“çocukken, gençken, mutluyken, boyunca, yeterince” vb. sözcükler fiilimsi değildir çünkü fiilimsiler fiil kök ya da gövdelerine gelir.
⇒ Çünkü fiilimsiler fiilden türetilir. ⇒ Yani bir kelimenin fiilimsi olabilmesi için fiil olması ve fiilimsi eklerinden birini almış olması gerekir. ⇒ Ama ''yeter'' kelimesi fiil değildir.
Cümle içerisinde fiilimsileri bulmak için öncelikle cümledeki fiillerin bulunması gerekir. Bunun için cümledeki kelimelerin sonuna "-mek, -mak" ekleri getirilir. Bir kelime bu ekleri aldığı zaman anlamı bozulmuyor ise fiil olduğu anlamına gelir. Fiiler arasında da eklere bakılır.
Fiilimsiler, fiil soylu olup cümle içerisinde sıfat, zarf ve isim olarak kullanılırlar. Örnekler: 1- Meğer hayatımda beni önemseyen ne çok insan varmış: (Önemseyen - sıfat) 2- Sana saygı gösterenlere karşı sen de aynı şekilde davranmalısın. (Saygı gösterenler - isim) 3- Gün doğmadan neler doğar!
Türkçede isim-fiil (mastar), sıfat-fiil (ortaç) ve zarf-fiil (ulaç) olmak üzere üç fiilimsi türü vardır.
İlgili 43 soru bulundu
Bir varlık ya da kavram belirten bazı sözcükler isim fiil eki almış olmasına rağmen fiilimsi olarak kabul edilmemektedir. Dolma, danışma, çakmak ve dondurma cümledeki kullanımına göre bu konuya örnek gösterilebilen kalıplaşmış sözcüklerdir.
Fiilimsiler, fiillere getirilen “fiilimsi ekleri” ile ortaya çıkarlar. Yani fiiller bazı ekler sayesinde fiilimsi olurlar. Bu ekler fiilden isim yapma ekleri olarak da bilinir ki bunlar eklendiği fiili isim soylu sözcük yaparak o sözcüğün cümlede “isim, sıfat ve zarf” görevinde kullanılmasını sağlarlar.
Sıfat-fiil, ortaç veya partisip; bir fiilin cümlede sıfat görevinde kullanılan hâli. Türkçedeki üç fiilimsi grubundan biridir. Fiillerin sonuna sıfat-fiil ekleri olan -en, -esi, -mez, -ar, -di(k), -di(ği), -ecek ve -miş getirilerek oluşturulur ve kısaca anası mezar dikecekmiş şeklinde formülize edilir.
İsim fiil, fiillere getirilen '' - ma, - me, - mak, - mek, - iş, - ış, - uş, - üş,'' ekleri kullanılarak türetilen kelimeler olarak ifade edilmektedir. Bu ekleri kolay hatırlamak için şu şekilde belirtmek mümkün olmaktadır: - ma , - ış, - mak. Bu ekleri fiil köklerine getirerek isim yapmak mümkün olmaktadır.
mez), ken, -Dıkça (-dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe, -tıkça, -tikçe, -tukça, -tükçe), -DIğIndA (-dığında, -diğinde, -duğunda, -düğünde, -tığında, -tiğinde, -tuğunda, -tüğünde) ekleri zarf-fiil yapan eklerdir.
Zarf fiil eki, fiil soylu kelimelerin sonuna getirilerek bu kelimelerin cümle içerisinde zarf olarak kullanılmasını sağlar. Zarf fiil eklerini bulmak için cümledeki yükleme ''nasıl'' ve ''ne zaman'' sorusu sorulur.
İnceleme yapacağınız kelimenin fiilimsi olması için kökünün fiil olması gerekmektedir. Fillere gelen ''-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş'' eklerine bakmak gerekmektedir. Bir fiile gelen sıfat fiil ekleri o kelimenin sıfat fiil olduğu anlamına gelmektedir.
* Fiilimsiler birleşik cümlelerde yan cümle kurarlar. * Fiilimsi ekleri yapım ekidir. Fiillere getirilen “-ma / -me, -mak / -mek, -ış / -iş / -uş / -üş” ekleriyle yapılır. Bu ekleri, aklımızda daha kolay kalması için “-iş, -me, -mek” veya “-ma, -ış, -mak” şeklinde kodlayabiliriz.
Fiilimsi ekleri fiil kök veya gövdelerine gelir. İsimler, edatlar, zamirler, bağlaçlar… vs. fiilimsi ekleri almazlar. Bunun için cümlede öncelikle kökü veya gövdesi fiil olan kelimeleri bulmamız gerekir.
Fiilimsiler ve çekimli fiiller, fiillerin kök ve gövdelerine ekler alırlar. Fiilimsiler cümlede isim, zarf ya da sıfat olarak kullanılır, çekimli fiiller cümlede sadece fiil yani yüklem olarak kullanılmaktadır. Bir fiilin çekimli fiil olabilmesi için fiil + kip + şahıs eklerini alması gerekmektedir.
Fiillere -esiye, -ip, ıp, -meden, -ince, -ken, -eli, -dikçe, -erek, -ir … -mez, -diğinde, -e … -e, -meksizin, -cesine eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. Bu ekler, Türkçedeki ses uyumlarına veya ağızlara bağlı olarak, değişiklik gösterebilir.
"dokuma", "görüş", "dondurma", "sarma" gibi bazı sözcükler fiil kökenli olmakla birlikte kalıcı olarak isme dönüşmüşlerdir. Ancak cümlede fiil anlamlarını yitirmeden kullanılırlarsa mastar görevindedirler.
Yemek eğer işlev olarak ağızda malzemenin çiğnenmesiyse fiil.. ama yemekten kasıt malzemeyse isimdir.
Yürüyüş kelimesi isim fiil değildir. Çünkü kelimenin kökü ile hareket edeceğiz.Yürü kelimesi bu kelimenin köküdür.Ekleri -üş'tür ama -üş ekini çıkardığımızda kelimemiz Yürüy kalır.Bu nedenle yürüyüş kelimesi isim-fiil değildir.
-Ir/-Ar/-Xr: EAT'de geniş zaman sıfat fiil ekleridir. Kullanımı bugünkünden farksızdır.
Sorumuza dönecek olursak fiilimsileri bulmak için herhangi bir soru sorulmasına gerek yoktur.
Bu örneklerde diye, sözcük türü olarak zarf-fiil olup belirgin bir şekilde “ah, bom, cırt, cork, cup, çıt, gaak, hart, hop, hüp, küt, löp, lüp, pat, pır, pıt, şak, şap, şıp, tak, tık, zart, zınk, zırt” gibi ses taklidi sözcüklerle bir araya gelmektedir.
Fiilden ya da bir diğer adıyla eylemden türetilen fakat tam olarak eylem bildirmeyen, fiillerin aldıkları zaman kip ve kişi eklerini alamayan yalnızca -ma, -me gibi olumsuzluk eklerini alabilen sözcüklere “fiilimsi ya da eylemsi” denir.
Fiilimsiler, eylemden türeyen, ancak eylemin bütün özelliklerini göstermeyen sözcüklerdir. Bunlar bir fiil gibi olumsuz yapılabilir; ancak bir fiil gibi çekimlenemez. Fiillerin aldığı “fiil çekim eklerini” yani şahıs ekleri, haber ve dilek kiplerini alamazlar. Yarım yargı bildirir, yan cümlecikte yüklem olurlar.
Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri