Varislerde sülük tedavisi yukarıda da ifade ettiğimiz gibi geçici rahatlama sağladığı için tercih edilmiştir. Ancak modern tıbbın imkanları sayesinde varis hastalığının damarlar içindeki kapakçıkların bozulmasından dolayı oluştuğu tespit edildiğinden beri sülüklerin hiçbir faydasının olamayacağı ortaya çıkmıştır.
Sülükler belli bir bölgedeki kanı emer, bunu yaparken de o bölgede kanın sıvılaşmasını sağlayacak bir madde salgılar. Bu kısa bir süre o bölgede rahatlama hissi sağlar ancak olan hastalığın iyileşmesini sağlamaz. Varisli damarı büzemez, fonksiyon görmesini sağlayamaz. Dolayısıyla varis tedavisi yapamaz.
Varis tedavisinde hacamatın hiçbir faydası yoktur.
Sülükler atardamar dolaşımını bozmadan toplardamardaki kan birikimini engellerler. Uygulama esnasında kirli kan birikme riski olan bölge antiseptiklerle temizlendikten sonra. %5 glukoz solüsyonu gibi tatlı bir solüsyon ile sülük deriye tutturulur. Tutunduktan sonra beslenmesi sonlanıp kendi kendine düşmesi beklenir.
Düzenli olarak egzersiz yapmak, bacak kaslarını güçlendirerek kan dolaşımını iyileştirir. Yürüyüş, bisiklet sürme ve yüzme gibi düşük etkili egzersizler varis sorununun çözümüne faydalı olur.
İlgili 30 soru bulundu
Lazer tedavisi etkinliği %95 ile %100 arasındadır. Çok küçük bir hasta grubunda ek tedavi gerekir. Sonuç olarak bir tedavi seansı ya da fazlası yapılarak varislerin tümü kesin olarak yok edilir. Yani sonuçta tüm büyük varislerin kaybolma oranı %100 dür.
Sülük Tedavisinin Yan Etkisi Veya Zararı Var Mıdır? Sülük tedavisinin ciddi bir yan etkisi yoktur. Bazı durumlarda cilt bölgesinde alerjik reaksiyona bağlı kızarıklık olabilir, kendiliğinden geçmektedir. Sülük tedavisinin uygulandığı bölgede sızıntı şeklinde kanama görülmektedir.
Sülük tedavisi hangi bölgelere uygulanmaz? Hirudoterapi; avuç içi, göz kapağı, ayak tabanı, kasık bölgesine uygulanmamaktadır. Yüze sülük tedavisi nasıl uygulanır? Sterilize edilen tıbbi sülükler, yüz bölgesinde iyileşme istene bölgeye bırakılır.
Ayrıca sülüklerin salgıladığı enzimlerin anti-enflamatuar ve analjezik etkileri bulunur, yani iltihaplanmayı azaltabilir ve ağrıyı hafifletebilir. Sülük tedavisinin etkisi genellikle tedaviyi takiben birkaç saat içinde başlar. İlk seansın ardından bazı kişilerde hemen rahatlama hissi ortaya çıkabilir.
Sülükler, damar tıkanıklığına doğrudan bir tedavi sağlamazlar. Ancak, sülük tedavisi bazı durumlarda damar tıkanıklığına yardımcı olabilir. Sülüklerin salgıladığı enzimler, kan dolaşımını düzenleyerek kanın pıhtılaşmasını önleyebilir ve damarların esnekliğini artırabilir.
Bu özellikleri sayesinde kan pıhtılarını dağıtır, kan damarlarının duvarlarını sabitler, iltihapları tedavi eder, kan basıncını düşürür, ağrıyı azaltır, yağları dağıtır, vücudun gevşemesine yardımcı olur, kolesterolü düşürür, antibakteriyel bir etkiye sahiptir ve kişinin reflekslerini iyileştirir.
Genelde haftada 2 seans uygulama önerilir. Bazı hastalarda bu sıklık haftada 3-4 seans olabilmekle beraber bazı hastalarda haftada bir ya da 10 günde bir seans uygulaması daha uygun olmaktadır. Seans süresi ise sülüklerin tutunma süresine göre değişmekle beraber 30-60 dakika arası olmaktadır.
Bacakta varislerin tedavisi, genellikle varislerin boyutuna, şekline ve şiddetine bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında ilaçlar, skleroterapi, radyofrekans ablasyon, endovenöz lazer ablasyonu, flebektomi ve kompresyon çorapları gibi yöntemler yer alabilir.
Faydası anlatılamayacak kadar çok olan tıbbi sülükler, kirli kanı emerek tedavi yapmazlar. Tedavisindeki sır, kan emerken vücuda zerkettikleri ağızlarında bulunan salgıda gizlidir. Antibakteriyel özelliğe de sahip bu salgı yüzlerce enzim içerir.
Uygulama sonrasında 24 saat pansumanlar açılmamalıdır. Denize girilmemelidir ve 24 saat duş yapılmamalıdır. Tedaviden sonra ise tahıllı gıdalar, mercimek, aşırı tatlı veya aşırı ekşi tür gıdalar tercih edilememeli protein ağırlıklı beslenme ilk 24 saat tercih edilmelidir.
Sülük doyduğunda deriyi ısırmayı bırakır ve bu arada ağız salgısındaki kanamayı engelleyici hirudin maddesi nedeni ile ısırdığı yerden sızıntı 24-48 saat devam eder. Bu nedenle kaybedilen kan miktarı sülüğün emdiğinden daha fazladır (50-100 mL). Bu kan kaybının dokuda şişliği azalttığı düşünülmektedir.
Sülük “Pis Kanı mı” Emer? Halk arasında “sülük pis kanı emer” gibi bir düşünce vardır. Bu doğru olmayan bir düşüncedir, sülük vücutta pis kanı emmez. Tıbbi sülük, vücuttan kanı emerken kolay emebilmek için kanın pıhtılaşmasına engel olacak maddeler salgılar.
Bir sülük uygulaması yaklaşık 5-40 dakika kadar sürmektedir. Sülük bir kez yerleştirildikten sonra, tamamen şişene kadar yerinde kalmaya devam edecektir. Genellikle 30-60 dakika içinde kendiliğinden düşer. Cilde 1-1.2 milimetre kadar girebilen sülüklerin çekildikleri bölgelerde kanamalar görülebilir.
Sülük yapıştığı yerden kendiliğinden bırakmazsa, sülüğün ağzının bulunduğu bölgeye hafifçe zerdeçal toz veya alkol uygulamasıyla bıraktırılabilir, ancak dikkat edilmesi gereken bir husus, sülüğün bıraktırılırken kusturulmamasıdır.
Tedavi sonrası sülük ısırma bölgesinde birkaç gün devam eden geçici kaşıntı oldukça sık görülür ve alerjik reaksiyon olarak değerlendirilir. Alerjik reaksiyon sülüklerin ağız içi bakteri florasından kaynaklanır ve korkulacak bir durum değildir.
Yaraların geç iyileşmesi durumlarında da sülük kullanılmaması gerekir. Özellikle Hemofili, Lösemi, Multıpl Myeloma, Lenfoma, İleri Seviye Anemi ve Hipotansiyon, AIDS (HIV enfeksiyonu ), Karaciğer Kanseri, Kemoterapi alanlar, Kalp pili olanlar, Adet dönemleri, Gebelik, Diyaliz hastalarında yapılmamalıdır.
Varisden kurtulmak mümkündür. Doğru tanı ve doğru haritalama ile sorunun temeline yönelik bir tedavi ile varis tedavi olur ve tekrarlama ihtimali minimuma indirilir. Varisle yaşamak bir zorunluluk olmamalıdır.
İç toplardamar ve dış toplardamar olmak üzere iki çeşit varis bulunmaktadır. Buna göre hangi varis çeşidinin daha tehlikeli olduğu da merak edilen önemli konuların arasında yer alır. iç toplardamarda oluşan varisler insan sağlığı açısından daha riskli olduğunu söyleyebiliriz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri