Orlando Ferguson tarafından 1893 yılında çizilen düz Dünya haritası. Küresel bir Dünya fikri, antik Yunan felsefesinde Pisagor (MÖ 6. yy.) ile ortaya çıkmıştır ancak çoğu Sokrates öncesi düşünür (MÖ 6-5. yy.) düz Dünya modelini savunmaya devam etmiştir.
Bakara 22. âyetinde oluğu gibi bu âyette de “ش َ رَف” kelimesiyle Cenab-ı Allah'ın, yeryüzünü tıpkı bir tümsek gibi üzerinde yaşamanın imkânsız olduğu bir alan yapmayıp, düz bir satıh şeklinde yaydığı bildirilmektedir.50 Dolayısıyla bu ayetten yeryüzünün düz olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Eski Hintliler: Onlara göre Dünya, dört filin sırtında taşınan yarım küre şeklindeydi. Eski Mısırlılar: Bu uygarlık, Dünya'nın düz ve dikdörtgen olduğuna ve gökyüzünün dört köşesinde bulunan sütunlar üzerinde durduğuna inanıyordu. İlk Yunan Düşünürler: Dünya'nın gölde yüzen dev bir timsah olduğunu düşünüyorlardı.
Dünyanın yapısı herkes tarafından incelenebiliyor. Dünyanın şekil bakımından neye benzediği bilim adamları tarafından açıklanmıştır. Dünya düz değil, yuvarlak bir gezegendir.
Düz Dünya durumunda merkezimiz Kuzey Kutbu olacağı için ve düz bir zeminde olacağımızdan dolayı karşılaşacağımız senaryo budur. Merkezden ne kadar uzaklaşırsanız yer çekimi de o kadar yatay bir hâl alacaktır. Bu yüzden yana doğru giden yağmurlar görebilirsiniz.
İlgili 44 soru bulundu
Cevap vermek gerekirse, bunların hepsi yer çekimiyle ilgilidir. Dünya'nın neresine giderseniz gidin, hafif farklar haricinde genelde aynı yer çekimi vardır. Yani Dünya'nın üstünde de dursanız, altında da dursanız, sizi çeken yer çekimi aynı olduğu için, sanki düz bir Dünya'da duruyormuşsunuz gibi hissedersiniz.
Dünya'mızın düz değil de geoit (kutuplardan basık, ekvatordan şişkin) şekilde olduğu yüzyıllar boyunca bilinmesine karşın, günümüzde “Düz Dünyacılar” (İng.: Flat Earthers) denen bir kesim hâlen görülmektedir.
Farklı görüşler ve çalışmalarla tarih boyunca birbirini etkileyen önemli kişiler hep var olmuştur. Pisagor'un "dünya yuvarlaktır" düşüncesiyle ateşlenmeye başlayan bu kıvılcım Portekizli kâşif Ferdinand Macellan sayesinde ispatlanmış oldu.
Nullarbor Ovası (Latince: nullus, "yok" ve arbor, "ağaç"), Büyük Avustralya Körfezi'nin kıyısında, kuzeyinde Büyük Victoria Çölü olan, güney Avustralya'nın kurak veya yarı kurak topraklarında düz ve hemen hemen ağaçsız bir alandır.
Bu temel bilgiden yola çıkarsak eğer gezegenimiz düz bir şekle sahip olsaydı yer çekimi bu kadar basit bir mantıkta çalışmayacaktı. Bilim insanlarının belirttiğine göre 'Düz bir Dünya ince ve uzun olurdu, bu da yer çekiminin sizi gezegenin ortasına kadar çekemeyeceği anlamına gelir. '
Hatta o yüzden Kristof Kolomb'un yapmaya çalıştığı seyahatin sonucunda Dünya'nın kenarından düşeceğinden korkuluyordu. Avrupalı bilim insanları Kolomb'un gezisinin başarısı sayesinde Dünya'nın düz olmadığını, yuvarlak olduğunu anladılar.
Bazı Sokrates öncesi düşünürler Dünya'nın düz olduğuna inanıyordu: çeşitli kaynaklara göre Thales (yaklaşık MÖ 550), Leukippos (yaklaşık MÖ 440) ve Aristoteles'e göre Demokritos (yaklaşık MÖ 460-370).
Babiller ise, dünyanın denizde yüzen bir tepsiye benzediğini düşünürlerdi. Mayalar, dünyayı yüzen bir timsah olarak düşünürlerdi. Eski Hititliler, Okyanusta yüzen dev bir kaplumbağanın üstündeki dört filin taşıdığı yarım küre şeklinde düşünürlerdi.
O yüzden de Rabbimiz Kur'an'da dünyanın şeklinden ziyade, onu bizim için hayata elverişli hale getirmesinden bahsetti. Sonuç olarak, Kur'an'da hiçbir ayette “dünya düzdür” diye bir ifade yer almamaktadır.
Kur'an'a göre gökler ve yerler bitişik iken, Allah aralarını büyük bir patlama (Bing Bang) ile ayırdı. Büyük patlamadan sonra yüce Allah bulutsu kütle haline gelen (sedim) göğe ve yere, çekim kanununa göre yerlerinizi alınız emrini verdi.
500'lü yıllarda Pisagor'dur. Uzun bir süre ayın şeklini gözlemlemesi üzerinden elde ettiği deneyimler doğrusunda, Pisagor dünyanın yuvarlak olduğunu anladı. Ancak M.Ö. 350'li yıllarda, gözleme dayalı durum daha güçlü destekler ile öne çıkarıldı.
Dünyanın en düz ülkesi Maldivler'e hoş geldiniz. Su seviyesinden sadece 1.5 metre yüksekte olan ve yukarıdan bakıldığında birer nokta gibi duran yüzlerce adadan oluşan ülke, birbirine benzeyen tam 1.192 adet mercan adası barındırıyor.
Gözlemsel astronomiye katkılarının arasında Venüs'ün evrelerinin teleskopik kanıtı, Jüpiter'in en büyük dört uydusunun keşfi (Galileo'nun uyduları adı verilmiştir), güneş lekelerinin gözlemi analizi bulunmaktadır.
Antik Uygarlıkların Dünya Şekli Teorileri
Dünya'nın şekli, tarih boyunca pek çok uygarlığın merak konusu olmuştur. Babil, bu gizemli dünyayı denizde yüzen düz bir tepsi olarak değerlendirmiştir.
1609'da yapılmış basit bir teleskoptan ilham alarak daha üstün teleskoplar geliştirmiş ve uzay hakkında daha önce hiç yapılamamış gözlemler yapmıştır. Galileo, kendisinden önce Copernicus'un öne sürdüğü güneş merkezli evren kuramını benimsemiş ve bu nedenle Vatikan kilisesi tarafından iki defa yargılanmıştır.
Ekvatorun çevresi 40.076 kilometre iken, kutupların çevresi 40.009 kilometredir. Bununla birlikte ekvatorun yarıçapı 6378 km., kutupların yarı çapı 6357 km. olarak hesaplanmıştır. İki bölgenin yarı çaplarının ve çevresinin arasındaki fark, Dünya'nın geoit olmasının bir sonucudur.
Bu kutuplarından basık, ekvatordan şişik özel küresel geometrik şekil geoit (Latince, Eski Yunanca Geo "dünya") yani "Dünya şekli" diye adlandırılır.
Dünyanın yuvarlak olduğunu fiilen ilk kanıtlayan Macellan oldu. Macellan keşif için çıktığı deniz yolculuğunda Batıya ve doğuya gidildikçe saat farkları olduğunu gözlemledi. Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Kim Buldu ve Keşfetti? Dünyanın yuvarlak olduğunu yaptığı keşif gezileri sonucunda Macellan buldu.
Çünkü Dünya dönüyor. Evet, bunda sihirli bir şey yok. Dünyamız kendi çevresinde döndüğü için yuvarlak ve yine bu yüzden kusursuz bir küre değil: Ekvatorda biraz şişkin ve kutuplarda biraz basık.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri