Magnezyum içeriği yüksek besinler olan badem, fındık, fıstık, ceviz, kabak çekirdeği gibi kuru yemişler, kuru baklagiller, kakao, tam tahıllılar, yeşil yapraklı sebzelerin tüketimi de tatlı krizlerini azaltacaktır.
Tatlı ve çikolatanın aşırı yenme isteği çeşitli nedenlerle ilişkilendirilebilir. Aşırı tatlı yemeği çinko, magnezyum ve krom eksikliği sebebiyle olabilir. Günlük krom suplementi tüketmek insülin seviyesini dengeler ve aşırı şeker yeme isteğini baskılar. Çikolata yeme isteği özellikle kadınlarda menstrual dönemde artar.
Magnezyumun yanı sıra krom, B3 vitamini, Omega-3 takviyeleri de kan şekeri kontrolünü artırmada yardımcı olur. Baharat ekleyin: Kişniş, tarçın, Hindistan cevizi, karanfil ve kakule gibi doğal gıdalar yiyeceklerinizi tatlandırırken, tatlı yeme isteğinizi de azaltacaktır.
Sürekli tatlı yeme ihtiyacı, açlık halinde konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, yemekten 3 – 4 saat sonra anormal acıkma ve gece tatlı isteği gibi şikâyetler insülin metabolizmasında bozukluğu düşündürür.
İlgili 38 soru bulundu
Yediğiniz öğünlerin arasına birkaç saat aralık oluşturmanız tatlı isteğinizin azalmasına yardımcı olacaktır. Yumurta, peynir, baklagiller, et, tavuk, balık tüketerek her öğününüze mutlaka protein eklemeye çalışın. Domates, patates, kabak, patlıcan gibi doğru karbonhidratları tükettiğinizden emin olun.
Susuzluk hissi, ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, görme bulanıklığı, yara iyileştirmesinde gecikme, ciltte kuruma ve kaşıntı, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı kan şekerinin yükseldiğinin (hipergliseminin) belirtileridir.
Bu tıkanmanın etkisinin en çok hissedildiği yer, gözlerdir. Şeker hastalığına bağlı görme yetisinin bozulması ve daha ileriki safhalarda ise, görme yetisinin kaybedilmesi söz konusu olabiliyor. Tıkanma, ayak damarlarında da önemli komplikasyonlara neden oluyor. Bunların başında yürümede zorluk geliyor.
Hastalığın erken dönemlerinde ortaya çıkan bir çok belirti yer almaktadır. Bunlar; çok su içme isteği, ağızda kuruluk, normalden fazla idrara çıkma, ani kilo kaybı, gece idrara çıkmak için uyanmak, konsantre olmada güçlük, sinirlilik hali ve bulanık görme gibi semptomlardır.
Kaynağı ne olursa olsun, yiyeceklerle kazandığımız şekerin (her bir glikoz molekülünün) önünde gidebileceği üç farklı yol var: O şeker molekülü ya enerji olarak yakılıp kullanılacak, ya yedek enerji kaynağı olarak yağa çevrilip depolanacak ya da idrar yoluyla böbreklerden süzülüp atılacak.
Tatlı Krizini Önlemede Alınacak Tedbirler…..
Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmeye dikkat edin. Öğün atlamamaya ve üç saatten daha uzun süre aç kalmamaya özen gösterilerek kan şekerinizi dengede tutabilir ve tatlı isteğiniz oluşmadan önleyebilirsiniz. Günlük beslenme planınızda posadan zengin besinlere yer açın.
Peki, tatlı sonrası kilo almamak için ne yapmalıyız? Tatlı yedikten sonra kısa bir süre sonra acıkma hissi oluşur. Bunun önüne geçmek için sirke tüketmek gerekir. Asetik asit sayesinde, mide boşalması hemen gerçekleşmez, açlık hissi baskılanır, böylece kilo alımı azalır.
Yetersizliğinde pankreastan yeterli insülin salgılanamaz ve şekerin hücre içine geçişi yavaşladığı için kişi sürekli tatlı yeme isteği ile karılaşır. Bu nedenle kandaki magnezyum seviyelerinin takibi ve eksikliğinde tamamlanması oldukça önemli bir etkendir.
Günlük diyetinizden şeker çıkarıldığında cilt kalitesi artar, akneler, tahriş ve ince çizgiler azalır. Diyabet gibi önlenebilir hastalıkların yanı sıra kalp krizi ve felç riskinin genel riskinde bir azalma görülür; aynı zamanda yaşam kaliteniz ve yaşam sürenizi de artar.
Şeker Yoksunluğu Nedir? Şekeri hayatınızdan tamamen çıkardığınızda şiddetli baş ağrısı, yorgunluk, kramplar ve mide bulantısı gibi sizi yorgun düşüren problemlerle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Bazen çocuğumuzu ya da kendimizi ödüllendirmek için tükettiğimiz şeker, başta obezite olmak üzere; kalp hastalıkları, Tip2 diyebet, hipertansiyon, depresyon ve uyku bozuklukları gibi birçok rahatsızlığa neden olabiliyor.
Diyabet hastalığı kalp damar sağlığını ve böbrekleri vuruyor
Diyabet hastalığı başta kalp damar, göz, böbrek ve sinirler olmak üzere birçok organ ve dokuda olumsuz etkiler yaratabilir. Kan şekeri ne kadar kontrolsüz ve yüksek olursa bu olumsuz etkiler de o kadar hızla gelişebilir ve şiddetli seyredebilir.
"Kadınlarda görülen şeker hastalığı sık sık idrara çıkma, ciltte kuruluk, ayaklarda kaşınma ve çok sık acıkma gibi belirtiler göstermektedir. Kişilerin bulanık görmeye başlaması ve cinsel hayatta isteksizlik gibi semptomlar ile kadınlar şeker hastalığından şüphelenmektedir.
Çocuklarda yaş ilerledikçe kan şekeri aralığı değişiklik gösterir. 2-8 yaş arası çocuklarda açlık kan şekeri 80-160 mg/dl iken 8 yaş üzeri çocuklarda 80-130 mg/dl'dir. Çocuklarda tokluk kan şekerinin normal aralığı ise 2-8 yaş arası 110-190 mg/dl iken 8 yaş üzeri 110-170 mg/dl'dir.
Diyabeti önleme planının üç temel ayağı var: Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve kilo kontrolü. Düzenli egzersizlerin ve aktif bir yaşam sürmenin pek çok faydası var ama en belirgini insülin ihtiyacını azaltarak kan şekerini dengelemeye yardımcı olması.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri