(Büyük Kur'an Tefsiri) Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla, "Amenerrasulü" okunurken her dua lafzından sonra değil, okuma. bittikten sonra amin denilmelidir.
Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla, "Amenerrasulü" okunurken her dua lafzından sonra değil, okuma bittikten sonra "Âmin" denilmelidir. Her durakta "âmin" denilecekse dahi, kalben, ses çıkarmadan denmelidir.
Peygamber (s.a.s.), duanın sonunda “âmîn” denilmesini tavsiye etmiştir (Buhârî, Ezân, 111 [780]; Müslim, Salât, 72-75 [410]). Hanefî mezhebine göre Fâtiha'nın sonunda “âmîn”in gizli söylenilmesi sünnettir. Bu konuda imam, cemaat ve yalnız başına kılanlar arasında fark yoktur (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 1/493).
Din İşleri Yüksek Kurulu
Âmin, “kabul buyur” demektir. Dualardan sonra “âmin” deme uygulaması sünnetle sabittir. Hz. Peygamber (s.a.s.), “İmam 'âmin' dediği vakit siz de 'âmin' deyiniz.
Âmin (Asurca: ܐܵܡܹܝܢ, İbranice: אָמֵן, Yunanca: ἀμήν; Arapça: آمين); Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar tarafından anlaşma, onaylama veya istek belirtmek için bazı ibadet ve duaların sonunda kullanılan bir deyimdir. Türkçe Hristiyan kaynaklarda amin, Yahudi kaynaklarda ise amen olarak kullanılır.
İlgili 16 soru bulundu
NAMAZDA ÂMİN İFADESİ
Namazda Fatiha Suresi okununca bu nedenle “âmin” denir ve bu sünnettir. Nitekim Fatiha Suresi okunduğunda Peygamber Efendimiz (asm) “âmin” demiş, melekler “âmin” demiş ve Peygamber Efendimiz (asm) bunu ümmetinden istemiştir.
Aynı şekilde namazlarda da Fâtihâ'dan sonra söylenmesi Hz. Peygamber tarafından tavsiye edilmiştir. Bu uygulamanın temelinde konuya dair rivayetler yer almaktadır. Söz konusu rivayetlerden hareketle farz, nâfile tüm namazlarda, Fâtihâ'dan sonra âmîn demenin sünnet olduğu konusunda mezhepler ittifak halindedir.
Peygamber Efendimiz'in (SAV) hadisleri de var. Yani dua ettiğiniz zaman kesinlikle isteyin, Allah (CC) dilerse demeyin." ◼ Yani o zaman "amin inşallah" denilmemesi gerekiyor. 🔹 "Yok, amin denilir sadece.
Kabul olunmayacak duaya amin denmez - Vikisözlük.
Sual: Kabul olmayacak duaya amin denmez demek, küfrü gerektirir mi? Önce kabul olmayacak dua olur mu, olmaz mı ona bakalım! Mesela, (Ya Rabbi, beni peygamber yap) demek kabul olmayacak bir duadır. Böyle dua etmek Allah'ın emrine aykırıdır ve böyle duaya amin denmez.
Fatihanın tamamlanmasından sonra aaaamiin ya da amiin demek efendimizin uygulaması ve çok sayıda yapılmasına dair teşvik edici emriyle sabittir.
İbnü'l-Kelbî, s. 26-53) ve çok tanrılı başka toplumlarda da böyle bir olaya rastlanmaması (bk. ERE, X, 155-213), geleneğin vahdet dininden geldiğini gösteren diğer belirtilerdir. Âmîn kelimesi Kur'an'da geçmemektedir.
Şâfiî ve Hanbelîler ise âmîn lafzının imam ve cemaat tarafından açıktan söylenmesinin sünnet olduğunu savunurlar. Uygulamadaki bu farklılık namazın sıhhatine zarar verecek bir durum değildir.
Amenerrasulü suresi, Bakara Suresinin son iki ayetidir. Çok faziletli ve mukaddes bir dua olan Amenerrasulü özellikle Hz. Ömer ve Hz. Ali (RA) tarafından gece uyumadan önce okunurlar.
-Yine Amene'r-rasulü ayetleri hakkında ''Kim onları geceleyin okursa o ayetler okuyanın günahlarının af olunmasına yeter'' buyurması sebebiyle, bu amelin faziletini bilenler, Ümmeti Muhammed'e yatsı namazından sonra mutlaka Amenerrasulü okumayı tenbih etmişlerdir.
Yatsı namazından sonra okumanın fazileti de çok büyüktür. Yatsı namazından sonra okunan bu dua ile bütün geceyi ibadetle geçirmiş gibi sevabı nail olur. O kadar değerli duadır ki okudukça sevabı nail kazanmak mümkündür. Amenerrasulü ile huzura kavuşmak mümkündür.
Hutbe okunurken Peygamber Efendimize (asm) salavat getirmek ve yapılan duaya amin demek de mekruhtur. Eğer salavat getirmek ve amin demek gerekiyorsa, bu kalben okunur; dil ile telaffuz edilmez. Hutbede duada bulunmak sünnettir. Ancak bu dua esnasında cemaatin susması daha uygun olur.
[1] Gerçekleşmeyeceği daha işin başında belli olan bir girişim için onay vermek. [2] Sonuç vermeyecek bir işe girişmek.
Bizlere her konuda en güzel örnek olan Efendimiz, duadaki edep ve inceliklerle ilgili dikkat edilmesi gereken hususları da açıklamıştır: Dua ederken Allah Teâlâ'ya hamd ü senâ, Efendimiz'e de salat ü selam ile başlamak gerekir.
İnşallah ifadesi, Allah dilerse demektir. Esasen dua ederken bir şüpheye neden olacak ifadelerden sakınmak gerekir. Bu açıdan Hz. Peygamber Efendimiz (asm), dua ederken “Allah'ım, dilersen beni affet.” demeyi uygun görmemiştir.
Âmin; “duâmızı kabul buyur” manasına gelir. Demek ki, isterken kesin bir dille âmîn, bir işe koyulurken inşâallâh kelimesi kullanılır.
Amin, Allah kabul etsin anlamına sahip olan bir kelime olarak kullanılmaktadır. Eski Mısır dilinde ise Amin yerine Amon veya Amun şeklinde bir kullanımın söz konusu olduğu bilinmektedir. Mısır dilinde ise bu kelimelerin sahip olduğu anlamın saklı olan ve gizlenen manalarına sahip olduğu söylenebilir.
Ebu Davud'un bildirdiği hadis-i şerifte, imamın veleddâllin dedikten sonra, ön safta olanların işiteceği bir sesle âmin dediği bildirilmektedir. Fakat Hanefi mezhebinde, yüksek sesle âmin demek mekruhtur.
Peygamber'in (s.a.s.) cenazeye Fâtiha sûresini okuduğu ve tavsiye ettiği (İbn Mâce, Cenâiz, 22 [1495, 1496]), yine Abdullah bin Ömer'in (r.a.) ölülerin ruhuna Bakara sûresinden okunabileceğini güzel gördüğü rivâyet edilmektedir (Beyhâkî, Sünenü'l-Kübrâ, 4/93 [7068]).
"dalalete kapılanların " olarak motamot tercüme edilebilecek, müslümanların allah'ın sözü olduğuna inandığı kur'an-ı kerim'in ilk suresinin 7. ayetinin son kelimesidir. sonunda "amin" denir. deyimleşmiştir. bir işin istenildiği gibi olmadığı fakat öyle ya da böyle sona gelindiğini belirtmek için kullanılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri