Canlıyı bir organizma olarak ele alırsak; çevresiyle madde alışverişinde bulunan, buna göre tepkiler veren ve kendi içinde uzmanlaşmış farklı alt birimlerden oluşan sistemleri canlı diye tanımlıyoruz. Yıldızlar bu anlamda, canlı değillerdir.
Hareket etme özelliği güneşte var olsa da güneş canlı değildir. Dolayısıyla güneş hareket ettiği için canlı da değildir. Güneş birçok özelliği ve faydası ile karşımıza çıksa da cansız bir varlıktır.
Su canlı bir varlık değildir.
Bir hücre veya hücrelerden oluşan organize bir yapı Hayatta kalmak veya varlığı sürdürmek için enerjiye ihtiyaç vardır. Üreme yeteneği.
Hava kütleleri olarak tanımlanan bulutlar, canlı varlıklar değillerdir. Çünkü, yapılarında yaşamsal hiçbir fonksiyon yoktur. Nefes alma, beslenme, sindirme, boşaltma, üreme ve çoğalma gibi faaliyetlerin hiçbirine bulutlarda rastlamak mümkün değildir. Bu yüzden cansız varlıklardır.
Dünya veya Yerküre, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir.
İlgili 38 soru bulundu
Canlıyı bir organizma olarak ele alırsak; çevresiyle madde alışverişinde bulunan, buna göre tepkiler veren ve kendi içinde uzmanlaşmış farklı alt birimlerden oluşan sistemleri canlı diye tanımlıyoruz. Yıldızlar bu anlamda, canlı değillerdir. Minik bir virüs kadar bile canlılığı yoktur.
Yaşam ağacının yapısı, tüm yaşamın ilk ortak atasının da bir bakteri olduğuna işaret ediyor. Tüm yaşamın ortak atası bir bakteri olduğu için ilk canlı bölünerek üremiştir.
Tırnak, saç ve nasırlaşmış deri hücreleri dışındaki hücreler canlıdır.
Ağaçlar hareket etmediği için cansız varlıklar gibi düşünülebilir. Fakat ağaçlar da solunum yapan ve çevreyle bağı olan canlılardır.
Virüsler canlı değildir. Çünkü hücre yapıları yoktur ve besini enerjiye dönüştüremezler. Ancak virüsler tam olarak cansız da kabul edilemez. Çünkü genetik materyale sahiptirler ve mutasyon geçirebilirler.
Canlılar dünyasının en önemli gruplarından biri olan bitkiler, genel olarak fotosentezle kendi besinini kendisi üretebilen, kökü, gövdesi ve yaprakları olan canlılar olarak tanımlanır. Bitkilerin yüz binlerce değişik türü vardır.
3- Cansız varlıklar (kalem, ekmek, kağıt, dağ, ateş, yıldız, toprak)'dan oluşmaktadır.
Bitkiler, ağırlıklı olarak fotosentetik ökaryot canlılardır.
insanlar, bitki örtüsü, hayvan topluluğu ve mikro organizmalardan oluşur. Cansız öğeler ise iklim, hava, su ve yeryuvarın yapısıdır.
Orta büyüklükte bir yıldız olan Güneş, tek başına Güneş Sistemi kütlesinin % 99,8'ini oluşturur. Geriye kalan kütle Güneş'in çevresinde dönen gezegenler, asteroitler, gök taşları, kuyruklu yıldızlar ve kozmik tozlardan oluşur.
Bunlar Neon, Sodyum, Magnezyum, Alüminyum, Silikon, Fosfor, Sülfür, Potasyum ve Demir'dir. Eğer yüzde olarak düşünülürse, Güneş'in kütlesinin % 78.5'i Hidrojen, % 19.7'si Helyum, % 0.86'sı Oksijen, % 0.4'ü Karbon, % 0.14'ü Demir ve % 0.54'ü de diğerlerinden oluşmaktadır.
Direk veya kütük cansızdır, yükümlü değildir.
Ağaçlar hayvan gibi organ sistemleri yoktur hem büyümeleri hemde ölümleri oldukça yaşatır. Nasıl ki bahçeye oturup bir kayısı ağacının büyümesini fark edemeyeceğin gibi ölümünüde fark edemezsin ama ormanlık alanlarda dolaşırsan kurumuş bir çok ölü ağaca denk gelebilirsin.
Bitkilerin bizimkilere benzeyen duyu organları, dokuları ya da sinir sistemleri olmayabilir, ama buna rağmen onlar gene de hisseder ve çevrelerinde olup bitenleri algılar. Tıpkı bizler gibi onlar da görür ve koklar. Hatta duyar, tat alır, teması hisseder, iletişim kurar, mutlu olur ve dans ederler.
Mevcut her saç telinin bir yaşam siklusu vardır. Her saç teli 4- 6 yıl yaşar, sonra dinlenir ve daha sonra da dökülür. Saçların bu şekilde dökülmesi son derece doğal bir süreçtir ve günde 50-100 tel saç dökülmesi normal kabul edilir.
Kişiler gece saatlerinde tırnak kesilmez düşüncesine inanarak, gece saatlerinde tırnaklarını kesmiyor. Yapılan araştırmalarda gece saatlerinde tırnak kesmenin bir sorun teşkil etmediği görülüyor. Gece tırnak kesilmez düşüncesi, batıl bir inançtır. Bireyler gece saatlerinde de tırnak kesme işlemlerini yapabiliyor.
Ayak tırnakları "Nefes alamıyor", yani tırnakların nefes alması gerekmez. Tırnaklarınızın ve ayak tırnaklarınızın sert, oje sürülebilir alanını oluşturan tırnak plağı, cansız keratinden (tıpkı saçınız gibi) oluşur. Canlı olmadığı için acı hissedemez ve nefes alamaz.
Halkalı denizanasına benzeyen fosilin bir mantara ait olduğunu gösterebilecek bir kimyasal yapıya rastlanmadı. Bu keşifle, 140 santimete boyundaki Dickinsonia fosili, en eski hayvan fosili olarak kayıtlara geçti.
Kısas-ı enbiyâ göre, yaşamakta oldukları Adn cennetinden Âdem Serendip adasına (Srilanka), Havva ise Etiyopya'ya indirilir. Daha sonra Mekke'de Arafat dağında buluşurlar.
Genel bakış İlk modern insan olan Homo sapiensler, evrim teorisine göre 200.000- 300.000 yıl önce ilk insansı (hominid) atalarından evrilmişlerdir. Yaklaşık 50.000 yıl önce dil yeteneği geliştirmişlerdir. İlk modern insanlar yaklaşık 70.000-100.000 önce Afrika'yı terk etmeye başlamışlardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri