Evcil atlar, sahiplerini hiçbir zaman terk etmezler. 25 'ten fazla türü olan bu sadık dostlarımız atlar hiç yorulmadan bizi kilometrelerce uzağa taşıyabilirler. Atlar, tarih boyunca insana en çok yardımcı olmuş hayvanlardır.
Atlar sosyal hayvanlardır ve genellikle başkalarıyla birlikte olmayı severler. Genellikle sahipleriyle yakın bir bağ kurarlar. Birlikte biraz zaman geçirdikten sonra, atınız genellikle size sevgi gösterecektir.
Oysa ki atlar, yeryüzünde farkındalığı, duygusal hassasiyetleri ve sezgileri en güçlü hayvanlar arasında. Üstelik atlar karşısındaki insanı enerji seviyesinde tarayabiliyor, en derindeki duygularını bile algılıyor ve vücut diliyle karşılaştırabiliyor.
Atlar; korktukları, sinirlendikleri veya acı hissettikleri zaman kulaklarını geriye doğru hareket ettirmektedirler. Görme, atların en önemli duyusudur.
Kısa boyundan dolayı, biniciliğe başlayan çocuklar için ve bazı yerlerde de binek ve yük hayvanı olarak kullanılırlar. Sağlam yapılı, dayanıklı ve uysal hayvanlar.
İlgili 37 soru bulundu
Evcil atlar, sahiplerini hiçbir zaman terk etmezler. 25 'ten fazla türü olan bu sadık dostlarımız atlar hiç yorulmadan bizi kilometrelerce uzağa taşıyabilirler. Atlar, tarih boyunca insana en çok yardımcı olmuş hayvanlardır.
Atlar küser mi, ağlar mı, üzülür mü? Atlar küser, ağlar, üzülür. Geçileceğini anlar mesela. Yarışın heyecanını senden önce o yaşar.
Köprücük kemiği bulunmaz. Dolayısıyla atın omurgası ön bacaklara kemikle değil, bir kas dokusuyla bağlıdır. Bu kas dokusu atın bir yandan diğer yana hareketini sağlar.
Bilim insanları atların da duygularını farklı ve belirli yüz ifadeleriyle anlattığını ortaya çıkardı. İngiltere'deki Lincoln Üniversitesi'nden araştırmacılar, 30 atla yaptıkları testin ardından, atların hayal kırıklığı hissederken ve kaygı ile korku içindeyken farklı yüz ifadeleri gösterdiğini tespit ettiler.
Dilbağı koşu esnasında dilin nefes borusuna kaçıp nefes alıp vermesini zorlaştıracak durumu engellemek için kullanılan bir aksesuardır. TJK tarafından deklare edilmeyen bir diğer aksesuar MEKSİKA BAĞI'dır. Bu bağ dilbağına gerek kalmadan tamamen atın ağzını kapatarak burnundan nefes almasını sağlayan bir düzenektir.
Atlar genellikle doğal ortamda değil, ahır ortamında beslenir. Atların kuvvetli olması için tavuk eti yedirilir. Atlara çay, kahve, şeker, havuç, arpa, yulaf, roka, ot, maydanoz, tere, muz vb. besinler verilir. Atlar en fazla küp şeker sever, bu yüzden atların ülsere yakalanma oranı daha fazladır.
Arka veya ön bacakları yere vurma bir şeyleri protesto etmektir. Rahatsız edilen atlar genellikle bu davranışı sergiler. Örneğin tayı tarafından sürekli rahatsız edilen kısrak sıklıkla bunu yapar.
Yaş tayinini yaparken kullanılan en önemli kriter DİŞ'lerdir. Diş, cement, mina, dentin ve diş pulpası tabakalarından oluşur. Cement tabakası dişlerin birbirine sürtünmesi sonucu zamanla aşınıp kaybolmaktadır. Bu nedenle dişlere bakarak yaş tayininde diğer diş tabakalarının durumu önemlidir.
Atların derilerinin üst katmanı insanlarınkinden çok daha kalın olsa bile, darbelere sanıldığı kadar fazla koruma sağlamıyor. Atların kırbaçlandıklarında acı hissetmediğine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığı, yeni yapılan bir araştırmayla ortaya kondu.
Atlar 20-30 sene yaşar, bazı kısraklar 15 yaşına kadar doğurur.
Atlar yan taraflarına veya sternumları üzerine yatar. Arka ve ön ayaklar yanlara veya ileriye doğru uzatılabilir.
Atlar ani gelişen hareketlerden korkarlar. Hızla geçen bir yılan onların dikkatini dağıtabilir ve korkutabilir. Atlar insanlardan korkarlar. Bir insan eğer ata zarar vermek için yaklaşıyorsa o insandan korkarlar ve hoşlanmazlar.
Bu nedenle de sürekli endişe içindedir. Yarış atlarına koşu sırasında yandaki hemcinslerinden ürkmemeleri için yan taraflarını görmelerini engelleyecek gözlükler konulurken at arabalarını çekenlere sadece önlerini görmeleri, diğer yönlerde olan hareketlerden etkilenmemeleri için gözlük takılır.
Kendi ağır gövdelerine ek olarak üzerlerine binen insan ve yüklerin de ağırlığı ile, kırılmış veya çatlamış bir kemiğin tam anlamıyla iyileşmesi çok zordur. Bu nedenle birçok durumda ayağı sakatlanan bir at, sahibine yük olmasın diye öldürülmektedir.
Dışkı yeme fizyolojik ve psikolojik çeşitli sebeplerle olabilir.Atın rasyonunda yeterli vitamin ve mineraller bulunmuyorsa yani beslenme dengesizliği ve yetersizliği durumlarında görülebilir. Uzun süre ahırda kalan ve sıkılan atlarda bir davranış bozukluğu olarak ortaya çıkar.
Atlarda safra kesesi bulunmamaktadır dolayısı ile karaciğerde üretilen safra direkt olarak ince bağırsağa akarak yağların sindirimine yardımcı olur.
Söz konusu taş çapraz hareket edemez. At, öne, geriye, sağa ve sola olmak üzere 4 farklı yöne L çizebilir. Satrançta taşların üzerinden zıplayan tek taş attır. Bu özelliği ile at çok kritik bir taştır.
Yük çekme ve taşıma atları ise çok daha iri vücutludurlar. Yarış atlarının saatte 60-70 km hıza ulaşan türleri mevcuttur. Atlarda kıskanma söz konusudur. Bu nedenle yarışlarda birbirlerini geçmeye hendek geçmede daha uzağa atlamaya çalışırlar.
Atlar sadece ayakta uykuya dalmaz, yatarak da uyuyabilir. Hatta bilim insanları, atların her gün yatarak uyumaya da ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Çünkü atların uyku sürecinde kimisi hafif kimisi derin beş farklı uyku evreleri vardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri