Süt, yoğurt ve peynir diş ve diş eti sağlığını korumak için en iyi seçeneklerden biridir. Bu gıdalar kaplamak suretiyle diş minesini korumaktadırlar. Bu besinler içerdikleri yüksek miktardaki kalsiyum ve fosfor ile mineral oluşturabilmesi için yardımcı olmaktadırlar.
Peynir ve yoğurttaki bakteriler dişlerinize çok iyi gelir. Bu bakteriler ağzınızdaki asit miktarını azaltarak zararlı bakterilerin giderilmesine yardımcı olur. Bu kültürlerin diş etlerinizdeki kan akışını düzenlediğine ve hatta diş minesini güçlendirdiğine inanılır.
İlgili 29 soru bulundu
Süt ve süt ürünler: Süt, peynir, yoğurt, ayran, kefir gibi ürünler içerdikleri kalsiyum ve fosfor ile kemikler ve diş sağlığı için çok faydalıdır, ayrıca diş minesini korur ve tükürük akışını da düzene sokar.
Ağız çok farklı çeşitlerde bakteri bulunur. Bu bakteriler gıda parçacıklarıyla birleştiğinde, dişlere zarar veren bir asit üretir ve plak oluşur. Yapışkan bir yapıya sahip olan plak, temizlenmediği takdirde gıdalardaki kalsiyum ve diğer maddeleri de toplayarak sertleşir.
Kemik ve diş sağlığı için önemli olan vitaminler şunlardır: A vitamini, D vitamini, K vitamini, Kalsiyum, Potasyum, Çinko ve Magnezyum. Süt, süt ürünleri, kuru meyveler, balık, lahana ve brokoli gibi besinler kalsiyum bakımından önemli besinlerdir.
Dişler arasındaki boşlukların önlenmesine yardımcı olmasının yanı sıra, şekersiz sakızın, dişlerin zarar görmesini önleyen koruyucu dış tabaka olan diş minesini güçlendirmeye yardımcı olduğu araştırmalarda gösterilmiştir.
Asitli ve Enerji içecekleri
Asit diş çürümesine neden olan en büyük tehlikedir. Asitli yiyecek ve içecekler şekerle birleşme olduğunda ortaya diş çürümesine sebep olan koşullar gerçekleşir. Kola, limon, soda, meyve suları ve benzeri türevler asit içerdiği için diş çürüten gıdaların arasında yer alır.
Gargara: Diş eti çekilmelerine karışı evde hazırlanabilecek gargaralar da tercih edilebilir. Tuzlu su, karbonat ve ada çayı ile yapılacak gargaralar diş eti çekilmesi sonucu hissedilen kanamaları veağrıların azaltılmasına yardımcı olabilir.
Eksik dişe komşu olan diğer dişler kesilerek üzerine kron/ köprü protezler yerleştirilir. Daha sonra ise yerine yapıştırma işlemi gerçekleştirilir. Diş implantı ve diş destekli implant yöntemlerine göre daha zahmetsiz bir süreç söz konusudur. Eksik diş tedavisinde hızlı ve ekonomik bir çözümdür.
Eksik dişler; takma dişler, sabit diş protezleri (“köprüler”) veya diş implantları ile tedavi edilebilir. En uygun yöntem hekiminiz tarafından uygulanacaktır ancak genellikle implant; öncelikli tedavidir.
Dişlerinizi temizlemede en etkili yöntem diş fırçalamaktır. Her yaşta yapılması gereken bu bakım işlemi dişlerinizin sağlığını şekillendirecek önemli adımlardan bir tanesidir. Günde en az 2 kere, nazik hareketlerle dişlerinizi fırçalamak uzun vadede ağız ve diş sağlığı için değerli bir bakımdır.
Vücut yeterli kalsiyum aldığında alınan bu kalsiyum doğrudan kemikler için kullanılır. Bu anlamda osteoporozun önlenmesinde önemi ortaya çıkar. Yoğurttaki kalsiyum ve D vitamini kombinasyonu sayesinde, kemiklerin güçlenmesini sağlar. Ayrıca D vitamini kalsiyumun depolanmasına yardımcı olur.
Süt, yoğurt ve peynir diş ve diş eti sağlığımızda 1. sıradaki besinlerdir. Bu besinler içerdikleri yüksek orandaki kalsiyum ve fosfat ile dişleri korumakta ve çürük oluşumunun önüne geçmektedir. Peynirlerin bazik özelliklerinden dolayı ağızdaki asidik ortam nötürlenir ve asitlerin diş çürüğüne neden olması önlenir.
D vitamini:Eksikliğinde kemik ve diş yapısında bozukluklar oluşur. KALSİYUM:Kemik ve diş oluşumunda etkilidir.Sağlıklı kullanılabilmesi için C ve D vitaminlerine ihtiyaç duyar.
Şekersiz sakız çiğnemenin ağız ve diş sağlığı için faydalı olduğunu belirten Diş Hekimi Pertev Kökdemir, çene ve kas yapısının bozulmaması için çiğneme süresine ve şekline vurgu yaptı. Kökdemir, “Sakız çok büyük olmamalı ve 15-20 dakikadan fazla çiğnenmemeli” dedi.
Düzenli diş fırçalama, diş çürüğü oluşumunu önleyebilir ve mevcut çürükleri ilerlemesini durdurabilir. Ancak, diş çürüğü tamamen fırçalama ile geçirilemez. Diş hekiminize düzenli kontroller yaparak çürükleri önleyebilir ve erken teşhis ile tedavi edebilirsiniz.
Diş minesinin kendini onaramıyor olmasının nedeni ise ameloblast hücrelerin dişin patlamasıyla birlikte ölmesidir. Yerine yeni hücreler oluşmadığından diş minesinin de kendini onarması mümkün olmaz. Bu tabakada aşınma meydana gelmesi halinde mutlaka diş hekimi tarafından tedavi edilmesi gerekiyor.
Düzenli diş temizliği yani dişlerin düzenli olarak fırçalanması diş kemiğini güçlendirecek en etkili yoldur. Özellikle çocuk yaştan itibaren başlanan düzenli diş fırçalama alışkanlığı dişlerdeki bakterileri yok ederek kemik yapısını güçlendirir.
D vitamini düşük olduğunda ağız bakımı da yeterli değilse çocuklarda diş çürüğü, erişkinlerde dişeti hastalığı riski oluşur. Dişetinin cerrahi tedavisi ve implant uygulamalarından sonra yara iyileşmesi gecikir.
Diş minesi, sert veya agresif fırçalama, tırnak yeme, sert nesneleri çiğneme veya aşındırıcı bir diş macunu kullanma gibi dış kuvvetler nedeniyle zayıfladığında, dişleriniz diş aşınması adı verilen bir işleme maruz kalır. Diş minesinin kaybolması, diş hassasiyetine neden olabilir ve diş çürümesi riskini artırabilir.
Diş teli kullanırken ya da kullandıktan sonra bazı dişlerin hafif gevşek olması görülen bir durumdur. Dolayısıyla ortodontik tedavi süresince alınan tedavi sonucu sallanan diş ile karşılaşılması oldukça normal bir durumdur. Bu nedenle endişelenmenize gerek yoktur.
İdeal olarak, sağlıklı bir çenedeki dişler simetrik olarak düzenlenir ve her iki çene de aynı boyuttadır: dişler üst üste binmez ve dişler arasında daha büyük boşluklar olmaz. Ağzınız kapalıyken dişleriniz tam olarak üst üste gelmelidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri