Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz şunları buyuruyor: " Bir şahıs zina yaptığı zaman ondan imanı gider, tıpkı bir gölge gibi kişinin imanı başının üzerinde durur. "
Ayrıca günaha tekrar dönmeme ve varsa hakları hak sahiplerine iade etmektir. Yüce Allah; şirki, cana kıymayı ve zinayı zikrettikten sonra her kim tövbe eder, iman edip salih amel işlerse Allah onun tövbesini kabul eder ve günahlarını sevaplara dönüştürür.
Kur'an'da zina cezası Nur Suresinde cezalandırma ile ilgili şu sözler bulunur: « Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininin koymuş olduğu hükmü uygulama konusunda onlara acıyacağınız tutmasın.
Geriye iki şey kalıyor; biri kul hakkıdır, varsa helalleşmek gerekir. Diğeri de Allah hakkı için tövbe, istiğfar etmek ve bir daha o günaha girmemektir. buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir.
Kur'ân-ı Kerîm'de, şöyle buyurulur: “Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allâh'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, bunlara Allâh'ın dinini uygulama konusunda acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir topluluk da, onların cezasına şahit olsun.”
İlgili 19 soru bulundu
Nitekim Kur'an'da, kişinin evli ya da bekar olup olmadığı fark etmeksizin zina suçunu işlemesi hâlinde 100 değnek vurulması emredilmiştir[19].
Buna göre tevbe zina günahından yapılmalıdır. Zina (nikah olmaksızın cinsel ilişki) henüz başlamamışsa, dokunma temas etme, avrete caiz olmayan bir surette bakma günahı kazanılmış olur. Bütün bu günahlar her iki tarafın rızasıyla ise her iki atarf ta bu günahlardan tevbe etmelidirler.
Zina eyleminde cinsel ilişkiye girme şartı bulunmaktadır, sadakat yükümlülüğünün ihlalini içermektedir. Boşanmanın özel sebepleri arasında olan ve kusura dayalı olan bir boşanma sebebidir. Dava çekişmeli boşanma olarak görülmektedir. Zinayı öğrenen eş, çekişmeli boşanma ile boşanmak zorunda değildir.
İslam hukukunda evli veya dul olup zina yapan kadın ve erkek dört mezhebin ittifakla görüşüne göre 'ölünceye kadar taşlanarak' cezalandırılır. Bu cezalandırmaya 'recmetmek' denmektedir. Bu cezalandırmaya dair Kur'an'da açık bir ayet yoktur.
İlişkide zina olması için cinsel ilişki olması gerekir. Bunun dışında “el zinası”, “göz zinası” gibi ifadeler hakiki değil mecazi anlamdadır ve sakındırma amaçlıdır. “Arkadaşlık”, “flört”, “birlikte yaşama”nın kendisi değil; bu tür bir ilişkide cinsel ilişkiye girmek zinadır.
Cevap: İşlediği günahtan pişmanlık duyacak, ama samimi bir pişmanlık... Allah'a (CC) o günahı affetmesi için yalvarılacak. Mümkünse gözyaşı dökülerek. Bir daha o günaha girilmeyeceğine, o günahı işlemeyeceğine söz verilecek.
Cinsel ilişki aynı cinsten kişiler arasında (kadınla kadın ya da erkekle erkek) gerçekleşirse zina gerçekleşmez. Bu kapsamda hayvanlarla cinsel temas, yapay döllenme, yalnızca okşama, kucaklaşma ya da öpüşme gibi hareketler zina sayılmaz.
Onlar iki türlü günahlardır: 1- İçerisinde kul hakkı bulunan günahlar. 2- Şirk ve küfür ihtiva eden günahlar. Bu iki türlü günahlar şartlarına uyarak tövbe etmedikçe bağışlanmaz.
Yedi büyük günah şunlardır: 1- Allah'a şirk koşmak. 2- Büyücülük, 3- Katillik, 4- Harpten kaçmak, 5- Yetim malı yemek, 6- Faizcilik, 7- Namuslu kadına iftira etmek. (Buhari, Müslim) Başka bir hadis-i şerifte de, yedi büyük günah içinde Müslüman olan ana babaya asi olmak ifadesi geçiyor.
ALLAH tövbe edenin tövbesini kabul eder. Eşcinseller cennete girmez diye Kur'ân'da bir ifade yok. Arada derece farkı olsa da zina da, eşcinsellik de, hırsızlık da büyük günahtır. Ama hangi günah olursa olsun Allah tövbe edenin günahını siler.
Zinada had cezasının uygulanması için, erkeğin cinsel organının en az sünnet yerinin (haşefe) kadının cinsel organına girmiş olması gerekir. Bundan daha azına meselâ; öpmek, sarılmak veya uyluk arasına sürtünmek vb. hareketler haram olmakla birlikte had cezasını gerektirmez.
Hangi eylemler zina sayılır, hangileri zina sayılmaz? Zina, evli bir kişinin eşinden başka biriyle cinsel ilişkide bulunması veya ilişkide bulunmaya teşebbüs etmesidir. Bu bağlamda eşin bir kez zinada bulunması diğer eşe zina sebebiyle boşanma davası açmak hakkı vermektedir.
“Zina eden erkek ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir erkek evlenir. Bu yani zinakâr müşrikler ile evlenmek, müminlere ha- ram kılınmıştır.”
Dolayısıyla hallolunmamış bir yönü yoktur. Zina sebebiyle nikah düşmez.
Diyanet tarafından basılan "Fetvalar" kitabında yer alan "Eşlerden birinin zina etmesi, nikâhlarına zarar vermez.
Zina Mutlak Bir Boşanma Sebebidir
Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise; zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir.
İslâm zinaya karşı kişi ve toplumla ilgili bir takım önlemler almıştır. İmkânı olanın evlenmesi, evlenemeyenin oruç tutarak kendini eğitmesi, bakışların haramdan korunması, kadınların mahrem yerlerini örtmesi, evlenme engeli bulunmayan erkek ve kadının başbaşa kalmaması gibi önlemler bunların başında gelir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız bunları Allah'ın dinini uygulama hususunda acıyacağınız tutmasın.
Anlaşılacağı üzere, zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli şart cinsel ilişkidir. Yargıtay'a göre, "cinsel ilişki"nin varlığının kesin olarak veya güçlü karinelerle kanıtlanmış olması gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri