Addan zarf türetir: ansızın gibi.
En, pek, çok dün vb. 2.4.2.2.Türemiş Zarflar: Herhangi bir yapım eki almış olan zarflardır. Akşamleyin, saatlerce, ansızın vb. 2.4.2.3.Birleşik Zarflar: Zarf görevinde bulunan birleşik sözcüklerdir.
Fiilde belirtilen eylem veya hareketin ne zaman yapıldığını bildiren kelimelere veya kelime gruplarına zaman zarfı denir. "Dün, bugün, yarın, akşam, kışın, geceleyin, ilkin, şimdilik, yine, demin, daha, hâlâ, henüz, derhal, bazen" gibi kelimeler, cümlede zaman zarfı görevinde kullanılabilirler.
Durum zarfı diğer adıyla hâl zarfı olarak bilinmektedir. Fiillerin durumlarını anlatır. Fiilde bildirilen hareketin nasıl yapıldığını bildiren kelimelere durum zarfı denir. Durum zarfı şu kelimelerle anlaşılabilir: Hızlı, hızla, tek tek, iyice, sora sora, geze geze, böyle, şöyle gibi kelimeler…
Birdenbire kelimesi cümle içerisinde zarf olarak kullanılır. Bir eylemin nasıl yapıldığını belirten tüm kelimeler fiili nitelediği için zaman zarfı olarak nitelendirilir.
İlgili 41 soru bulundu
- Durum Zarfı: durum zarfları fiillerin nasıl yapıldıklarını gösteren zarflardır. Böylece fiile nasıl sorusu sorularak durum zarfı bulunabilir.
Yüklem bulunduktan sonra, zarf tümlecini bulmak için yükleme "nasıl, ne zaman, neden, niçin, niye?" soruları sorulmaktadır. Bu sorular, zarf tümlecinin farklı alt bölümlerini gösterir. Genel olarak ise hepsi zarf tümlecidir. Zarf tümlecinin yeri cümle içinde değişebilir, sabit bir yeri yoktur.
Yineleme Zarfları: Daha önce gerçekleşen bir fiilin, tekrarlandığını belirten zarflardır. Cümle içinde kullanılan başlıca yineleme zarfları ise yine, ikide bir, bir daha, kimi kez, tekrar, ara sıra, bazen, bazı bazı, sık sık gibi sözcüklerdir.
Bazı cümlelerde “en” ve “daha” sözcükleri; sıfatı, adlaşmış sıfatı ve zarfı üstünlük yönüyle de belirtir. Bu durumlarda bu sözcükler üstünlük zarfı olarak adlandırılır.
Derecelendirme zarfları bir cümlede çok, ne, daha, en gibi miktara yönelik karşılıklara cevap veren zarf çeşitlerdir. Eğer bir cümle içerisinde belirli bir miktardan söz ediliyorsa genellikle derecelendirme zarfı kullanıldığı görülür.
Aslen zarf-fiil olarak doğmamış bazı ekler ile eklerin ve/veya edatların düzenli ve kurallı bir biçimde birleşip fiillere ulanarak geçici zarf oluşturduğu yapılara “quasi1 zarf-fiil” (birleşik zarf-fiil) denir.
İçeri, dışarı, ileri, geri, öte, beri gibi sözcükler yer yön zarfı olarak kullanılır.
Belirteçler, cümle içerisindeki fiil ya da fiilimsileri durum, hal, zaman ve miktar yönünden niteler. Örnekler: 1- Bu ihtimal beni çok heyecanlandırıyor? - Ne Kadar - Çok. 2- Buraya kadar yürüyerek mi geldin? - Nasıl - Yürüyerek. Belirteç Nedir?
Zeynep Korkmaz, “hiç”, “hiç mi hiç” yapılarını durum bildiren zarflar içinde kesinlik pekiştirme işleviyle (Korkmaz 2003: 507), azlık-çokluk zarfları içinde aşırılık derecesi gösterme işleviyle (s. 521) ele alır.
şekilde” ifadeleri sıfatlara eklenerek zarflar oluşturulur. Örneğin: “yavaş” bir sıfattır, yavaşça dediğimizde, zarf olur.
Fiili durum bakımından belirttiğinde “böyle” sözcüğü durum zarfı görevindedir ve bağlamda karşıladığı anlam (ellerini uzatarak, tokalaşarak), gönderimde bulunulan unsur vasıtasıyla anlaşılır. Sıfat ya da zarf görevli bir başka sözcüğü belirten ve onun derecesini artıran böyle sözcüğü, miktar zarfı görevindedir.
3.2. Üstünlük belirteçleri: daha. 3.3. En üstünlük belirteci: en. 3.4. Aşırılık belirteçleri: çok, gayet, pek, fazla, epeyce, az, azıcık. 4. Niteleme ve durum belirteçleri 4.1. Niteleme belirteçleri: iyi, doğru, güzel.
Türkiye Türkçesinde aşırılık ifade eden miktar zarfları olarak umumiyetle az, azıcık, biraz, birçok, bol, çok, çokça, eksik, fazla, fazlaca, gayet, hep, hepten, kısmen, pek, pek çok, seyrek, sık vs. kelimeler gösterilmektedir.
Durum zarfı nasıl bulunur? Bu türdeki zarflar aynı zaman içinde fiilin oluş ve kılış açısından durumu da göstermektedir. Bu tür zarfları bulmak adına fiile “Nasıl?” sorusunu yöneltmek gerekmektedir. Bir fiilin “Nasıl?” sorusuna vermiş olduğu cevap durum zarfı olarak kabul görebilir.
Öyleyse “zarf” diye bir kelime yok, “zarflık” görevi vardır.
b. Zaman Zarfları: am “şimdi, demin”, şen “önce”, amehgä “hemen, derhal”, cañ “demin”, day ~ dey “demin”, juqäçer “sık sık”. Zaman zarfları hareket olduğu zaman ve durumu niteler.
Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik yazılır: apaçık, apak, büsbütün, çepeçevre, çırılçıplak, dümdüz, düpedüz, gömgök, güpegündüz, kapkara, kupkuru, masmavi, mosmor, paramparça, sapasağlam, sapsarı, sırılsıklam, sırsıklam, sipsivri, yemyeşil vb.
Sabah, öğle, akşam, gece, yukarı, aşağı, ileri, geri gibi kelimeler, cümlede tek başlarına kullanıldıklarında zarf tümleci görevi görürler. Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Bu sözcükler hal ekleri aldıkları takdirde, belirteç tümleci olmaktan çıkar.
Özne ya da fâil, bir cümlede yüklem ile bildirilen işi, eylemi ya da oluşu yerine getiren veya yüklem vasıtasıyla hakkında bilgi verilen öğe. Özne yükleme sorulan "kim" ve "ne" soruları ile tespit edilir.
İlgeç (edat) tümleci cümlelerde bazı söz kalıpları halinde bulunmaktadır. Genellikle cümle içlerinde yüklemin sebebini ve vasıta nedenini ortaya koyar. Bu açıdan ilgeç (edat) tümleci cümlede bazı görevleri yerine getirir. Özellikle yükleme birliktelik ve vasıta gibi görevleri taşımakla sorumludur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri