Balıklıgöl'deki balıklar kutsal kabul edilerek yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor. Ziyaretçiler, yemlerle balıkları beslediği gölde dileklerinin kabul olması için dualar ediyor. Kentle bütünleşen Balıklıgöl'de 5 bin civarındaki bulunan balıkların son 2 yıldır ölüm kayıtları alınıyor.
Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır. Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir ve yenilmez.
Başka anlatıya göre; Söğütlü Köyü Rus işgali altındayken, Rus komutan bu balıklardan askerlerine yedirir. Fakat bütün asker bir-iki gün içinde telef olup gider. Bir söylentiye göre ise, bu balıkların bir kısmı yeşil sarıklı birer asker olup harbe gitmişlerdir.
Elhamdülillah balıklarımız yaşıyor" dedi. Öte yandan Şanlıurfa Doğa Kuruma ve Milli Parklar ekipleri de Balıklıgöl'de incelemelerde bulundu, analiz için sudan numuneler aldı. Selle taşınan çöpler sudan temizlenirken, Balıklıgölün'ün yanındaki kanala vatandaşların yem atması sonucu balıkların yüzeye çıktığı da görüldü.
Kur'an ve Hadis kitaplarında bu olayla ilgili ayet veya hadis yoktur. 1900-1960 arası yakın tarihte Urfa halkı tarafından Yahudi mitolojisinden İslam mitolojisine eklentiler yapılarak ortaya çıkmış bir anlatıdır.
İlgili 37 soru bulundu
İslam haricinde Yahudi ve Hristiyan dinlerinde de Balıklıgöl'ün yeri önemlidir. Efsaneye göre Hz. İbrahim ateşe atıldıktan sonra, mucize gerçekleşir ve etraf gül bahçesine dönüşür. Bu mucizenin gerçekleştiği yerin Balıkgöl ve çevresi olduğuna inanılır.
İbrahim, Nemrut tarafından Urfa kalesinde bulunan bir tepeden meydana kurulan büyük bir ateşe atılır. Ancak ateş Allah tarafından suya dönüştürülür. Suyun içerisindeki tüm odunlar da birer balığa dönüşür. Allah'ın mucizesi de bu şekilde gerçekleşir.
Şanlıurfa'da sağanak sonucu etkili olan sel tarihi Balıklıgöl'ü de etkiledi. Balıklıgöl Çevre Koruma Vakfı Müdürü Siracettin İlhan, "Balıklıgöldeki balıklar sazan türü olduğu için dipte yüzüyorlar, su taşkınında da gölün dışında bir balık görmedik" dedi. Şurada Paylaş!
Halk arasında balıkların kutsal olduğuna inanılır ve yiyenlerin hastalandığı söylenir. Gölde bıyıklı sazan balıkları bulunur. Bu tür zehirli olduğundan yenmesi insan sağlığı açısından sakıncalıdır.
Dünyanın en büyük doğal akvaryumu olarak bilinen Şanlıurfa'nın simgesi Balıklıgöl'de, deprem ve sel felaketleri sonrası çamur rengini alan suyun normale dönmesiyle balıklar yeniden ortaya çıktı. Dünyanın "En büyük doğal akvaryumu" olarak bilinen Şanlıurfa'daki tarihi Balıklıgöl'ün suyunun rengi normale döndü.
Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında bulunan Ayn-ı Zeliha ve Halilulrahman gölleri, yaygın olarak kullanılan ismiyle Balıklıgöl de Hz. İbrahim'in yaşamı ile ilişkilendirilen ve kutsal kabul edilen mekânların öne çıkanlarındandır.
Allah'a olan inancını her an koruduğu ve onu aradığı için Allah, İbrahim'e Halilim yani Dostum demiştir. Balıklı Göl'ün adı Allah'ın Dostu anlamına gelen Halil-ür Rahman olarak da bilinir. Hz. İbrahim'in atıldığı ateşin su, odunların ise balığa dönüştüğü efsane günümüze kadar süregelir.
Bulanık suyun Balıklıgöl'ü besleyen su damarlarında çökme yaşanması sonucu oluştuğu tahmin ediliyor.
MÖ 1000-300 yılları arasında net olmayan bir tarihte yapıldığı tahmin edilmektedir.
Balikligöl balıkları kutsal sayılır ve kimse yakalayıp yemez. Görevliler göl içerisinde ölen balıkları sudan çıkarıp başka bir yerde toprağa gömüyorlarmış. Efsaneye göre bir gün bir Albay bu inanış bir hurafedir demiş ve Balikligöl den bir balık tutturarak yemiş. Sonrasında felç olmuş.
Balıklıgöl'de kontrol ve denetimleri sürdürdüklerini belirten İlhan, "Yer altı sularının depremler nedeniyle çok hareketli olmasından kaynaklanan sebeple su çamurlu vaziyette geliyor. Balıklarımız sazan türü olduğu için bu tür duruma daha dayanıklı.
İbrahim'e düşmanlık besleyen Nemrut, Hz. İbrahim'i küçük bir tepenin üzerine kurduğu mancınıklara (sütunlara) gerdiği halat ile tepenin aşağısında yanan ateşe fırlatır. Hz. İbrahim'in atıldığı yerdeki ateşin göle, ateşte yanan odunlarınsa balıklara dönüştüğüne inanılır.
Ağrı ili sınırları içerisinde yer alan ve oluşum bakımından volkanik set gölü olan bu göl, 30 km² alana sahiptir. Denizden yüksekliği 2.241 metre, en derin yeri 37 m'dir. Çevre köyler için içme ve kullanma suyu kaynağıdır.
Şanlıurfa'nın en turistik yerlerinden biri olan Balıklıgöl, hem tarihi hem de doğal bir güzellik.
Gölde su seviyesi yer yer metrelerce düştü
"Balık Gölü, çevresindeki dereler ve dağlık alanlardan gelen kar suları ve yer altı sularından beslenmektedir. Bu yıl özellikle yağış azlığından kaynaklı kuraklık yaşanmaktadır. Daha önce Patnos Barajı'nda olduğu gibi Balık Gölü'nde de su çekilmesi söz konusu.
Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır. Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir ve yenilmez.
Allah tarafından ateşe: “Ey ateş İbrahim'e karşı serin ve selamet ol” (Enbiya Suresi, ayet: 69) emri verilir. Rivayete göre; ateş su, odunlar ise balık olur. Hz. İbrahim'in salimen düştüğü yerde bu göl oluşur ve etrafı ise gül bahçesine dönüşür.
Avrupa Topluluğu içme suyunda askıda katı madde bulunmamasını şart koşmaktadır. Dolayısıyla göl suyu içme suyu olarak doğrudan kullanıma uygun değildir.
Balık Gölü - Ağrı
Denizden yüksekliği 2241 m olan göl Türkiye'nin en yüksek rakımlı göllerinden biridir. Çevresindeki dağlardan gelen küçük dereler, kıyısındaki pınarlar ve yeraltı sularıyla beslenir.
Şanlıurfa'nın simgesi olan Balıklıgöl de depremden etkilendi. Depremin ardından çamur rengini alan gölde, vatandaşlar kaybolan balıklar için yem attı. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden Şanlıurfa'da, kentin simgesi olan tarihi Balıklıgöl suyu çamur rengine büründü.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri