Diyanet, buluntu para konusunda takip edilecek yöntemi, "Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır" sözleriyle açıkladı.
Bir kimse bir yerde bir miktar para veya eşya bulsa onu sahibine vermek üzere alabilir. Ancak kendine mal edinmek üzere alması başkasının malını gasp etmek hükmündedir. Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vâcip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır.
Buluntu Eşyayı Sahiplenmek
Kişi, suça konu olan eşyayı bulmuş ve malın sahibinin kim olduğunu biliyor ise öncelikle malı sahibine iade etmelidir. Ancak malın sahibini bilmiyor ise bulmuş olduğu malı yetkili mercilere bildirmelidir. Buluntu eşyanın yetkili mercilere bildirme ve malı iade etme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Bir vatandaşın, "Buluntu eşya (lukata) ile ilgili hükümler nelerdir?" sorusunu değerlendiren Din İşleri Yüksek Kurulu, başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyayı alıp sahiplenmenin de caiz olmadığının altını çizdi.
"Sahibi çıkmazsa yoksullara paranın sahibi adına sadaka olarak verir. Kendisi muhtaçsa kullanabilir. Ancak sahibi daha sonra çıkarsa geri vermek zorundadır. Sahibinin aramayacağı düşük değerli şeyler ise beklemeye gerek kalmaksızın ihtiyaç sahiplerine verilebilir; bulanın ihtiyacı varsa o da kullanabilir."
İlgili 28 soru bulundu
Yolda veya herhangi bir yerde bulunan para ve diğer kıymetli şeyler ya alınmaz geçilir ya alınıp muhafaza edilerek sahibi aranır. Alınmadan gidilirse hiçbir şey yapmak gerekmez. O takdirde hiçbir mesuliyet ve korku yoktur.
TCK Madde 160
(1) Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyedliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Kur'an-ı Kerim'de, denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12).
Ancak kanunlara aykırı olarak, kaçak yoldan telefon getirmek veya getirilen telefonu yasal olarak kaydettirmeden bir şekilde yazılımıyla oynayarak kullanıma açmak, kanunen suç olduğu gibi dinen de caiz değildir. Bu şekilde kullanıma açıldığı bilinen telefonların satın alımı da caiz değildir.
Rüyada para bulmak ve saymak, müjdeli haber ve bereket olarak yorumlanıyor. Rüya sahibi, iş hayatında rakiplerine karşı galip gelecek, bereketli ve bol kazanç elde edecektir. Kişi, bir yerde çalışıyorsa, hakkettiği konuma gelecektir. Bu rüyayı kim görürse görsün hayallerine kavuşacağına rivayet ediliyor.
Ekonomist İhsan Ayaydın, “Bir parayı değerli kılan üç şey vardır. Birincisi karşılığında altın veriyor olması, ikincisi merkez bankasında dövizin olması, üçüncüsü ise dış ticaret açığının olmamasıdır.
Caiz değil kelimesi birçok anlam barındırmaktadır. Caiz değil mekruh, haram, küfür, sahih değildir, itibar edilmez anlamları taşımaktadır. Caiz olmak ve caizdir kelimeleri ise bir iş veya olay karşısında işlenmesinde ve yapılmasında sakınca bulunmamak anlamı taşımaktadır.
Paranın helâliyet derecesi, onun nasıl sarf edildiğine bakılarak tahmin edilebilir. Kazancın menşei karanlık ve bulanık ise gittiği yer de aydınlık ve berrak olmaz. Hayatımızda -Allah korusun- israf ve cimrilik varsa; bu hâl, kazancımızdaki mânevî problemlerin bir habercisidir.
İslâm dini, kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helal yollardan sağlamalarını emreder. Gayrimeşru ve haram yollarla elde edilen kazanç ile ibadetler yerine getirilemez. Dolayısıyla bu kazanç ile kurban ibadetini yerine getirmek caiz değildir.
Haram malı, hediye vermek caiz olmaz. Haram olduğunu bilenin de, bunu alması caiz olmaz. Eline, haram mal, mesela para geçen, bunu sahibine vermeli, sahibi bilinmiyorsa, fakire sadaka vermelidir. Başka yere vermesi günah olur.
Akıllı telefon vb. ifadeleri kullanmakta bir sakınca yoktur.
Aklı olmayan eşyaya, akılı telefon, akıllı saat, yapay zeka, akıllı alet gibi ifadeler kullanmak, hakiki anlamda değil mecazi anlamdadır.
Değerli kardeşimiz, Bir müminin işini gören, ihtiyacını gideren bir telefonu edinmesi ve kullanması caizdir.
E-ticaret platformlarının, üretici / tedarikçi firmalara ait olan ürünleri, peşin veya taksitle ya da kredi kartıyla pazarlamalarında ve bu ürünlerin doğrudan müşterinin adresine gönderilmesinde dinen bir sakınca yoktur.
"Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor ve sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir.
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu, bir soruya verdiği yanıtta midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının 'helal olmadığını' söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı, midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının 'helal olmadığını' belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Midye Konusundaki Görüşü
Kur'an-ı Kerim'de, denizden elde edilecek yiyeceklerin helal olduğu bildirildi.
Önemsiz lukatalar (tâfih): İp, sopa, kırbaç, yiyecek kırıntısı gibi bulunan önemsiz şeyler, ilâna gerek kalmadan kullanılabilir. Ancak sahibi gelirse geri alabilir (Buhârî, Buyû, 4; Lukata, 6; Müslim, Zekât, 164,166,...; Şevkânî, a.g.e., V, 337). Çünkü başkasına göre önemsiz de olsa hiç bir hak zayi olmaz.
Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya Üzerinde Tasarruf Suçu Nedir? (TCK 160) Kaybolmuş veya Hata Sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu; mağdurun hakimiyet alanının dışına çıkan menkul bir malı bulan bir kimsenin malı kullanması, tüketmesi veya satması halinde oluşan bir malvarlığı suçudur.
Hırsızlık suçu uzlaşmaya tabi mi? 02.12.2016 tarihi itibariyle basit hırsızlık suçu ( TCK m.141/1) uzlaşma kapsamına alınmıştır. Soruşturma aşamasında savcılık, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından dosya uzlaştırma bürosuna gönderilecektir. Tarafların uzlaşması halinde yargılama aşaması sona erecektir.
İsmim, evim, adresim şudur, gelsin alsın, sizler şahid olun.” denir ve bir sene kadar bu para ve mal ilân edilir. Bu müddet zarfında sahibi çıkarsa verilir. Çıkmazsa sahibi adına bir hayır yerine yahut da müstehak bir fakire şahit tutularak hibe edilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri