Tefekkür kelimesi Arapça kökenli olarak Türkçeye yerleşmiş sözcüklerden biridir. Tefekkür kelimesi için Türk Dil Kurumu açısından bakıldığında 'düşünme, düşünüş' şeklinde tanımlanmaktadır.
Arapçada “fikr” mastarından türemiştir. Herhangi bir mesele hakkında düşünme, zihni yorma, derin düşünme ve işin şuuruna varma manalarına gelmektedir. Ragıb el-İsfehanî'ye göre, bilinenden ilme varma kuvvetine fikr, bu kuvvetin faaliyetine de tefekkür denir.
Tefekkür, İslam dininde günahlarını, evreni, varlıkları, doğayı, yaratıkları, kendini ve Allah'ı düşünmek; Allah'ın yarattığı varlıklardan, evrendeki düzenden ders çıkarmak demektir.
tefekkür - Nişanyan Sözlük. Arapça fkr kökünden gelen tafakkur تفكّر “düşünme, akıl yürütme” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça fakara فَكَرَ “düşündü” fiilinin tafaˁˁul vezninde V. masdarıdır.
Tefekkür, İslam dininde günahlarını, kainatı, varlıkları, doğayı, yaratıkları, kendini ve Allah'ı düşünmek, ve O'nun yarattığı varlıklardan, kainattaki eşsiz mükemmellikteki düzenden ders çıkarmak demektir.
İlgili 27 soru bulundu
Tefekkür, kâinatı, varlıkları, tabiatı, yaratıkları, kendini, günahlarını ve Allah'ı düşünmek ve O'nun yarattığı varlıklardan, kâinattaki eşsiz mükemmellikteki düzenden ders çıkarmak demektir.
Fikr kökünden türeyen tefekkür de aynı anlamdadır (Lisânü'l-ʿArab, “nẓr”, “fkr” md.leri). Buna göre nazar ve tefekkür “bir işin âkıbeti konusunda düşünmek”, tedebbür ise “bir işin sonucunu başından hesap etmek” anlamına gelir. Aynı kökten gelen tedbir, tedebbürün sonucu olarak “gereken önlemi almak” demektir.
düşünmek manasına gelen bu kelam, eski dilde, yani osmanlıca denen arapça - farsça - türkçe karışımı lisanda kullanılırdı.
İmanın kemale ermesinin yolu tefekkürden geçer. Hiç şüphesiz imanı kemale erdiren tefekkür önemli bir düşünce disiplinidir ve önemli bir ibadettir; imanı arttıran önemli bir fikir eylemidir.
Tedebbür; Kur'an'daki lafızların manasını derinlemesine anlamaya çalışmaktır. Tedebbür bazen açık lafızlar ile bazen de açık olmayan lafızlar ile Kur'an'da geçmektedir.
Tefekkür kelimesi Arapça olup “fekera” ( ف-ك-ر ) fiili kökünden ve “Tefa'ul” babından gelmektedir. Sözlükte; herhangi bir mesele hakkında düşünme, zihni yorma, derin düşünme ve işin şuuruna varma gibi anlamlara gelmektedir.
Arapça bir sözcük olan tefekkür, fikir kökünden türetilmiştir. Anlam itibariye fikir etmek yani düşünmek demektir.
İnsan kendi yaratılışına bakarak Allah'ı düşünmesi O'na şükretmesi tefekkürdür. Allah'ın mahlûklarındaki güzellik ve faydaları düşünmek bir tefekkürdür. Bitkilerin, meyvelerin yaratılışını düşünmek ve şükretmek tefekkürdür. Kainatın, dünyanın, yıldızların, gezegenlerin bir ahenk içinde oluşunu düşünmek tefekkürdür.
Tefekkür insana her an Allah'ın murakabesi/ gözetmesi altında olduğunu hatırlatarak, dünya ahret muhasebesini kuvvetlendirir, imanda ihsan kıvamında bir şuur kazandırır. Tefekkürde bulunmak müminin kalbine geniş zamanlarda şükür bilincini, zor ve sıkıntılı anlarda sabır bilincini öğretir.
İlk anlamı belli bir şekle ya da kalıba bürünmektir. Osmanlı döneminde devlete bağlı kurumları ve müesseseleri tanımlamak için de bu kelime kullanılırdı.
Kelime grubu noktasında mukabil sözcüğü daha çok buna mukabil şeklinde kullanılmaktadır. Karşılık olarak kullanılan buna mukabil kelimesi, daha çok 'buna rağmen ya da buna karşın' biçiminde ele alınmaktadır. Herhangi bir durumu anlatırken kullanılır.
Öz: Tefekkür, f-k-r kökünden tefe'ul vezninde türetilmiş bir mastardır. Bir şey hakkında fikir imal etmek manası- na gelmektedir. İnsana özgü bu kabiliyetin gelişme ve beslenmesini sağlayan sebep ve unsurlar olduğu gibi onun güdük ve cılız kalmasına sebep olan unsurların da olması kaçınılmazdır.
Kısaca hatırlatıvereyim: Meselâ, tefekkür sevap. Allah Allah, düşünmek, tefekkür etmek İslâm'da sevap.
Dilin zikri, sahibini kalbi zikre ulaştırır. Ki kalbi zikir, Allah'ın kudretini tefekkürdür.
Tefekkür, varlıklara Allah namına bakmaktır. Şüphesiz, pencereye bakmakla pencereden bakmak bir değildir. Pencereye bakanlar lekeleri görür, pencereden bakanlar ise, güzellikleri seyrederler. Tefekkür, mevcudat pencerelerinden Allah'ın isim ve sıfatlarına nazar etmektir.
geçmektedir. Bu kelimelerden bazıları şunlardır: “ﺮﻜﻔﺗ/tefekkür”, “ﻞﻘﻋ/'akl- ﻞﻘﻌﺗ/te'akkul”, “ﺮﻛذ/zikr”, “ﺮﻛﺬﺗ/tezekkür”, “ﺮﺑﺪﺗ /tedebbür”, “ﻞﻣﺄﺗ/te'emmül”, “ﺮﻈﻧ/nazar”, “رﺎﺒﺘﻋإ/i'tibar, ةﺮﺒﻋ/ibret”, “ةﺮﯿﺼﺑ/basîret” ve “ﺔﯾور/reviyye.” Bu çalışmada önce “düşünme” kavramının ne anlama geldiğini kısaca açıklayacağız.
Zihnin sebepler ve sonuçlar arasında bağ kurmasıdır. Derinlemesine bağ kurar, Sebep sonuç, İllet hikmet, eser müessir, fail fiil, Halik mahluk, sanat sanatkar, Hulasa, her şey her şeyle bir şey arasında bağ kuran düşünceye Teakkul denir.
(ﺗﻔﻘّﻪ) i. (Ar. feḳāhet “fakih olmak”tan tefaḳḳuh) Fıkıhta bilgi sâhibi olma, fıkıh öğrenme: Kendi mütâlaa ve ikdâmı sâyesinde o küçük memlekette mükemmel sûrette tefakkuh etmeğe muvaffak olmuştu (Şemseddin Sâmi).
Bir düşünceyi veya teklifi kabul ya da reddetmeden önce onu iyice değerlendirme anlamında terim.
Bir şey hakkında iyice düşünmek, bir işin sonucunu hesaplamak anlamında terim. Her hakkı mahfuzdur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri