Mirasçılar, ölenin anne babası ve bunların altsoylarıdır. Yani kişinin kardeşleri veya kardeşlerinin çocukları da 2. zümre mirasçılardır. Üvey kardeşler kişinin mirasçıları olamazlar. Örneğin miras bırakandan önce olan anne ve babanın alt soyu yoksa bütün miras sağ kalan anne ve babaya kalır.
Üvey Çocuğun Miras Hakkı
Eşlerin önceki evliliklerinden olan çocukları, sonradan evlendikleri eşin mirasçısı olmaz. Yani üvey anne veya üvey babadan üvey çocuğa doğrudan miras geçmez. Üvey anne veya babadan ilk evlilikteki çocuğa miras geçmesi için önce eşin ölerek sağ kalan eşe miras bırakması gerekir.
Mirasbırakanın çocuğu olmaması halinde, eş ile birlikte diğer yasal mirasçılar da hak sahibi olabilir. TMK 499 uyarınca, çocuğu olmayan kişinin ölümü halinde eş dışında mirasçı yoksa, eş mirasın tamamını alır.
Miras bırakanın anne ve babasının her ikisi de sağ ise, anne ve baba ikinci zümrenin başı olduklarından dolayı miras bırakanın kardeşlerine miras kalmayacaktır. Ancak anne veya baba ya da her ikisinin birden miras bırakandan önce vefat etmiş olması halinde miras bırakanın kardeşleri eşit paylarla mirasçı olacaklardır.
Anne veya babadan birinin ya da her ikisinin mirasbırakandan önce vefat etmiş olması halinde kardeşler mirasçı olabilir. Bu halde de kardeşler arasında miras paylaşımı, mirasın murisin eşi ile paylaşılıp paylaşılmadığına göre değişmektedir: Miras, murisin eşi ile paylaşılıyorsa, eşin miras payı 1/2 olur.
İlgili 39 soru bulundu
hukuki açıdan; aynı anneden farklı babadan olan ile aynı babadan farklı annelerden olan çocuklar kardeştir, öz kardeş. farklı anne babalardan dünyaya gelmiş, ancak anne babaları evlenmiş kişiler üvey kardeş olarak tanımlanır.
Ana ve baba, eşit olarak mirasçıdırlar. Miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Ana ve babadan bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır.
Çocuğu olmayan kişinin anne ve babası ile nene dedesi sağ değilse mirasın yarısı sağ kalan eşe diğer yarısı da kardeşlere ( ölen kardeş varsa onun çocuklarına yani yeğenlere ) kalır.
Kural olarak eşlerden biri vefat ettiğinde sağ kalan eş, diğer eşin yasal mirasçısı olacaktır. Aynı şekilde, evlilik birliği içerisinde açılmış olan bir boşanma davası henüz kesinleşmeden bir eşin vefat etmesi durumunda da diğer eş mirasçı olarak kabul edilir.
Yani ölen kişinin çocukları ve karısı hayattaysa miras onlara kalır. Eğer değillerse kardeşlerine, annesine ve babasına kalır. Ölen kişinin kardeşlerinin, annesinin ve babasının da hayatta olmaması durumunda miras yeğenlere kalır.
Burada üvey annenin vefatı sonrasında eşinin hayatta olup olmadığına bakılır. Eş hayattaysa mirasının bir kısmı eşe kalacaktır. Eş hayatta değilse o zaman mirasın tamamı üvey annenin alt soyu olmadığı için anne ve babasına kalır. Anne ve baba hayatta değilse yasal mirasçılar üvey annenin kardeşleri olurlar.
Kocası Ölen Kadın Kayınpederinden Miras Alır Mı? Kayınpeder öldüğünde oğlu mirasçısı olur. Eğer koca babasından önce ölmüşse, kayınpeder öldüğünde geline miras kalmaz. Kocası kayınpederden sonra ölmüşse, kocası ölen kadın kayınpederinin mirasını dolaylı olarak alır.
3. Derece(Zümre) Mirasçılar Kimlerdir? Miras bırakanın 3. Derece mirasçıları büyük ana ve büyük babasıdır. Miras bırakanın, alt soyunun, ana ve babasının alt soy bırakmaksızın miras bırakandan önce ölmeleri halinde, mirasçılar, büyük ana ve büyük baba olacaktır.
Medeni kanunumuza göre evli olmayan ve çocuğu bulunmayan murisin mirasının ana ve babasına geçeceğini hüküm altına almıştır. Söz konusu maddeye göre: “Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar.
Bu sebepten kadın öldüğünde yalnızca kendisinden olan çocuklara miras kalır. İkinci hanımın malından adamın birinci hanımından olan çocuklarına miras düşmez. Öz olan çocuklara miras düşer, üvey çocuklar mirastan pay alamaz. Üvey çocukla üvey anne veya baba arasında nafaka ve miras hükümleri cereyan etmez.
Saklı pay, bir kişinin hak ettiği mirastan alması gereken asgari pay oranıdır. Saklı pay kanunun belirlediği orandır. Saklı pay oranının altında miras payı alması halinde kişinin saklı payı ihlal edilmiş sayılır. İhlal edilen miras saklı payı için mirasçı tenkis davası açmalıdır.
Kişinin ölümü ile birlikte bankadaki parası üzerinde tüm mirasçılar ortaklaşa hak sahibi olur. Türk medeni Kanunu'nun 640.maddesine bu ortaklık mirasın paylaşılmasına kadar sürer. Paylaşma anına kadar mirasçılardan hiçbiri bankadaki paraya dokunamaz.
Muris, saklı paylı mirasçıların saklı paylarını ihlal etmemek şartıyla istediğine malvarlığı bırakma hakkına sahiptir. Dolayısıyla baba sağlığında oğluna mal verebilir mi diye bakıldığında, saklı paylı mirasçıların saklı pay oranları ihlal edilmediği sürece bir baba istediği kişiye miras bırakabilir.
Murisin kızı muristen önce ölmüş olduğuna göre, damat, muris kayınpederinin mirasçısı olamaz. Veraset ilamında damat mirasçı olarak görülüyorsa, "veraset ilamının iptali" davası açılmak gerekir. Veraset ilamının iptaline yönelik dava süreye tabi değildir. Her zaman açılabilinir.
Zümre başları mirasçı sıfatına sahip olduğu müddetçe mirası onların altsoyuna geçiremeyeceğiz. Yani örnekte; teyze, dayı, hala, amca mirasçı olamayacak.
Vefat eden kişinin hayat sigortası yoksa kredi kartı borcu, kişinin mirasçılarına kalır. Mirasçılar reddi miras yaparsa vefat eden kişinin borcunu ödemek durumunda kalmazlar. Ancak bu durumda, kredi kartı borcunun yanı sıra miras kalan tüm mal varlığından da feragat edilmesi gerekir.
Ölen kişinin mirası açılır ve terekesi bir bütün halinde mirasçılarına intikal eder. Bir diğer ifade ile mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak kanun gereğince kazanırlar (TMK m.599). Bu arada, ölmüş kişinin bedeninin ve vücut parçalarının hukukî durumundan da bahsetmek gerekir.
İkinci Derece (Zümre) Mirasçılar
Eğer miras bırakanın ana ve babası kendisinden önce ölmüş ise bu durumda bunların altsoyları halefiyet yoluyla mirasçılık hakkına sahip olacaktır. Yani aslında burada miras bırakanın kardeşleri mirasçı konumuna geçecektir.
Mirasbırakan ile arasında kan bağı olan bütün akrabalar mirasçı olamazlar. Mirasçıların belirlenmesinde Türkiye'de zümre sistemi kabul edilmiştir. Bu sistem içerisinde vefat eden şahsın altsoyu 1. zümreyi oluşturur. Bu zümre içerisine vefat edenin altsoy yani çocukları ve torunları dahildir.
Miras bırakanın birinci derece mirasçıları müteveffanın altsoyudur. Çocuklar her durumda eşit olarak mirasçı olurlar. Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini ise her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Vefat edenin alt soyu yok ise ana ve babanın mirasçılığı gündeme gelir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri