Beddua almamaya, ah almamaya çabalayın. Bedduasını hak ettiğiniz kişinin hakkını ona iade ediniz. Bu hak maddi veya manevi olabilir. Yoksa ileride binlerce katıyla iade etmek isteseniz de malınız size geri iade edilebilir.
Diyanet İşleri Başkanlığı , dinimizde beddua etmenin yerinin olmadığını belirtirken 'Beddua eden kişi haksız ve yersiz bir beddua ediyorsa bu bedduası döner kendisini vurur'dedi. İslam peygamberin beddua etmediğine dikkat çekilen fetvada Hz. Muhammed (SAV)in 'Ben lanetçi olarak gönderilmedim.
Önce samimi bir şekilde pişman olmak gerekir. “Ey îman edenler! Nasûh (tam bir sıdk ve ihlâs ile) tevbe ederek Allah'a dönün…” ayeti bunu ifade buyurmakta ve yapılacak tövbenin samimi ve ihlaslı olmasını talep etmektedir. “Günahtan tövbe, nedâmet ve istiğfardan ibârettir.” hadîs-i şerîfi de buna işaret etmektedir.
Haksız olarak yapılan beddualar kabul olmaz. Sual: (Ana-baba, mazlum ve misafirin duası kabul olur) buyuruluyor.
KİŞİ HAKLI OLSA BEDDUA YAPMALI MIDIR? Kişi haklı olsa bile, eğer insaf sahibi ise bedduaya yol vermez. Ya ıslahı için dua eder. Ya da, çok incinmiş ise, sabrı ve insafı kalmamış ise, onu, Allah'ın adaletine, cezasına, celâline, kahrına ve kibriyasına havale etmekle, yani Allah'a ısmarlamakla yetinir.
İlgili 18 soru bulundu
Beddua konusuna değinen Prof. Dr. Mustafa Karataş, mazlumların ve zulüm gören kişilerin bedduasının tutacağını belirtti.
Allah'a havale etmek beddua mıdır? İnsanları Allah'a havale etmek, mesuliyet gerektiren bir husus değildir. Ancak uygunsuz ifadelerle, Hakk'a havale edilen şahısların müstahak olmadıkları hususları ifadede mesuliyet olabileceğini söylemek mümkündür.
Değerli kardeşimiz, Dinimizde beddua kaldırmak diye bir şey yoktur. Dini kullanarak insanları soyan bu madrabazlara fırsat ve imkan vermek caiz değildir. Zulme uğrayan bir kimse zalime beddua etmiş ise ettiği zaman ya yerini bulur veya Allah Teâlâ makul ve adil bir sebeple bedduayı kabul etmez yahut gereğini erteler.
Rivayetlerde Hz. Peygamber (asm)'in Bi'r-i Maûne olayında şehid edilen Müslümanlar nedeniyle Rıl, Zekvan, Lıhyan ve Usayya oğulları aleyhinde kırk sabah lânet okuyarak beddua ettiği bildirilir (bk. Buhari, Cihad 17).
Nitekim müfessirlerin çoğu, “Allah kötü sözün alenen söylenmesini sevmez; ancak zulme uğrayanlar hariçtir” (en-Nisâ 4/148) meâlindeki âyetin haksızlığa uğrayanların zalime beddua etmelerine izin verdiğini belirtmişlerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, dinimizde beddua etmenin yerinin olmadığını belirtirken ''Beddua eden kişi haksız ve yersiz bir beddua ediyorsa bu bedduası döner kendisini vurur'' dedi. İslam peygamberin beddua etmediğine dikkat çekilen fetvada Hz. Muhammed (sav)''in ''Ben lanetçi olarak gönderilmedim.
Hadis-i Şeriflerden açıkça anlaşılacağı üzere laneti hak etmeyen bir kişiye lanet etmek lanetin kişiye geri dönmesine sebeptir.
Bu konuda ayet ve hadis çoktur. Ancak nasıl ki duanın kabul olma şartları varsa ve herkesin her duası kabul olmuyorsa, kendisine haksızlık yapılan veya kalbi kırılan kimsenin de bedduası hemen kabul olacak diye bir şey yoktur.
Yani âhirette lânetçinin şefaatı ve şehâdeti kabul edilmeyecektir. Müslümanların birbirlerine "Allah sana lânet etsin", "Allah'ın gazâbına uğrayasın", "Cehennemde yanasın" gibi beddua cümleleriyle lânet okumamaları tenbih ve ikaz edilmektedir.
Beddua, kötülük dileyen dualar suç sayılıyor. Beddua, hakaret niteliğindeki unsurları taşımamakta ve onur, şeref zedeleyici nitelikte bir söz olarak kabul edilmiyor. Fakat bedduaya maruz kalan kişi, psikolojik olarak zedelendiğinden hukuki ihtilafa konu edilebilir.
Allah'a havale etmenin anlamı; sadece Allah'a tevekkül etmektir. Sonuç olarak çocukların terbiyesinde işleri Allah'a havale etmek bu konuda Allah'a tevekkül etmek demektir. Bu amacı gerçekleştirmek için Allah'a yönelmektir. Nitekim kulun her işinde Allah'a tevekkül etmesi güzel bir davranıştır.
Akrabalık hukuku yanında, komşuluk hukuku da vardı. Bu iki hukuku birden reddedip hem yeğeni hem de komşusu olan Peygamber efendimize düşmanlığından ötürü bu bedduaya muhatap olmuştur. 2. ayet Ebu Leheb'in çocukları, malı, mevki ve itibarının kendisini kötü sondan kurtaramadığı ifade eder. Karısıyla birlikte Hz.
Sözlükler, “küfür” sözcüğünü, “sövme, sövmek için söylenen söz. Sövgü” olarak açıklıyor. “Beddua” ise “ilenme, ilenç” ya da “ah etmek” karşılığında kullanılıyor.
İnsanın, kendisi veya başkaları aleyhinde "Allah kahretsin, Allah belâsını versin" gibi ifadelerle yaptığı dualara denir. Bütün bunlardan sonra diyebiliriz ki Müslüman, günahkâr da olsalar, Müslümanlara beddua etmekten sakınmalı, fakat gerektiğinde açıkça din düşmanlığı yapanlara beddua ve lanet edilebilir.
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.S.) bir hadis-i şerifinde: “Kim birinin kalbini kırıp onu ağlatırsa, o kişinin bedduasından sakınsın. Çünkü gözyaşları yere düşmeden ne dilerse o olur” buyurmaktadır. Üç günlük dünyada mazlum ahı almaktan kendimizi korumalıyız.
Bir kimse karşısındakine hayır ya da beddua ettiği zaman melekler o duayı alır, dua edilen kimse o duayı hak etmişse ona yüklerler. Fakat o kimse bu duayı hak etmemişse söyleyene o duayı iade ederler.
Bu istek, beddua şeklinde olabilir, 'ah'lanma şeklinde olabilir. Nasıl olduğundan ziyade insanın işi Allah'a havale etmesi önemlidir. Uygun olan beddua etmemektir. Fakat beddua etmek günah değildir.
oldukça çekinik, mütevazi ve tedbirli bir bedduadır. "senin için neyin kötü olacağını tespit etmekte zorlanıyorum, hatalı bir istekte bulunup uzun vadede çıkarına olacak bir durum yaratmak istemem, iyisi mi o hususu da allaha bırakayım ben" mealindedir.
Beddua yapmak günahtır. Kötü muamele nasıl günahsa, kötü dua da günahtır. Ne kadar kızgın olursak olalım, karşı taraf ne kadar hakkımıza girmiş ve hukukumuzu çiğnemiş olursa olsun, insanların kötülüğüne dua etmemeli, hayrına ve iyiliğine dua etmeliyiz.
Nasıl duanın keffareti yok ise bedduanın, yani kötü duanın keffareti de yoktur. Şayet haksız olarak birinin kötülüğü istenmiş ise bundan tevbe ve istiğfar edip bedduanın tersini yapmak yani beddua edilen kişinin iyiliğine dua etmek; kimseye karşı içinde kin beslememek gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri