzak, sakin ve dingin bir süreç olmakla açıklıyor uzmanlar. Çünkü sabahları, gece olduğumuzdan daha rahat oluyoruz.
Gece boyu biriken idrar, idrar torbasının dolmasına neden olur. Erkeklerde bu yüzden idrar kaçırmayı engellemek için penis ereksiyon haline geçebilir. Çünkü ereksiyon halinin idrar salınımını engelleme gibi bir özelliği vardır.
Sağlıklı erkeklerde cinsel uyarılma olmaksızın sabaha karşı görülen sertleşme durumudur. Kişi sabah ilk uyandığında penisinde sertleşme hisseder. Ayağa kalkma, yürüme ya da işeme sonrasında kendiliğinden son bulur. Cinsel uyarılmadan bağımsız olarak spontan ereksiyon oluşmaktadır.
İlgili 26 soru bulundu
Her birey için uyku farklıdır, çoğu erkeğin REM uykusu sırasında 4-5 defa ereksiyon yaşadığı bilinmektedir. Bu ereksiyonun süresi 25-35 dakika arasında değişir. Bu ereksiyonlar tüm yaşlardaki erkekler için REM uykusunun normal bir parçasıdır.
Kadının bakımlı, hijyenik, güzel kokular ve çekici bir kıyafet içinde olması, erkek üzerinde oluşacak cinsel uyarıyı artırarak erkeğin sertleşmesini de artıracaktır. Kadının erkek sertleşmesindeki bu anlatılan cinsel uyaran yönü zaten kadınlar arasında yaygın olarak bilinen kısmıdır.
Her yaşta oluşabilen sabah ereksiyonu, penis içinde veya etrafında yeterli kan akışının olduğunun ve sinir sisteminin etkili olduğunun bir göstergesidir. Bebeklik döneminde bile ortaya çıkabilen noktürnal penil tümesans, yetmişli yaşlara kadar görülebilir.
Düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, sigara ve alkol tüketiminden uzak durmak, uzun süreli sertleşmeye katkı sağlar. Egzersizler, vücuttaki kan dolaşımını artırır ve penise daha fazla kan gitmesini sağlayarak ereksiyon süresini uzatır. Aynı şekilde, dengeli beslenme de cinsel sağlık için önemlidir.
Sildenafil, tadalafil, vardenafil içeren ilaçlar penise giden kan akışını artırarak burada sertleşmeyi ya da sertleşmenin sürekliliğini sağlar. Bu ilaçların dozları ve etki süreleri içerdiği etken maddeye bağlı olarak değişmektedir. Bu ilaçlar erektil disfonksiyonun tedavisinde ilk olarak denenmektedir.
Testosteron, erkekler için cinsel işlevlerde önemli bir rol oynar ve hem ereksiyona hem de seks yapmaya motive olmalarına yardımcı olur. Uzmanlar, sabahları yükselen testosteron seviyelerinin yüksek bir libido, gelişmiş uyarılma ve daha iyi bir ereksiyon sağlayabileceğini söylüyor.
İnsanın yapısı gereği zihinsel ve fiziksel dinlenme de gece uykusunda daha net ve sağlıklı gerçekleşir. Özellikel sabah saat 6'dan itibaren vücut hem fiziksel hem zihinsel olarak iyice dinlenmiş olduğundan dolayı daha dinç olan vücut cinsellik yaşamak ister. Libidonun yükselme nedeni de budur.
Örnek olarak; gün içinde birçok defa tatmin edici davranışlarda bulunmak, cinsel dürtülerin engellenmemesi, cinsel dürtülerin kontrol edilememesi gibi belirtiler, aşırı cinsel istek belirtileridir.
Erkekte ise libido 20-30 yaşlar arasında doruğa çıkmıştır. Erkek de sağlıklı olduğu sürece ileri yaşlara kadar ereksiyon ve orgazm olabilme özelliklerini koruyabilir.
Cinsel organlar ve hormonlarda meydana gelen değişiklikler sonucunda ergenlerin 12-16 yaş arasında cinsel istek duymaları ve ilk mastürbasyon deneyimlerini yaşamaları normaldir. Kızlar klitorislerini keşfedip sürtünme yoluyla, erkeklerse penislerini okşayarak cinsel haz almaya başlarlar.
Çoklu kişilerle cinsel ilişki kurma isteği, fazla sürede pornografik içeriklere olan ilgi, sık sık mastürbasyon yapma durumu da ortaya çıkar. Diğer taraftan romantik ilişki içerisinde isteğe bağlı sık sık ortaya çıkan cinsel istek olarak da ifade edilebilir.
Erkekler de tıpkı bebekler gibi, orgazm sırasında zirveye çıkan oxytocin ve sonrasında serbest kalan endorfin hormonlarının etkisiyle uyuma ihtiyacı hissederler. Uyku gereksinimi erkeklerde cinsel ilişkiden hemen sonra ortaya çıkarken, kadınları yavaş yavaş etkiler.
Orgazmı takiben fizyolojik olarak penise gelen kan akım hızının azalması ile penis balonları tekrar söner. Ancak problem olan durum ise cinsel ilişki sırasında penil kan akımının azalması ve bunu takip eden sertliğin kaybolması ve yumuşamadır.
Cinsel anlamda aktif bir erkeğin sperm üretim döngüsünün devamlılığı için haftada en az 3 kere boşalması gerekir. Düzenli bir cinsel hayatı olmayan erkekler; mastürbasyon yaparak sperm üretim döngülerinin devamlılığını sağlayabilirler. Erkeklerde mastürbasyon yapmayla ilgili bir sınır bulunmamaktadır.
40'lı yaşlardaki bir kadın yaşamda ulaştığı olgunluğu ve deneyimleri cinsellik açısından da kazanır. Cinsel deneyim ve doyum açısından zirve noktaya çıkar.
** Kadınların kendilerini en şehvetli hissettikleri gün, regl döneminin 6. Günü. Bu günden itibaren ilk bir hafta da kadınlarda cinsel isteğin zirve dönemi.
Richard K. Lee'ye göre filmlerde gördüklerinizin aksine, bir cumartesi gecesi bir kaç saat içinde yaşanacak 3-4 sevişme aslında pek çok erkek için gerçekçi değil. Dr. Lee'ye göre “Eğer 14 yaşında değilseniz, boşaldıktan sonra tekrar erekte olmanız için en az 1-2 saate ihtiyacınız var.”
Cinsel ilişki yaşamak isteyen çiftlerden, 30'lu yaşta olanlar haftada 2 kez, 40'lı yaştakiler haftada 1 kez, 50'li yaştakiler 15 günde bir kez, 60 ve üzeri yaş grubundakiler ise ayda bir kez ilişkiye girmeliler.
Sabah sertleşmelerinin düzenli olarak ortaya çıkması, penise giden sinirlerin ve damarların sağlıklı çalıştığının bir işaretidir. Sabah ereksiyonlarının sayısı azalan veya sertliği tam sağlayamayan erkeklerde sertleşme bozukluğu (erektil disfonksiyon) olduğu düşünülebilir.
Stres hormonu olarak da bilinen kortizol adlı kimyasal kalp atış hızınızı, kan basıncınızı, kan şekerinizi ve solunum hızınızı yükseltir. Bu durum ise zamanla kaygı, depresyon ve konsantrasyon sorunlarına yol açabilir. Sabah saatlerinde yüksek seviyelerde olan kortizol, endişeli şekilde kalkmanıza neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri