Su zehirlenmesi olarak da bilinen su zehirlenmesi, çok fazla su içmenin neden olduğu beyin fonksiyonu etkilemesidir. Çok fazla su içmek kandaki su miktarını arttırır. Bu durum, kandaki elektrolitleri, özellikle sodyumu seyreltebilir. Sodyum, hücrelerin içindeki ve dışındaki sıvı dengesinin korunmasına yardımcı olur.
Su zehirlenmesinin belirtileri fark edilmeyebilir. Kafa karışıklığı, yer-zaman karışıklığı, mide bulantısı, kusma, zihin durumunda değişiklikler ve psikotik belirtilerin olduğu erken dönemde bu durum fark edilmeden devam edebilir.
Doktorlara gelen vakalar incelendiğinde, bazı kişilerin bir saat içinde 6 litre su içerek su zehirlenmesi yaşadığı da ifade edilir.
Su için ölümcül doz, kilogram başına 90 gram civarındadır. Yani 88 kilogramlık bir insan için 8 litre su içmek %50 ihtimalle ölümcül olacaktır. Bu miktar arttıkça, ölüm ihtimali de artmaktadır.
Özellikle kandaki sodyum seviyesi 135 mm/L altına düştüğünde hiponatremi olarak anılan düşük kan sodyum düzeyi durumu oluşuyor. Bu durum da hem hücrelerin şişmesine hem de beynin sağlıkla çalışmamasına sebep oluyor ve su zehirlenmesi oluşmuş kabul ediliyor.
İlgili 32 soru bulundu
Su zehirlenmesinin dozajı kişiden kişiye değişir. Ancak genel olarak bir iki saat içinde 4 litreden fazla su içmek su zehirlenmesine yol açabilir. Midemiz bu kadar suyu kaldırabilir ancak böbreklerimiz bu kadar suyu filtre edemez.
" Alışkanlık halinde, sürekli 5-6 litre gibi su tüketildiğinde metabolizma bozulur, böbreği yorar ve böbreğin konsantrasyon yeteneğini bozabilir, fazla mineral kaybına neden olabilir. Fazla su tüketimi psikolojik rahatsızlık belirtisi olabilir "dedi.
Kısa sürede çok fazla su tüketimi asıl risk faktörüdür. Böbrekler günde en fazla 20 litre suyu idrarla atabilmektedir yani bir saatte ortalama 0,8-1,0 litreden fazla suyu idrarla atamazlar. Hiponatremi belirtileri kısa sürede 3-4 litre su tüketimi sonucu görülebilmektedir.
Çok fazla su içip sarhoş olmak veya bir başka deyişle zehirlenmek de mümkün. Daha doğrusu, çok miktarda suyu çok hızlı içtiğinizde bu mümkün olabilir. Su sarhoşluğu aslında kandaki sodyumun aşırı su yüzünden seyrelmesiyle oluşur. Semptomları alkol sarhoşluğuyla aynı olduğu için bu duruma su içip sarhoş olmak deniyor.
Eğer aç karnına ve susuz olmadığın varsayarak bir bardak su içtiğini düşünürsek. Su içtikten sonra yaklaşık 20 dk sonra ince bağırsaktan su kana karışır. Böbrekler yaklaşık her 60dk vücudumuzdaki tüm kanı tek tur filtreler, eklersek yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra bir bardak su atılmaya hazır idrar haline gelir.
Yapılan araştırmalar yetişkin bir kadının günlük 2.7 litre, erkeğin ise 3.7 litre sıvı alması gerektiğinin altını çizer nitelikte. Fakat bu noktada karpuz, salatalık gibi su miktarı fazla olan yiyeceklerin de vücut için sıvı kaynağı olabileceğini unutmamalısınız.
Baş ucumuzda bir gece ya da biraz daha uzun süre bek- lemiş suyu içmenin nahoşlaşan tadı dışında bir sakın- cası görünmüyor. Ancak çok uzun süre beklerse suda mikroorganizmalar oluşur ve suyu kokutur. Örneğin algler tarafından üretilen geosmin ve 2-metilizoborneol molekülleri suyun toprak gibi kokmasına neden olur.
Beklemiş sularda kolera, sigella, salmonella, aeromonas, lejyonella gibi bakteriler, giardia ve amip gibi parazitler, norwalk, rotavirüs, Hepatit A ve E gibi virüsler bulaşabilir. Hepsinin ortak bulgusu bulantı kusma ve ishaldir. Arabada uzun süre beklemiş suyun tekrar kullanılmaması gerekir.
Gıda zehirlenmesi genellikle 1-3 gün sürer ancak bakterinin türüne, enfeksiyonun şiddetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak bir haftaya kadar devam edebilir. Pek çok insan 1 hafta içinde tamamen iyileşir.
Günde 2-3 litreden fazla su içmeyin
Gereğinden fazla su tüketmek de az tüketmek kadar tehlikelidir. Normal koşullarda fazla su içilmesi böbreklerin aşırı çalışmasına, vücuttaki sodyum, potasyum ve birçok mineral dengesinin bozulmasına neden olur.
Besin zehirlenmesi belirtileri çoğunlukla 2-3 gün içinde kendiliğinden geriler ve herhangi bir tedavi gerektirmez. Bu süre içinde bol miktarda su ve yağsız sıvı alınması, ishal ve kusma ile kaybedilen sıvının yerine konması için gereklidir. Kusma var ise bulantı önleyici ilaçlar kullanılabilir.
Sağlıklı bir yetişkinin kilo başına her gün yaklaşık 35 ml su içmesi gerekir. En azından bilimsel kuruluşların genel kılavuz ilkelerine göre. 50 kilogram ağırlığındaki bir kişinin 1,7 litre, 60 kilogram olan kişinin 2,1 litre, 70 kilogram olan kişinin 2,4 litre ve 80 kilogram olan kişinin 2,8 litre içmesi gerekir.
BÖBREK YETMEZLİĞİNE GÖTÜREBİLİYOR
Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı yavaşlayacağı için kolayca idrar yolu iltihapları ve taşları oluşabiliyor. Yetersiz su tüketimi uzun vadede böbrek yetmezliğine de yol açabiliyor.
Tek seferde fazla miktarda su tüketildiğinde böbrekler suyun atılmasını sağlayamadığı için geçici olarak ağırlık artışı ile karşılaşılabiliyor. Neyse ki su içmek kiloda kalıcı bir artışa neden olmuyor. Üstelik kilo verme sürecini ya da kas yapımını olumsuz olarak etkilemiyor.
En azından bilimsel kuruluşların genel kılavuz ilkelerine göre. 50 kilogram ağırlığındaki bir kişinin 1,7 litre, 60 kilogram olan kişinin 2,1 litre, 70 kilogram olan kişinin 2,4 litre ve 80 kilogram olan kişinin 2,8 litre içmesi gerekir.
Yani “Su içmek böbrekleri yorar mı?” sorusunun yanıtı, ideal seviyede su içiyorsanız ve bir sağlık sorununuz yoksa hayır. Fakat fazla su içmek böbreklerinizi yorabilir.
Su doğal olarak kalorisiz bir içerek olduğu için gazlı ve şekerli içecekler yerine su içmek düşük kalorili bir diyeti desteklemenin en iyi yöntemlerinden birisidir. Diğer içeceklerin yerine su tercih eden kişilerin günlük kalori alımının 200 kalori civarında azaldığı görülmüştür.
Marc Wübbenhorst, dehidrasyon yani bedenin ihtiyacı olan sıvıyı kaybetmesi durumundan ötürü ölümcül bir risk taşıyor. Eğer Marc Wübbenhorst günde 20 litre su içmediği takdirde vücudundaki su dengesinde ciddi bir problem yaşanabilir hatta doktorların kendisine belirttiği üzere yaşamını dahi kaybedebilir.
Birçok uzmana göre; gün içinde 8 defa olmak üzere toplam 2 litre içilmelidir. Ancak bazı sağlık uzmanları vücudun ihtiyaç duyduğu zamanlarda diğer bir deyişle susama duygusu yaşandığında su içilmesini önerir. Bir diğer görüş ise gün içinde ihtiyaç duyulmasa bile birkaç damla içmek gerektiğini vurgular.
Vücuttaki elektrolit dengesini sağlar. Böbreklerin çalışmasını hızlandırır. Kabızlığı önler. Bağırsak kanserine karşı koruyucudur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri