Temel alt taban seviyesi, zemin durumu yanında, yeraltı su seviyesine de bağlı olarak tespit edilir. Temeli, iklim koşullarına göre, 0.50m – 1.50m arasında değişen don derinliğinin altına indirmek gereklidir.
Temel derinliğinin belirlenmesi projelemede önemlidir. Temel tabanı ile zemin yüzeyi arasındaki düşey uzaklığa temel derinliği adı verilir. Temel derinliğinin belirlenmesinde; zemin çeşidi, tabakalaşma durumu ve yeraltı su seviyesi ile iklim bölgesi ve toprak don derinliği dikkate alınmalıdır.
➢Tekil temelin plandaki en küçük boyutu 0.70m den ve alanı 1.0m2 den ve temel yüksekliği 0.25m ve konsol boyunun ¼ ünden küçük olmamalı, beton örtüsü de 50m den az olmamalıdır. ➢Her iki doğrultudaki donatı aralığı 250mm den daha büyük olamaz.
Sürekli temellerde minimum kiriş yüksekliği 50 cm, temel pabucu genişliği 60 cm pabuç kalınlığı ise 25 cm olacaktır.
Tekil temel boyutu 70cm'den az olamaz. Tekil temel alanı 1m²'den az olamaz. Tekil temel kalınlığı 25cm'den az olamaz. Tekil temel kalınlığı konsol açıklığın 1/4'ünden az olamaz.
İlgili 18 soru bulundu
Genel olarak, tüm temeller iki kategoriye ayrılır: sığ temeller ve derin temeller. Sığ ve derin kelimeler, temelin yapıldığı toprağın derinliğini ifade eder. Sığ temeller 3 m (1 m) kadar küçük derinliklerde yapılabilirken, derin temeller 20 – 65 m (60 – 200 m) derinliklerde yapılabilir.
Sağlam zeminin derinde olması keson temel ve kazık temellere göre daha geniş karne ve sağlam temel yapmak gerektiği durumlarda keson temeller uygulanır. Bu tip temeller, zemin üzerinde içersisi boş olarak inşa edilip, ağırlığından da yararlanarak, istenilen derinliğe indirmek suretiyle oluşturulur.
Yığma yapılar, taşıyıcı sistemi tuğla ve doğal taşlar gibi farklı malzemelerden yapılmış düşey duvarlardan oluşan yapılardır. Türkiye'de, yığma yapılar özellikle kırsal bölgelerde yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca geleneksel ve tarihi yapıların da birçoğu yığma olarak inşa edilmiştir.
Mütemadi temel, villa tipi yapılarda en çok kullanılan temel çeşididir. Sürekli temel olarak da bilinir. Zemin etüdünün yetersi olması durumunda mütemadi temel rahatlıkla kullanılabilir. Su basman seviyesini yüksek yapmak istediğimizde bu temel çeşidini kullanabiliriz.
Zeminin statik değerlendirmesi yapıldıysa ve zemin sağlam olarak görülüyorsa mütemadi temel tercih edilebilir. Tabi çok katlı bina olmaması şartıyla! Ama alüvyal bir zemin ise ya da depremsellik açısından zeminin riski fazlaysa radye temele başvurmanız önemli!
Don derinliğindeki mantık temel altındaki toprağın donup çözüldüğünde hacminde oluşacak değişikliklerden kaynaklı temelde oturmalara sebep olabilir. Bu nedenle temel alt kotun don derinliğinin altında kaldığında don derinliği şartnı yerine getirmiş olursun.
Buna göre temel kalınlığı minimum değerleri farklılık gösterir. Kirişli radye için minimum 30cm, kirişsiz radye için minimum 40cm gibi yaklaşık değerler alınabilir.
Depreme en dayanıklı temel sistemlerden bir tanesi de radye temel sistemidir. Dolayısıyla radye temelin ilk tercih edilmesinin sebebi depreme dayanıklı zeminler oluşturmaktır.
Temel topraklama nasıl yapılır: Bina temeli içine yerleştirilen topraklama çubukları veya levhaları beton içerisine gömülür. Toprakla geniş yüzeyli olarak temas etmesi sağlanır. Bu şekilde yapılan topraklamaya temel topraklama adı verilir.
İmarlı arsaya prefabrik ev nasıl yapılır sorusu sıkça sorulmaktadır. Prefabrik evlerin özelliklerinden biri inşaat için temel kazılmasına gerek olmamasıdır. Tüm parçaları fabrikada üretilen evlerin kurulumu oldukça kolaydır.
Radye döşemesi zımbalama güvenliği sağlanmıyor. Radye temel kalınlığı 30cm'den az olamaz.
Ancak mütemadi temelin genişliği 100 cm den küçük olamaz sizde 60 cm ve 80 cm. Ayrica iki kolon arasi mesafe den kanaklı bağ kirişi 40 cm olamaz en az 60 cm olmalı dolayisiyla mütemadi temel de 60 cm olur.
Temelde saplama kiriş olmaz.Bunu yönetmelikde aramak doğru değildir.Böyle bir sistem statik olarak çözülmez.Dolayısıyle statik olarak çözülmeyen bir sistemi yönetmelikde aramak doğru değildir.
Sürekli temel zeminin uniform olmadığı, heterojen olduğu ve farklı oturma olasılığı yüksek olan durumlarda iyi bir çözümdür. Gerçek dağılımın, temelin deformasyon eğrisi ile zeminin deformasyonunu çakıştıracak biçimde bulunması gerekir.
Yığma yapılar ileriki bölümlerde de açıklanacağı üzere bazı açılardan üstün olmalarına karşın, çok ağır olmaları ve deprem gibi dinamik ve yatay yüklere dayanımlarının az olması nedeniyle, genellikle depreme dayanıklı yapı olarak nitelendirilmezler.
Yığma yapılarda taşıyıcı iç ve dış duvar olarak kullanılabilir, deprem bölgelerinde iki tam kata kadar yığma yapı inşa etmeye olanak sağlar. 20 - 22,5 - 25 - 27,5 - 30 cm kalınlıklarında, 60 cm genişliğinde ve en fazla 300 cm uzunluğa kadar, G4 sınıfında üretilir.
Zeki Gündüz, ahşap ve yığma tuğlalı binaların deprem esnasındaki mukavemetine ilişkin, "Yığma tuğlalı binaları kurallarına uygun yaptığınız zaman bütün duvarlar taşıyıcı sistem olarak vazife görüyor. Dolayısıyla binanın depreme karşı dayanımı daha da artmış oluyor." dedi.
Fore kazıklar, binayı zemine bağladığı için, deprem nedeniyle özellikle dar ama yüksek binaların komple devrilmesini engeller. Fore kazıklar eğimli arazide bulunan binalar için oluşacak heyelanı durdurucu etki yaratır. Fore kazıklar eğimli arazide bulunan binaların zamanla aşağı doğru kaymasını engeller.
Depreme karşı dayanıklı türleri arasında yer alan betonlara verilen kod isimlerinin detayları ise şöyle: C30 beton 1 cm²'de 300 kilogram, C35 beton 1 cm²'de 325 kilogram, C40 beton 1 cm²'de 400 kiloluk yük, C45 beton 55 MPa ve üzeri basınç dayanımına C50 beton türü ise 60 MPa ve üzeri basınç dayanımına sahiptir.
Taşıma kapasitesi düşük olan zeminlerde üst yapı yükünü sağlam zemine taşıtmak amacıyla tekil veya grup halinde yapılan kazıklardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri