Ancak 40'lı yaşlar aynı zamanda vücudun bozulmaya başladığı bir süreç de olabilir. Metabolizma yavaşlar, kilo vermek zorlaşır. Fakat yine de 40'larda kilo vermek mümkündür. Sadece eskiden kullandığınız yöntemlerin yerine farklı yollar denemelisiniz.
Tek bir önlem vardır; 11 12 yaş zayıflama yöntemleri ile tanışmak. 11-12 yaş kilo verme sürecinin en kolay olduğu yaşlardır. Çünkü ergenlik dönemine giriş yapılan bu yaşlarda metabolizma oldukça hızlı çalışır. Boyun uzaması ve orantılı kilo alımı olduğunda çocukların daha sağlıklı fiziğe sahip olması mümkündür.
40 yaş sonrası vücut belli değişimler geçirir, metabolizma yavaşlar ve kilo vermek daha da zor bir hale gelir. Hormonlar, kas kaybı, düşük metabolizma gibi faktörler kilo verme yolundaki en büyük engellerden biri.
1 yaşından sonra metabolizma, yaklaşık 20 yıllık bir süreç içinde “yavaşça" yetişkin düzeyine geriliyor. Metabolizma “yetişkinlik boyunca (20-60 yaşlar arası) sabit kalıyor”, hamilelik de dahil. Sonrasında ise enerji harcamamız, “daha yaşlı yetişkinlerde düşüşe geçiyor.” Bu durum yaklaşık 95 yaşına dek sürüyor.
25 yaşından sonra yeme alışkanlıkları ve hormonal dengeler değişiyor. Hareketsiz yaşam da buna eklenince metabolizma hızı doğal olarak yavaşlıyor ve vücut yağ oranı artıyor; kilo alımı kaçınılmaz hale geliyor.
İlgili 30 soru bulundu
Özellikle hareketsiz bir yaşam sürüyorsanız ve gün boyu masa başında çalışıyorsanız günlük harcadığınız kalori az olmakla beraber, zamanla bazal metabolizma hızınız düşebiliyor. Yani az yemek yiyerek çok az kalori alsanız bile, vücudunuz bu enerjiyi harcayamadığı için kilo vermeniz zorlaşıyor.
Uzun süre normalden az besin alanların metabolizma hızında %30, aşırı ve sürekli açlık durumunda ise %60 kadar azalma meydana gelir. Aşırı ve sürekli açlıkta, vücudun metabolizma için daha az enerji kullanmaya alıştığı, böylece az enerji harcayarak yaşamaya çalıştığı ileri sürülmektedir.
Beslenme içeriği, yemek saatleri, su tüketimi, baharat tüketimi gibi yeme alışkanlıkları metabolizma hızına etki edebilir. Bunların yanı sıra fiziksel aktivite başlı başına metabolizma hızlandıran bir faaliyettir. Çünkü metabolizmanın hızlanması için kas artışı gerekir.
40'lı yaşlarla birlikte daha çok hareketsiz bir yaşama adım atıldığı için mutlaka bol su tüketilmesi gerekiyor. The Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism gazetesinde yayınlanan bir araştırmaya göre, daha fazla su içtiğinizde kalori yakma oranınız da artıyor.
Kardiyo, yüzme, yürüyüş, koşu gibi sporlar bu konuda size yardımcı olabilir. Özellikle 10 dakika yürüyüş, 2-3 dakika koşu sonra tekrar 10 dakika yürüyüş gibi nabzınızı sürekli değiştiren şekilde spor yapmak, maksimum kaloriyi yakmanızı sağlayacaktır.
Aşırı kilo alma genellikle enerji alımı ve harcaması arasındaki dengesizlikten kaynaklanır. Ayrıca hareketsizlik, hormonal sorunlar, bazı hastalıklar, genetik faktörler ve bazı ilaçlar aşırı kilo alımına neden olabilir.
Vücutta yağ kaybını gösteren en önemli ölçütlerden biri de mezura ile çevre ölçümleridir. Her ay düzenli yapacağınız mezura ölçümleri yağ kaybettiğinizi anlamanın en iyi ölçütlerinden biridir. Bunun dışında; kaliper ölçümü kullanılabilecek en doğru ölçüm tekniklerinden biridir.
Yürümek, koşmak, bisiklete binmek, yüzmek gibi aerobik egzersizler, ağırlık kaldırmak gibi kas kütlesini artırmaya yönelik olanlara göre daha fazla kalori harcatır. Arada bir ikinci gruptaki egzersizleri de yapmak da faydalı olacağı gibi, asıl kiloyu verdirecek olan birinci gruptur.
Özellikle lifli besinler tercih edilmelidir. Tükettiğiniz pirinç, buğday ve yulaf gibi tahılların tam tahıl olduğundan emin olun. Zencefil, zerdeçal ve tarçın gibi baharatlar metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olur.
Uyumadan önce zencefil çayı, ıhlamur, adaçayı, kekik çayı, yeşilçay gibi metabolizmayı hızlandıran bitki çaylarından tüketmek kilo vermeyi hızlandıran ve kolaylaştıran bir yöntemdir.
Sabah uyanıp duş aldıktan sonra bir bardak limonlu ılık su içmek, hem metabolizmanızı hızlandırmaya hem de vücudunuzdan toksinleri atmaya yardımcı olur. Aç karna içilen limonlu ılık su, sindirim sisteminizi hazırlayarak vücutta daha iyi bir besin emilimi sağlar.
Açlığın ikinci aşamasının birkaç hafta sürebileceğini ve bu süreçte ilk olarak yağların ana enerji kaynağı olarak kullanıldığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, “Kişinin karaciğeri, yağ asitlerini bir enerji kaynağı olarak kullanılabilecek keton cisimlerine metabolize eder.
Su metabolizma hızını artırıyor
Ancak düzenli su tüketilmesi metabolizmayı hızlandırmaktadır. “0” kalori olan suyu düzenli tüketmek az yemek yemeyi beraberinde getirebilmektedir. Sabah kalkınca ve akşam yatmadan su içmek tokluk hissi yaratmakta ve dolaylı olarak kilo verilmesine yardımcı olabilmektedir.
Vücut ağırlığınız değişmese bile vücut kompozisyonunuz değişmiş olabilir. Nasıl mı? Özetle, yağ oranınız azalmış ve kas oranınız artmış olabilir. Toplam vücut ağırlığınız aynı kalmış olsa da aslında verimli bir sonuç almış olabilirsiniz.
Yağ yakma programında egzersiz yaptığınızda, bir yandan yağ yakarken bir yandan da kas ağırlınızı arttırırsınız. Rakamsal olarak eş değer olan yağ ve kas hacim olarak bir birinden çok farklıdır. Bir kilo yağ kaybedip aynı zamanda bir kilo kas kazanırsanız tartı size hiç bir değişiklik olmadığını söyler.
Kırmızı biber, somon, yumurta, yoğurt, Hindistan cevizi, ananas, kabak çekirdeği, avokado, yeşil çay, kahve, zerdeçal, zencefil yağ yakımını hızlandıran besinlerdendir. Bu besinleri beslenme rutininize ekleyerek vücudun yağ yakmasına destek sağlayabilirsiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri