Menopoz döneminde küçülen miyomların yapılan araştırmalar sonucunda kendiliğinden düşmesinin de mümkün olduğu saptanmıştır.
Yaş ilerledikçe artan miyom oluşma oranı menopoz döneminin başlaması ile birlikte azalıyor. Bazı miyomların menopoz döneminde küçüldüğü hatta tamamen kaybolduğu da gözlemlenebiliyor.
Kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen, miyomların büyümesine yol açar. Bu nedenle miyomlar genellikle üreme çağında ve hamilelikte yaklaşık 2-3 kat büyürler, menapozda ise eğer hasta hormon ilacı kullanmıyorsa genellikle küçülürler.
Miyomların cerrahi yolla alınması histerektomi veya miyomektomi ameliyatlarıyla yapılmaktadır. Miyom embolizasyonu ameliyatsız miyom tedavisi olarak bilinmektedir. Genellikle hastanede yatış gerektirmeyen miyom embolizasyonu tedavisinde miyomlara giden kan akışı durdurularak küçülmesi sağlanır.
Miyomların kendiliğin yok olma gibi bir durumları yoktur. Kadınların menopoz dönemlerinde hormonal dengelerin bozulması ile birlikte büyümesi durabilir. Nadir de olsa miyomların küçüldüğü de görülmüştür. Fakat miyomlar ancak ameliyat ile yok olurlar.
İlgili 34 soru bulundu
Yaklaşık olarak 6 – 7 santimetre büyüklüğünde olan miyomların alınması gerekebilir. 10 cm ve üstündeki miyomlar ise mutlaka alınmalıdır.
Miyom tedavisinde kullanılan ilaç isimleri arasında en çok kullanılan GnRH agonistleri denilen hormon ilaçlarıdır. Bunun yanında Non – Steroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) ve doğum kontrol hapları kullanılmaktadır. Böylece miyomları besleyen damarlar incelerek miyomların küçülmesi hedeflenmektedir.
Böylece durumlarda da miyomların mutlaka alınması şarttır. Tam da bu noktada miyomların boyutlarının da etkili olduğunu ifade edebiliriz. Ortalama olarak 6 ile 7 cm arasındaki miyomlar büyük miyom grubu içerisine girer. Bundan dolayı yaklaşık olarak 6-7 cm büyüklüğünden miyomların alınması gerekmektedir.
Miyomu olmasına karşın, herhangi bir şikâyeti olmayan kadınlarda tedaviye gerek yoktur. Ancak şikayetlerin olması durumunda tıbbi veya cerrahi tedaviler planlanabilir. Ancak tıbbi tedaviler ortaya çıkan şikayetleri gidermeye yönelik olarak uygulanmaktadır. Miyomları ortadan kaldıran bir ilaç/tıbbi tedavi yoktur.
Bitki çayları bazı hormonları dengeler ve inflamasyonu azaltır. Bu sayede miyomun bazı semptomları hafifleyebilir. Deve dikeni, ısırgan otu, hayıt otu, kırmızı ahududu ve karahindiba köküyle yapılan çaylar üreme sistemi ve rahim için yararlıdır.
Sık idrara çıkma, kabızlık, bel ve kasık ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı, uzun süren ağrılı adet kanamaları ve buna bağlı olarak kansızlık miyomların neden olabileceği başlıca şikayetlerdir. Diğer yandan, miyom rahmin içerisine doğru büyüyorsa, kanama ve gebe kalamama gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.
İltihapları ortadan kaldıran soğan suyu yumurtalık kisti ve miyomları da küçülterek yok etme özelliğine sahip.
Miyomun en tipik belirtisi kanama
Miyom her zaman belirti vermeyebilir ancak rahimin iç boşluğuna yerleşmiş yani rahim iç duvarının içerisindeyse bazı şikayetlere yol açabilir. Bu şikayetler sıklıkla aşırı kanamalı regl dönemi yaşanır. Bu süreçte parçalı ve fazla oranda kanamaya neden olur.
Kadınların yaklaşık dörtte birinde bulunan miyom hormonlarla doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda menopoz ile birlikte miyomların küçüldüğü yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı da menopoz dönemine paralel olarak miyomlarda da küçülmeler olabileceğini ifade etmek mümkün olur.
Güven Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Tapısız, menopoz döneminde büyüyen miyomlardaki kanser riskine karşı uyarılarda bulundu. Tapısız, her miyomun kanser riski taşımadığını belirterek, '40 yaş üzeri kadınlarda yeni ortaya çıkmış miyom saptanması oranı yaklaşık yüzde 40-50 arasındadır.
Miyomlar ameliyat edilmezse sayı ve büyüklük olarak rahim içinde artmaya devam eder. Artan kanamaya kasık ağrısı ve kramplar eşlik eder. Miyomlar büyüdükçe karında şişkinlik ve kitle etkisi yaratabilir. Tüm bu şikayetler hastanın hayatını olumsuz etkiler.
Miyomların büyük olması sebebiyle laparoskopik veya robotik yöntemde çalışılacak alan bulunmadığından açık cerrahi yöntemiyle kesi yapılarak miyomlar temizleniyor. Cerrahi tercih edilmeyen kimi uygun hastalarda ise ilaç tedavisine başvurulabiliyor.
1) MİYOM KANAMA YAPAR MI? Evet.
Miyomlar o büyüklüğe gelince kadar miyom teşhisi genellikle çoktan konulmuş olur. Normal olarak kilo vermek ise bazı uzman kişiler göre rahimlerde ki miyomları azalmasında etkilidir.
Tehlike miyom büyümelerine örnek verecek olursak; miyom 2 cm olsun. Düzenli takip sonucunda bir yıl içerisinde o miyom 3.5 cm ile 4 cm gelsin böyle bir durumda o miyomların alınması gerekir.
Miyom eğer rahimin iç kısmına yerleşmişse en büyük tehlike o zaman olmaktadır. Fakat karın içinde oluşan miyomlar rahim içine göre daha az tehlike boyuttadırlar. 8 veya 10 cm boyutlarında olan veya daha büyük olan miyomlar diğer organlara da baskı yaptıklarından tehlike arz etmektedirler.
Ameliyat sonrası miyomlar tekrarlar mı? Evet. Ameliyattan sonra rahim dokusundan tekrar miyom çıkma olasılığı yaklaşık %20'dir.
Miyomlar adet döngüsünde ağrı, yoğun veya uzun süren adet kanaması, lekelenme veya iki adet arası belirtiler gösterir. Bununla birlikte pelvik ağrı, miyom belirtilerinde en sık rastlanan sorundur. Pelvik bölgede hissedilen ağrı, alt karın bölgesinde yoğunlaşır. Ayrıca ağrı bacaklara kadar yayılabilir.
Rahim miyomları, üreme çağındaki her üç kadından birinde görülen ve genellikle ameliyatla tedavi edilen bir hastalıktır. Miyomlar, son yıllarda batı ülkelerinde çok iyi bilenen ve sık kullanılan, ancak ülkemiz için oldukça yeni bir uygulama ile ameliyatsız olarak da tedavi edebilmektedir.
Miyomlar, rahim ve çevresinde görülen, düz kas dokusundan köken alan iyi huylu tümörler olarak adlandırılıyor. Miyomların boyutları 1-15 cm arasında değişebiliyor ve 35-40 yaşlarındaki kadınların ortalama %30-40'ında görülebiliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri