Vicdan ya da duyunç, kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. Vicdan, birçok dinde, birçok felsefi akımda, mistisizmde önem verilmiş bir kavramdır.
insanın yaptıklarını muhakeme edip, bu yaptıklarının hesabını kendi kendine verebilmesidir. birilerinin mağdur olduğu bir durum karşısında gücünün yettiğince bu mağduriyetin kaynağına direnebilme düşüncesine ve altyapısına sahip olabilmektir.
Vicdan azabı, kişinin geçmişteki bir eyleminden kaynaklanabildiği gibi eylemsizlikten (parmağını bile kaldırmamak) de kaynaklanabilir. Vicdan sahibi olmayan (vicdanı olmayan) insanlara genellikle sosyopat veya psikopat denilmektedir.
Gerçek bir mümin veya insan olmanın temeli, vicdanın her zaman canlı ve aktif durumda olmasıdır (Güler,2010). Birçok dini otorite, vicdanı Allah'a açılan bir pencere olarak görür. İnsanın her zaman mükemmeli bulma arayışı bu düşünceyi doğrular niteliktedir. Düşünceler akılda, duygular da vicdanda vücut bulur.
Vicdan; en genel anlamda, kişinin kendi ahlâk değerlerini dolaysız bir biçimde kendiliğinden yargılamasını sağlayan iç yeti ya da kişiyi bunu yapmaya yönelten iç duyudur. Kişinin kendi edimlerini, tüm yapıp etmelerini ahlaki bakımdan yargılama yetisi ondadır. Bir başka ifadeyle vicdan, iç bilinç düzeyidir.
İlgili 17 soru bulundu
Vicdan, çocuğun, otorite boşluğu bulunan ya da korkutmaya, baskı yapmaya, gözdağı vermeye dayanan ortamlardan uzak; doğasına, kendi gelişim düzeyine uygun demokratik otoritelerin var olduğu bir ortamda yaşaması sağlandığında gelişip olgunlaşıyor.
Ahlakçılar arasında vicdanın değeri meselesinde farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu ileri sürülen farklı görüşler her ne olursa olsun, ortak olan şudur ki, vicdan büyük bir ahlaki değerdir ve bunda da kuşku yoktur. İnsanın ahlaki davranışlarında çok önemli rol oynar.
Özetle, vicdan sadece bir düşünme biçimi değil, bireyin ahlaki inanç ve eylemlerini bilgilendiren bilişsel, duygusal ve davranışsal süreçlerin karmaşık bir birleşimidir. Vicdanın doğuştan gelen bir bileşeni olsa da, çevresel faktörler ve deneyimler tarafından da şekillendirilir.
Ceza muhakemesinin maddi gerçeğe ulaşma amacı, kanuni delil sisteminden farklı olarak hem her şeyin delil olarak kabul edilmesi serbestliğini, hem de delil- lerin serbestçe değerlendirilmesini gerekli kılmıştır. Bu iki ilke bugün modern ceza muhakemesinde “vicdani delil sistemi”ni oluşturmaktadır.
Terim olarak vicdan insanın içinde bulunan ahlâkî otorite, ahlâkî değerler ve eylemler hakkında hüküm verme ve yargılama yeteneğini ifade eder. Yine aynı kökten vâcid (zengin) hadislerde esmâ-i hüsnâ arasında zikredilir (Tirmizî, “Daʿavât”, 82; İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 10).
Vicdan, merhametin bireysel hali; üstbenlikten kaynaklansalar da farklı anlamları ve işlevleri var. Vicdan, insanı korkutan bir şey, merhamet cesaret veren. Vicdanımız bizi utandırmakla korkutur, alçaltmakla; merhametin ödülü ise yücelmedir.
-Vicdan; insana hata ve doğruyu bildiren bir iç sestir. -Vicdan; neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu bildiren gerçek ve tek ahlak hocasıdır. Özet olarak vicdan; insanoğlunun içindeki, kalbinde, beyninde ve ruhunda taşıdığı en büyük hakim, yargıç ve bekçidir.
Din, felsefe ve psikoloji alanındaki literatürde vicdan, kişide iyiyi kötüden ayırt etmeye yarayan içsel bir parametre, kişiden kişiye değişen ve geliştirilebilir soyut bir kavram olarak değerlendirilmektedir.
Vicdan kişinin kendi davranışları, kendi ahlaki değerlerini değerlendirmesini sağlayan birçok felsefi akımda, birçok dinde önem verilmiş bir kavramdır. Akıl mantıklıdır, vicdanda hissiyat vardır. Ama üstünlük her zaman vicdandadır.İnsanın vicdanen hissettiğinde tereddüt yoktur.
Vicdan, kalbî merkezlidir; güzel ahlakla iç içedir. Vicdansız bir insan yaratılan tüm canlılara karşı merhamet ve sevgiden yoksundur. Allahın yarattığı ve insanın zamanla geliştirdiği kişilik yapısında ahlak ve vicdan yoksa ondan kimseye bir hayır gelmez.
Vicdan olarak, doğru ve yanlış duygularımızı içerir; çocuğun ebeveyn kültürünün içselleştirilmesini sürdürücü kendine has tabuları korur. Yeni doğan bir bebek günah, ayıp, yasak, haksızlık gibi kavramlara sahip değildir, yalnızca ilkel güdüler (id) ile hareket eder.
MADDE 24 – Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Klasik ontolojik delil, Tanrı'nın varlığı hakkında öne sürülen delillerden biridir. Bu delillendirmede, zihindeki Tanrı kavramına dayanarak Tanrı'nın mükemmelliği sebebiyle sadece zihinde olamayacağı, zihnin dışında da var olması gerektiği iddia edilmektedir.
İslam alimlerine göre Allah'ın varlığı için delil sunmaya ihtiyaç yoktur. Allah inancı insanda mutlaka olması gerekmektedir. İslam'a göre de Allah birdir ve Allah tektir. Herhangi bir şekilde eşi ve benzeri bulunmamaktadır.
Belli bir süreç sonunda çocuğun yaşam deneyimi, ruhunda yer eder ve bu deneyimler çocuğun soyut düşünmeye başladığı dönemde hızla gelişir. 5 yaşından itibaren vicdan gelişimi çocukta aktifleşmeye başlar ve hız kazanır.
"İradesi kuvvetli insan" demek, maksadını gerçekleştirmede azimli ve kararlı insan demektir. Vicdan burada devreye girer.
Vicdan, yaratılmış olan ruhun bir özelliğidir. Diğer bir deyişle ruhun cesede yerleşmesi ile birlikte var olur. Ruhun beslenmesine bağlı olarak, ruhun diğer özellikleri ile birlikte geliştirilebilir. Vicdanın gelişiminde, sorumluluk duygusu ve din ilimleri etkili olmaktadır.
Kuran'da “vicdan” ifadesi yer almamakla birlikte Said Nursi, onu insan ile Allah arasın- daki iletişimin alt ucu olarak görmektedir. Allah insana peygamber ile hitap ettiği gibi ona vicdanından da seslenmektedir. Bu nedenle bozulmamış vicdanın mazhar olduğu her ilham/bilgi, ilahi bir kelamdır.
Eğer insan, özündeki yaratılıştan var olan vicdanıyla buluştuysa vicdanı ne körelir ne de ölür. Aksine yıllar içinde daha vicdanlı bir insan olur. Öğrenilen vicdan zamanla körelir ama kişi özünde var olan vicdanla bir kez buluştu mu zamanla kalbinin derinliklerine kök salan bir vicdana sahip olur.
Vicdanı rahatsa, kendisini destekleyip onaylıyorsa; bütün insanlar karşısında durup engel olmaya çalışsa da yaptığından ve düşündüğünden vazgeçmemesi lazımdır. İnsanı doğruya götüren bir vicdana sahip olabilmek de ancak ve ancak yakin bir iman ile mümkündür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri