Yaşlanma süreci hem iç hem de dış faktörlerden kaynaklanır. İç faktörler temel olarak genetik iken, dış faktörlere sigara, rüzgar, kimyasal maruziyet ve UV radyasyonu gibi çevresel faktörler neden olur. Foto yaşlanma muhtemelen ROS üretiminin ana nedenidir.
Yaşlanma aslında doğal bir süreçtir. Ancak günümüzdeki yaşam alışkanlıkları, erken yaşlanma sürecini hızlandıran faktörler arasındadır. Düzensiz beslenme, düzensiz uyku, yeterli su tüketmeme gibi birçok faktör yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
Kadın ve erkek farklılıklarının en belirgini yaşlanma üzerine olabilir. Halk arasında erkeklerin kadınlara kıyasla daha geç olgunlaştığı söylenir. Bu söyleme ek olarak bilimsel çalışmalar kadınlar daha hızlı yaşlandığını ortaya koydu.
Birleşmiş Milletler Nüfus Araştırmaları Fonu'na göre 60 yaş ve üstü bireyler yaşlıdır. Gelişmiş ülkelerde 65 yaş ve üstü yaşlılık olarak kabul edilir. • Genel uygulamada 65 yaşın yaşlılık başlangıcı olduğu kabul edilmektedir.
İlgili 24 soru bulundu
Bu bağlamda toplumda gençlik önemli bir kategoriyi oluşturmaktadır. Gençlik dönemi UNESCO tarafından 15-25 yaş aralığında belirlenirken, Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) 12-24 yaş aralığını öngörmüştür. Türkiye ise BM'in belirlediği 12-24 yaş arasını gençlik dönemi olarak benimsemiştir.
Dünyada ve ülkemizdeki genel kabul, 65 ve üzeri yaştaki bireylerin 'yaşlı nüfus' olarak tanımlanmasıdır.
Bol sıvı alımı, cildin nemlendirilmesi ve özellikle yeşil çay özü, A vitamini, C vitamini, retinoid ve antioksidan içerikli kremlerin uygulanması yararlı olacaktır. Beliril bölgelerdeki kırışıklık ve sarkmaların giderilmesi için botoks veya dermal dolgu uygulamaları etkilidir.
Buna hormonal değişimler ve kronik hastalıklar da eşlik edebilir. Harici yaşlanma ise temel olarak güneş ışığı, sigara, beslenme şekli, aşırı mimik kullanımı ve yer çekimi nedeni ile oluşur. Yüz yaşlanmasının tedavisinin ve estetiğinin ilk basamağı, yaşlanmada rol oynayan faktörlerin önlenmesi ya da azaltılmasıdır.
Başarılı yaşlanmanın bazı standartları vardır. ◦ (I) Hastalığının ve hastalığa bağlı olarak bağımlılığın olmaması ◦ (II) Bilişsel ve fiziksel fonksiyonlarını kullanabilmesi ◦ (III) Yaşama aktif olarak katılması olarak sıralanabilir.
Yaşlanmak doğal bir süreçtir ve durdurulması mümkün değildir.
Her hücremiz, dokumuz, organımız zamanla yaşlanır. Yaşlanma etkilerinin daha rahat gözlendiği organımız ise cildimizdir. Anne ve babadan geçen genetik olarak programlanmış yaşlanmadır ve değiştirilemez.
Psikolojik Yaşlanma: Bireylerin yaşlılık döneminde geçirdikleri davranış, uyum ve mental fonksiyonlarındaki değişimleri kapsar. Sosyal Yaşlanma: Bireylerin, toplumun sosyal yapısı içindeki rollerinin, konumlarının ve sosyal ilişkilerinin yaşlanmasıyla birlikte değişmesiyle oluşur.
Yaşlandıkça daha fazla ortaya çıkan cilt kuruluğu derinin üst tabakasının nem içeriğinin azalmasıdır. Su kaybının artması ile cilt kurumaya, çatlamaya ve kırışmaya başlar. Kuru deri, gerilme ve bükülmelere karşı dayanıksızdır. Özellikle kış aylarında cilt kuruluğu daha fazladır.
Yağlı cilt tipi, ciltteki yağ üretiminin artmasından kaynaklanır. Bu nedenle, yağlı ciltler genellikle parlak, kalın ve gözenekli bir yapıya sahiptir. Yağlı ciltlerde siyah nokta, sivilce ve diğer cilt sorunları daha sık görülür. Ancak, yağlı cilt tipi olan kişiler, daha yavaş yaşlanma belirtileri gösterirler.
Şakaklar fazla boş olduğu zaman yüzde iskelet görünümü dediğimiz yaşlı gösteren bir görünüm oluşuyor. Şakak kemiğinin boş ve zayıf olması veya yaşla bu bölgede kemik erimesi olması sonucu kaşlar ve hatta yanaklar da desteğini kaybedip aşağı düşüyor, gözlerde yorgun ifade, yüzde sarkmış görünüm ortaya çıkıyor.
Yüzde yaşlanma hem genetik, hem de çevresel faktörlere bağlı olarak gelişebilir. Çünkü vücudumuzda bulunan hücreler, dokular ve organlarda yaşlanmaya başlar. Yaşlanma etkilerinin en gözle görülür olduğu bölge ise cildimizdir.
Yaşlanma, oldukça karmaşık bir biyo-psiko-sosyal bir süreç olup türe özgüdür. Canlının olgunlaşma süreci tamamlandıktan sonra fizyolojik yedek kapasitelerinin giderek azaldığı, yıprandığı ve buna bağlı olarak da yaşam fonksiyonlarının aksadığı bir süreci ifade eder.
Yapılan bir araştırmada 'biyolojik yaşlanmanın' asıl suçluları tespit edildi. Erkek cinsiyet, aşırı kilolu olmak, sigara ve depresyon biyolojik yaşlanmaya sebep oluyor. Yaşlanma farklı şekillerde ölçülebilir. Kronolojik yaş doğum tarihine göre ölçülürken, bizi yaşımıza rağmen genç tutan biyolojik yaş daha önemli.
Kadınların en çekici zamanının genç kızlık dönemi olduğuna dair asırlık miti yalanlayan yeni bir araştırmaya göre, 31 yaşındaki kadınlar güzelliklerinin doruk noktasındalar. 20'li yaşlarının sonunda ve 30'larının başında olan kadınlar, taze yüzlü 18-19'luklardan çok daha çekici bulunuyor diyor araştırmacılar.
35'ten sonra hep orta yaşlıyız
Katılımcılara, bir bireye kaç yaşından sonra “orta yaşlı” denilebileceği sorulduğunda, Y kuşağının neredeyse yarısı 35 yaşa işaret ederken, 40-45 yaş arasındaki kişilerde bu oran yüzde 15'e, 46-55 yaş arasında ise yüzde 8'e kadar geriliyor. Ayrıca belirgin bir geçmişe özlem de söz konusu.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre ise 45-64 yaş arası dönem orta yaş, 65-74 yaş arası dönem yaşlılık, 75-89 yaş arası dönem ihtiyarlık, 90 yaş ve üstü yaş ise ileri ihtiyarlık olarak sınıflandırılmaktadır (Arpacı, 2005).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri