2.4.2.1.Yalın Zarflar: Herhangi bir yapım eki almamış olan zarflardır. En, pek, çok dün vb. 2.4.2.2.Türemiş Zarflar: Herhangi bir yapım eki almış olan zarflardır. Akşamleyin, saatlerce, ansızın vb. 2.4.2.3.Birleşik Zarflar: Zarf görevinde bulunan birleşik sözcüklerdir.
Fiilde belirtilen eylem veya hareketin ne zaman yapıldığını bildiren kelimelere veya kelime gruplarına zaman zarfı denir. "Dün, bugün, yarın, akşam, kışın, geceleyin, ilkin, şimdilik, yine, demin, daha, hâlâ, henüz, derhal, bazen" gibi kelimeler, cümlede zaman zarfı görevinde kullanılabilirler.
Cümle içerisindeki fiil ve fiilimsileri nicelik yönünden tanımlayan kelimelere miktar zarfı denir. Miktar zarfını bulmak için yükleme ''ne kadar'' sorusu sorulur. Örnek: Bugün çok yoruldum.
(Erkenden - Zaman zarfı) 2- İyice araştırdı. (İyice - Durum zarfı) 3- Nasıl yaptın? (Nasıl - soru zarfı) Miktar zarfları ise cümledeki fiil ve fiilimsileri ölçüsünü ve sayısını belirtir.
- Zaman Zarfı: Yapılan eylemlerin yapılma zamanını gösteren sözcükler zaman zarfı olarak bilinmektedir. Fiillere ne zaman sorusu sorularak zaman zarfı bulunabilir.
İlgili 36 soru bulundu
Fiillerde eylemlerin ya da hareketlerin ne zaman yapıldığının belirlenmesinde kullanılan kelime ya da kelime grupları zarf olarak isimlendirilmektedir. Bugün, yarın, akşam, gece, kışın, şimdilik, hala, henüz, bazen, derhal gibi kelimeler cümle içerisinde zaman zarfı olarak kullanılabilmektedir.
Zaman zarfları, fiilin gerçekleşme zamanını belirten kelimelerdir. Fiile sorulacak "ne zaman" sorusuna cevap vermektedirler.
Zarf Tümleci Nasıl Bulunur? Zarf tümlecini bulmak için ilk etapta, diğer cümle öğelerini bulurken uygulandığı üzere öncelikle yüklem tespit edilmelidir. Yüklem bulunduktan sonra, zarf tümlecini bulmak için yükleme "nasıl, ne zaman, neden, niçin, niye?" soruları sorulmaktadır.
Zeynep Korkmaz, “hiç”, “hiç mi hiç” yapılarını durum bildiren zarflar içinde kesinlik pekiştirme işleviyle (Korkmaz 2003: 507), azlık-çokluk zarfları içinde aşırılık derecesi gösterme işleviyle (s. 521) ele alır. “Hiç olmazsa”, “hiç değilse”, “hiç yoksa”, “hiç şüphesiz” yapılarını bağlaç olarak değerlendirir (s.1095).
Ölçü zarfları; pek, çok, en, kadar, daha, en çok, fazla gibi sözcüklerdir. Bu zarflar bir ismi nitelediklerinde sıfat olmaktadırlar.
Türkçede “henüz” zarfını zaman bildirmek için kullanıyoruz. Bu zarfın, olumlu ve olumsuz cümlelerde olmak üzere iki farklı kullanımı bulunmaktadır. 1. Olumlu fiil cümlelerinde cümleye fiilin yeni, az önce, şimdi, şu sıralarda gerçekleştiği veya gerçekleşmekte olduğu anlamını verir.
(zaman zarfı) nihayet, artık.
Bazı cümlelerde “en” ve “daha” sözcükleri; sıfatı, adlaşmış sıfatı ve zarfı üstünlük yönüyle de belirtir. Bu durumlarda bu sözcükler üstünlük zarfı olarak adlandırılır.
b. Zaman Zarfları: am “şimdi, demin”, şen “önce”, amehgä “hemen, derhal”, cañ “demin”, day ~ dey “demin”, juqäçer “sık sık”. Zaman zarfları hareket olduğu zaman ve durumu niteler.
Durum zarfı diğer adıyla hâl zarfı olarak bilinmektedir. Fiillerin durumlarını anlatır. Fiilde bildirilen hareketin nasıl yapıldığını bildiren kelimelere durum zarfı denir. Durum zarfı şu kelimelerle anlaşılabilir: Hızlı, hızla, tek tek, iyice, sora sora, geze geze, böyle, şöyle gibi kelimeler…
Kesinlik Zarfları: Fiillerin ve fiilimsilerin yapılışına kesinlik anlamı katan zarflardır. Başlıca kesinlik zarfları; elbet, şüphesiz, ne olursa olsun, elbette, mutlaka, kuşkusuz, eninde sonunda, er geç, hiç, asla, hiç mi hiç gibi sözcükler ya da kelime gruplarıdır.
Fiillerin ve fiilimsilerin yapıldığı zamanı gösteren zarflara zaman zarfı denir. "Dün, bugün, yarın, şimdi, gece, gündüz, güpegündüz, cuma günü, haftaya, önceki gün, sabahleyin, az ön- ce, geç, iki günde, uzun zaman, biz gelmeden, demin, henüz, hâlâ, daha, artık, sonra, evvelâ, henüz, hemen, geceleri, önceden..."
Öyle sözcüğü bir kelimenin anlamını güçlendirmek, aşırılık katmak amacıyla zarf görevinde de kullanılır. Böyle bir durumda bir art gönderim unsuru olarak değerlendirilmeyen öyle sözcüğünün görev adı miktar zarfıdır.
3.2. Üstünlük belirteçleri: daha. 3.3. En üstünlük belirteci: en. 3.4. Aşırılık belirteçleri: çok, gayet, pek, fazla, epeyce, az, azıcık. 4. Niteleme ve durum belirteçleri 4.1. Niteleme belirteçleri: iyi, doğru, güzel.
Cümlede dolaylı tümleci bulmak için özneyle birlikte yükleme "nereye, nerede, nereden, kime, kimde, kimden, neye, neyde, neyden" soruları sorulur: Şu çiçekleri eve bırakır mısın? (Nereye bırakır mısın?) Bugün hastaneye gideceğim.
Sabah, öğle, akşam, gece, yukarı, aşağı, ileri, geri gibi kelimeler, cümlede tek başlarına kullanıldıklarında zarf tümleci görevi görürler. Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Bu sözcükler hal ekleri aldıkları takdirde, belirteç tümleci olmaktan çıkar.
Bir cümle içerisinde öznenin yaptığı ya da etkilendiği eylemlere fiil denir. Fiillere yöneltilen tüm sorular ise (Örneğin, neden, nasıl ve ne zaman) soru zarfı olarak nitelendirilir.
Bir eylemin nerede ya da nereye doğru yapıldığını belirten kelimelere yer yön zarfı denir. Cümle içerisinde yer yön zarfını bulmak için fiil ya da fiilimsilere ''nereye'' ve ''nerede'' soruları yöneltilir.
Yalın Bağlaçlar: Yalın bağlaçların birkaç tanesi dışında ötekileri yalnızca bağlaç ola- rak kullanılırlar: Şayet, lâkin, ilâ, keza, vakra, imdi, yani, meğer, madem, netekim, eğer, ama, bile, ile, de vb. ile kelimesi bağlaç olarak kullanıldığı gibi edat olarak da kullanılır.
Eyleme veya eylemsiye "nasıl" sorusuna verilen cevap” niteleme- durum” belirteçlerini verir. Ör : "Büyük lokma ye, büyük konuşma." Cümlede "büyük" sözcüğü ismi nitelediği zaman "ön ad" eylemi nitelediği zaman "belirteç" olmuştur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri