Yeşil mukus: Aslında bu da bir enfeksiyonun habercisi. Zira mukus ayrıca büyük miktarda ölü beyaz kan hücresi birikmesinden dolayı yeşile dönüyor. Bu renk birkaç hafta veya daha uzun süre devam ediyorsa, özellikle ateş veya mide bulantısı varsa doktora başvurulmalı.
Sümüğün yeşil olması vücuda bir virüsün girdiğine ve bağışıklık sisteminin bir enfeksiyona karşı mücadele ettiği şekilde değerlendirilmektedir.
Sarı /Yeşil balgam
Sarımsı, yeşil renkli balgam muhtemel bir enfeksiyonla ilgili olabilir. Nötrofiller olarak bilinen kan hücresinin yeşil rengi vardır. Örneğin pnömoni(zatürre) ve bronşit gibi alt solunum yollarının bakteriyel enfeksiyonları ve kistik fibrozda sarı-yeşil balgam görülebilir.
Sinüzit yüz kemiklerinin içerisindeki boşlukların iltihaplı doku ile dolmasından ortaya çıkan hastalıktır. Burun tıkanıklığı, sarı-yeşil renkte burun akıntısı, geniz akıntısı, baş ağrısı ve koku almada güçlük ile kendisini göstermektedir.
Burunda nem kaybolur ve mukus beyaz bir hale gelir. Bu soğuk algınlığı durumunda ortaya çıkar. Sarı renk soğuk algınlığının kesin bir işaretidir. Sarı renk, virüsle savaşan ölü beyaz kan hücrelerinden kaynaklanır.
İlgili 22 soru bulundu
Burun içi dokularının aşırı kuruluğu veya şiddetli sümkürmeler, kanla karışık burun akıntısına neden olabilir. Koyu, yeşil renkli, tek taraflı ve kötü kokulu akıntı burunda bir yabancı cisim varlığına işaret etmektedir.
-- Eğer yeşil veya sarı-yeşil renkli akıntı tek taraflı ise yani burnun bir tarafında böyle bir renk var ama diğerinde yoksa özellikle de çocuklarda böyle bir akıntıyla karşılaşırsak, burunda yabancı cisimden şüphelenilmelidir.
Bazı olgularda 15 güne kadar uzayabilir. Ancak eğer 15 günden uzun süre devam eden burun tıkanıklığı + sarı-yeşil renkte iltihaplı burun akıntısı veya geniz akıntısı tablosu varsa bu durum akut sinüzit olarak kabul edilip antibiyotikle tedavi edilmelidir.
Koyu burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi, tat-koku kaybı ve ateş akut sinüzitin klinik tanısında yer alan majör kriterleri oluşturur. Minör kriterler arasında ise baş ağrısı, kulak ağrısı, ağız kokusu, diş ağrısı ve halsizlik yer alır.
Soğuk algınlığına bağlı sinüzit tedavisinde antibiyotikler kullanılmalıdır. Semptomların kötüleşmesi durumunda ise doktora gidilmesi gerekir. Sinüslerin tıkanması durumunda temiz su ile hazırlanan tuzlu- karbonatlı sular ve okyanus suları ile burun yıkaması yapılmalıdır.
Özellikle erişkinlerde balgamın renginin sarı-yeşile dönmesi iltihap ve infeksiyon varlığını akla getirir. Bol miktarda pembe renkli, köpüklü balgam, akciğer ödemine (özellikle kalp yetmezliğine bağlı akciğerde ani sıvı göllenmesi) işaret edebilir.
Balgam yeşil ya da sarı renkliyse bu, enfeksiyon olduğunun işaretidir. Bu renk, enfeksiyonla savaşan beyaz kan hücrelerinin ürettiği enzimden kaynaklanır. Kalın balgam, bir haftadan uzun süre devam ederse bu, viral enfeksiyonun bakteriyel bir enfeksiyona döndüğünün göstergesidir.
Vücutta solunum sisteminin bakterilerle iltihaplanması nedeniyle oluşan balgam yeşil renkte olabilir. Özellikle akciğer apsesi, kronik bronşit, bronşektazi, zatürre gibi akciğer hastalıklarında kişilerde yeşil balgama rastlanır. Astım hastalarında da yeşil balgam görülebilir.
Burun içinin nemli kalmasını ve burna kaçabilecek yabancı maddelerin özellikle tozların ve polenlerin tutulmasını sağlar. Sümük sürekli üretilir ve çoğu kısmı da yutulur. Sümük bakteriyel veya viral enfeksiyon sırasında sarıdan yeşile değişen bir renk alır.
Burun boşlukların ve bronşlardan gelen yapışkan sıvı olarak bilinen sümük aslında insanlar için oldukça faydalıdır. Sümük içerisinde bulunan epitelyum hücreleri, tozlar, mikroplar ve su ile temizleyici bir etkiye sahiptir.
Yüz ve buruna günde birkaç kez ılık, nemli bir bez tatbik etmek akıntının geçmesine yardımcı olabilir. İlaçlar. Doktor tarafından altta yatan nedene yönelik reçete edilen antihistaminik, dekonjestan ve steroid maddeler içeren çeşitli ilaç ve spreyler burun akıntısının geçmesine yardım eder. Tetikleyicilerden kaçınma.
Antibiyotik almak sinüzitin süresini biraz kısaltır ve semptomları hafifletir. Tedavi genellikle 7-10 gün sürer. Kronik sinüzitte bazen uzun süreli tedavi (21 güne kadar) sunulur. Şiddetli bakteriyel sinüzit vakalarında , hastanede antibiyotikler intravenöz olarak verilecektir.
Tedavide burun açıcı spreyler ve soğuk algınlığı hapları, alerji hapları ve spreyleri, burun ile sinüs yıkama sıvıları ve spreylerinden faydalanılır. Kronik sinüzitler ise öncelikle ilaç tedavisi ile tedavi edilmeli, fakat dirençli vakalarda ve tekrarlayan durumlarda cerrahi tedavi düşünülmeli.
Sinüzit; akut, subakut ve kronik sinüzit olmak üzere 3 grupta sınıflandırılmaktadır. Akut sinüzitler, yaklaşık 4 hafta sürmekte, ilaç tedavisiyle ya da kendiliğinden iyileşme göstermektedir. Subakut sinüzit, akut sinüzitin henüz tam olarak iyileşmediği, kronik sinüzitin ise tam olarak oluşmadığı geçiş evresidir.
Eğer sinüsleriniz hala doluysa; baş parmaklarınızla, her iki kaşın ortasına bastırın ve yukarı doğru masaj yapın. Bu masaj esnasında dilinizi damağınızda tutun. Ağız içinden baskı yaparken; parmaklarınız da burnun rahatlamasına yardım edecektir. Sinüslerin boşalması için bu yöntemi deneyebilirsiniz.
Enfeksiyon kaynaklı burun akıntılarında reçeteli yazılan antibiyotik içeren ilaçların kullanılması gerekebilir. Alerjik rinit kaynaklı burun akıntılarında antihistaminik ilaçlar reçete edilebilir. Bu ilaçların yeterli olmadığı burun akıntısının ciddileştiği durumlarda deviasyon cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir.
Sinüslerin iltihaplanmasına birçok faktör neden olabilir. Bunlar; Yapısal olarak eğik burun orta bölmesi, kırık burun, polipler, tümörler vb. olabilir. Çevresel olarak sigara dumanı, soğuk algınlığı, alerjiler, kirli hava, kuru hava vb. olabilir.
Doktorlar ve halk sağlığı uzmanları, burun akıntısı ve yeşil balgam belirtileri gösteren hastaların antibiyotiklere ihtiyacı olmadığını söylüyor.
Gribal enfeksiyonlarla beraber de çok fazla görülen su gibi burun akıntısında eğer görülen sümük kanlı vs. değilse korkulacak bir durum yoktur. Genellikle bu şekilde olan burun akıntısı berraktır. Burnun aşırı boşalmasıyla kişi rahatlamaktadır. Ancak yeniden akıntı olunca yine rahatsızlık verici bir durum oluşur.
25 saniyede burunu açmak için, öncelikle dilinizin ucunu, ağzınızın iç kısmının en yüksek noktasına kadar değdirmeye çalışın. Orta ve işaret parmağınızı birleştirip kaşınızın tam ortasına gelecek şekilde ileri ve geriye hareketler yapın. İlk iki adımı sırayla 20 saniye boyunca uygulayın.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri