Varis ne zaman tehlikeli olur sorusuna net bir cevap vermek zordur. Varis, tedavi edilmediği sürece tehlikeli bir hastalıktır. Buna karşın hastalığın son evrelerinde poşetleşmiş damarlardaki pıhtı oluşumu ve bu pıhtının akciğere gitmesi, en tehlikeli evredir.
İç toplardamar ve dış toplardamar olmak üzere iki çeşit varis bulunmaktadır. Buna göre hangi varis çeşidinin daha tehlikeli olduğu da merak edilen önemli konuların arasında yer alır. iç toplardamarda oluşan varisler insan sağlığı açısından daha riskli olduğunu söyleyebiliriz.
Bacak toplardamarlarının doğru çalışmaması sonucu ortaya çıkan varis hastalığı neticesinde bacaklarda ciddi dolaşım bozukluğu oluşur. Varis zararları bacaklarda kirli kan birikmesine neden olarak bacakta renk değişikliği, kaşıntı, ağrı ve venöz yaraların açılmasına neden olabilir.
Nasıl olsa geçer diye düşündüğünüz varis tedavi edilmediği taktirde ölümcül sonuçlar doğurabilir. Varis sinsice ve yavaşça ilerler ancak daimidir. Varis tedavi edilmediğinde bacaklarda ağrıya, toplardamarda enfeksiyona ve hatta akciğerlere pıhtı atma sonucu hayati risk taşıyan durumlar ortaya çıkmasına neden olabilir.
Varis, tedavi edilmezse ilerler ve hayatı tehdit edecek risklere yol açarlar. Hayat konforu bozulur sürekli ağrı ve ağırlık hissi yanında bacakta yaralara yol açar ve varis içinde pıhtı birikerek damar tıkanıklığına yol açar.
İlgili 42 soru bulundu
CEAP 4 dediğimiz 4. evre varis hastalarının ne yazık ki hastalığı geri çeviremediğimiz evresi. Bundan sonra çok ufak travmalarla, kaşıyarak ya da çarparak bileğe gelen küçük bir darbede yara açılabiliyor. Ki bu hastalığın son aşaması oluyor.
Oysa ki varis problemi ciddi bir toplardamar hastalığıdır. Toplardamarlarda kapakların fonksiyonlarının yitirilmesi sonucunda açığa çıkan varis problemi ihmal edilmemelidir. Aksi halde birtakım semptomlar gelişecektir.
Hakkı Serkan Şahin), aşırı kilo, hareketsiz kalmak ve sürekli ayakta kalmak gibi durumlarla da tetiklenen varis ve venöz yetmezliğinin tedavi edilmediği takdirde kalp damar sağlığı açısından ciddi sorunlara neden olabildiğini belirtti.
Hasarın olduğu damarda kanın yukarı pompalanma mekanizmasında bozulma görülür ve kan bacaklarda, özellikle ayak bileğine yakın kısımda göllenir. Kan geri kaçma yaratarak burada varikosel bir reflü meydana gelir.
Varis hastalarının çoğu bu durumun geçici olduğunu düşünmektedirler. Ancak varis kendiliğinden ne yazık ki geçmez. Varis nasıl geçer sorusuna karşı aslında en güzel cevap tedavi edilmediği müddetçe mümkün değildir demektir.
Düzenli olarak egzersiz yapmak, bacak kaslarını güçlendirerek kan dolaşımını iyileştirir. Yürüyüş, bisiklet sürme ve yüzme gibi düşük etkili egzersizler varis sorununun çözümüne faydalı olur.
Çoğunlukla ayak damarlarında oluşan bir rahatsızlık olması sebebiyle varis hastalığı olan bireyler, mutlaka Kalp Damar Cerrahisi uzmanı tarafından tedavi edilmelidir.
Varis rahatsızlığı genellikle ilk senelerde kişiye sadece görsel manada bir sıkıntı yaratıyor olsa da hastalık ilerledikçe kişinin sürekli olarak bacak ağrılarını yaşamasına sebep olacaktır. Venöz yetersizliğin gelişmesi ile kişinin bacaklarında ağrı olmasının yanı sıra aynı zamanda şişlik ve morluklarda oluşabiliyor.
Ameliyatlı yöntemler; Klasik ameliyat ve Mikro Cerrahi
Mikro cerrahi; varislerin tekrar etmesi gibi bir risk söz konusu değildir. Her operasyonda olduğu gibi burada da enfeksiyon riski olup ameliyatsız teknikler kadar düşük bir orandadır. Çok nadiren geçici bölgesel uyuşukluklar olabilir.
Varisden kurtulmak mümkündür. Doğru tanı ve doğru haritalama ile sorunun temeline yönelik bir tedavi ile varis tedavi olur ve tekrarlama ihtimali minimuma indirilir. Varisle yaşamak bir zorunluluk olmamalıdır.
Genetik yatkınlık genç yaşta varis oluşumunun büyük oranda nedenidir. Ayrıca özellikle vücut geliştirmek için ağırlıkla yapılan sporlar, ayakta uzun süre durmak, bacakları biryerlere vurmak çarpmak bu hastalarda daha fazla varis oluşumuna neden olmaktadır.
İyileşme süreci genellikle 1-2 hafta sürer ve bu süre içinde fiziksel aktiviteler sınırlı olabilir. Ancak, son yıllarda geliştirilen daha az invaziv yöntemler de varis tedavisinde kullanılmaktadır. Bu yöntemler arasında lazer tedavisi, radyofrekans ablasyonu, skleroterapi gibi işlemler bulunmaktadır.
Variste pıhtı olma olasılığı ortalama dir. Varisli damarlar içinde kan akımı yavaşladığı için diğer bazı faktörlerinde etkisi ile pıhtı oluşabilir. Ağrı, kızarıklık ve şişlik ile karakterize olan ve iyileşmesi haftalar süren bu durum tromboflebit olarak bilinir.
Kadınlarda erkeklerden daha sık görülüyor. Kalıtımsal, yani ailesinde varis olanlarda daha sık görülüyor. Bunun dışında şişmanlık, yaşlanma, hamilelik, menopoz, uzun süre ayakta kalmanın yanı sıra derin toplardamarların tıkanıklığı ve bu damarlardaki kapak yetersizlikleri sonucunda da gözleniyor.
Kronik kabızlık, sigara, doğum kontrol hapları ve hormon tedavisinin varislere neden olduğu düşünülmektedir. Aşırı sıkı pantolon ve/veya çorap giymek de varise neden olabilmektedir. Obezite de varislere yol açan faktörler arasındadır. Yaz dönemindeki sıcak hava varise yol açabilen faktörler arasında yer alır.
Bu işlem, bacaklarda veya ayaklarda görülen varislerin tedavisi için yapılır. Genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Varis ameliyatı genellikle zor bir ameliyat olarak kabul edilmez, ancak herhangi bir ameliyat gibi riskleri ve potansiyel komplikasyonları vardır.
Varis ilk yıllarda çoğunlukla görüntü rahatsızlığı verse de daha sonra ağrıya yol açabilir. Toplardamar (venöz) yetmezlik gelişirse bacaklarda şişme meydana gelir. Varisli damarlarda pıhtı oluşursa (tromboflebit) bacaklarda ağrı, şişlik ve kızarıklık oluşur. Varisler, kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.
Varis oluşmasını önlemek için fazla kilolardan kurtulmanız gerekir. Fazla kilo, karın içi basıncı arttırdığından dolayı varise sebep olabilir. Zayıflamak, oluşan varisi tam olarak tedavi etmese dahi varis sebebiyle meydana gelebilecek birçok diğer sağlık sorununun önüne geçebilirsiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri