Stres tepkisi, organizmanın psikolojik ve bedensel sınırlarının zorlanması ve tehdit edilmesi ile oluşan bir durumdur. Stres, ortamda ne olduğuna bağlı olarak değil, organizmanın duruma nasıl tepki verdiğine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır (Gibbons, 2012).
Tehdit duygusu veya acıya neden olan olaylara karşı vücudun kendi dengesini kurabilmek için verdiği normal bir fiziksel cevaptır. Stresi; kaygı, aşırı uyarılmışlık hali, engellenme, duygusal çöküntü, gerginlik ve çatışmalar yaratır.
Kronik stres depresyon, anksiyete, demans ve Alzheimer hastalığı ile ilişkilidir. Strese bağlı tetiklenen beyindeki iltihaplanma, nörolojik ve psikiyatrik bozuklukların önemli bir kaynağıdır.
Stres günlük hayatta çok çeşitli koşullara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Topluluk önünde konuşma yapmak, iş yerinde verilen bir görevi son gününe kadar yetiştirmek, düğün organize etmek, üzücü bir olay yaşamak veya fiziksel olarak ciddi bir travmaya maruz kalmak gibi durumlarda vücutta stres yanıtı gelişir.
Öfke, kaygı, keder, değersizlik hissi, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, alkol ve madde bağımlılığı, konsantrasyon ve uyum bozukluğu gibi rahatsızlıklar stresin neden olduğu psikolojik ve psikiyatrik bozukluklardır.
İlgili 24 soru bulundu
Stres, kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığının tehdit edilmesi ve bu sınırların zorlanması gibi durumlarda ortaya çıkan fizyopsikolojik bir tepkidir. Tehdit ve zorlamalar karşısında vücut kendini koruma amacıyla bir tepki zinciri başlatır ve psikolojide “savaş veya kaç” olarak da adlandırılan cevap ortaya konulur.
Kronik stresle; kan basıncında artma, immün sistemde bozulma, doğurganlıkta sorunlar, kalp hastalıkları ve bağırsak sorunları gelişebilir. Akut stres tekrar tekrar yaşanırsa ya da stres kronikleşirse damarlarda hasara yol açabilir. Bu durumsa hipertansiyon, kalp krizi veya felç riskini artırır.
Gereğinden fazla stres ve kortizol hormonu kalp ve akciğerlerin çalışma temposunu bozar. Bunun sonucunda da kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon ve astım gibi bazı hastalıklar ortaya çıkabilir. Kalp çarpıntınız varsa veya göğsünüzde bir ağrı ve sıkışma hissediyorsanız en kısa zamanda doktorunuza başvurun.
Üç ana stres türü vardır. Bunlar; akut, epizodik akut ve kronik strestir. Akut Stres: En yaygın stres türü olan akut stres, kısa dozlarda görülür.
Stres, kronik hale geldiğinde beyin işlevlerinin bozulmasına sebep olarak sağlığınızı olumsuz etkileyen ve ciddiye alınması gereken bir durumdur. Stres mekanizması devreye girdiğinde vücudunuzda şunlar olur: Gözler: Daha iyi görüş için gözbebekleri genişler. Kulaklar: İşitme daha net hale gelir.
Stres belirtileri; fiziksel (çarpıntı, baş ağrısı, soğuk ya da sıcak çarpması, sindirim rahatsızlığı, nefes darlığı, uykusuzluk, düzensiz uyku, mide krampları, boyunda ağrı) veya duygusal (unutkanlık, konsantrasyonda azalma, kararsızlık, zihin karışıklığı, olumsuz üzerine odaklanma) olabilir.
Stresi “fiziksel ve duygusal olarak gergin hissetmemize neden olan bir duygu” şeklinde tanımlayabiliriz.
Alprazolam (Xanax), Clonazepam (Rivotril), Klorazepat (Tranxilene), Diazepam (Diazem, Nervium), Lorazepam (Ativan) psikiyatride sıklıkla tercih ettiğimiz benzodiazepin grubu ilaçlardır.
Bu hastalıklardan birisi bulunuyorsa, psikiyatri bölümü tercih edilebilir. Öncelikle psikiyatri bölümünü çok iyi anlamak gerekir. Hastalıkları araştırılarak, ilgili bir hastalıkla bu bölüme gidilmelidir. Psikiyatri servisine gitmek için, akıl sağlığı veya huzursuzluk gibi durumların olması gerekir.
Aklınıza gelebilecek her türlü sağlık sorununun sebebi olabilir. Araştırmalar stresin obezite, kalp hastalığı, Alzheimer hastalığı, diyabet, depresyon, sindirim sistemi hastalıkları, astım ve daha birçok durum için riski artırdığını gösteriyor.
Stresin Aşamalarından Tükenme Aşaması Direncin azalıp, beden kapasitesinin tükenmesi ve hastalıkların başladığı safhadır. Stres, sempatik sinir sistemini uyaran hipotalamusta başlar. Bunu takiben böbreküstü salgı bezleri, epinefrin olarak da bilinen adrenalin ve noradrenalin salgılar.
Stres, sempatik sinir sistemini uyaran hipotalamusta başlar. Bunu takiben böbreküstü salgı bezleri, epinefrin olarak da bilinen adrenalin ve noradrenalin salgılar. Bunların kana karışmasıyla beraber kalp atışı hızlanır.
Panik, nefret ve kırgınlık gibi duygular kalbi yorar
Kaygı ve stres anında kalp ritmi de artar ve vücuda daha fazla kan pompalanmaya başlanır.
Günlük yaşamın stresi için ve kimi zaman ortaya çıkan üzüntü verici durumlar için ilaç tedavisi planlanmasına gerek duyulmaz. Ancak stres bozukluğu ve depresyon, tedavi edilmesi gereken psikiyatrik hastalıklardır ve ilaç tedavisi etkili olacaktır.
- İlk adım olarak uzman psikolog stres ölçüm cihazının takılacağı bireyle bir ön görüşme yapar. - Sonra kişiye holter benzeri HRV cihazı takılır ve 24 saat ölçüm yapılır. - Kayıt altına alınan veriler ileri teknolojik yazılımlarla analiz edilir ve 10 gün içinde bireyin raporu hazırlanır.
Kişi stres dönemlerinde odaklanma problemi yaşar. Unutkanlık ve dalgınlık gibi sorunlarla sık sık karşılaşılır. Günlük yaşamda sinirli ve kaygılı ruh hali görülür. Kişi kendini üzgün, kızgın ya da baskı altında hisseder.
Kronik stres, kalp ve kan damarları için uzun vadeli sorunlar oluşturabilir. Kalp atış hızındaki sürekli artış ve yüksek stres hormonları ve kan basıncı seviyeleri vücuda zarar verebilir. Strese bağlı bu durum uzun süreli devam ederse, hipertansiyon, kalp krizi veya felç riskini artırabilir.
Stres bozukluğu bazı kişilerde olaydan kısa bir süre sonra gelişirken bazı kişilerde ise uzun süre sonra ortaya çıkabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri