E-ticaret platformlarının, üretici / tedarikçi firmalara ait olan ürünleri, peşin veya taksitle ya da kredi kartıyla pazarlamalarında ve bu ürünlerin doğrudan müşterinin adresine gönderilmesinde dinen bir sakınca yoktur.
Şayet telef olur veya herhangi bir eksiklik söz konusu olduğunda satıcının sorumluğundadır. Bu nedenle müşteri malı/ürünü eksiksiz teslim almadan satması veya tasarruf etmesi caiz değildir. Çünkü teslim alınmayan bir ürünü satmak, nebevi sünnette yasaklanmıştır.
Değerli kardeşimiz, Ülkemizde bu çeşit ticarete devlet izin veriyorsa, bu ticareti vergiden muaf tutuyor veya bir şekilde vergisini alıyorsa, bu bakımdan bir sakınca yoktur.
Sosyal medya platformlarında içerik üretenlerin; suç unsuru barındıran, kul ve kamu haklarını ihlal eden, özel halleri ve mahrem bilgileri ortaya koyan yayınlar üzerinden kazanç elde etmesi caiz değildir.
Bu tür ticari faaliyetlerin, kural olarak ilgili genel/özel resmi mevzuat hükümlerine bağlı kalmak şartıyla e-ticaret yani geleneksel ticaretin web ortamında veya mobil olarak yapılmasında dinen bir engel bulunmamaktadır.
İlgili 28 soru bulundu
Bankaların veya finans kurumlarının pos makinasını kurup, kredi kartı ile satış yapmak caizdir. Kredi kartı ile satış yapan işyeri, satılan malın bedelini bankadan müşterinin ödeme tarihinde alabilir. Bu tarihten önce kırdırmak suretiyle eksik alması faiz olacağından; caiz değildir.
Cevap metni. Allah'a hamd olsun. Bu hadis gereğince kişinin her hangi bir sebepten dolayı kullanılan veya kullanılmayan elbiseyi satması caizdir. Söz konusu elbiseyi satabildiği gibi hediye edebilir veya bağışta bulunabilir.
Bu sebeple bu malı kabul etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Bu yardımın, -dînî konuda birtakım şeylerden vazgeçmeye veya bırakmaya sebep olmaması kaydıyla-, müslüman veya kâfir olan bir devlet tarafından verilmesi arasında hiçbir fark yoktur. Allah Teâlâ en iyi bilendir.
Eskişehirli bir vatandaş, Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'na attığı mesajla 'stokçuluk yapmak günah mı?' diye sordu. Diyanet İşleri Yüksek Kurulu ise, "Bolluk ve ucuzluk zamanında mal depolayıp ihtiyaç halinde makul ve rayiç fiyattan satışa sunmak caizdir.
Başkalarının günaha girmesine vesile olacak şekilde dini böyle ticarete alet etmek daha çok günah olur. Netice: Dinden para kazanmak ve (Hakkımı helâl etmem) diyerek, Kur'an-ı kerimin öğrenilmesine mani olmak caiz değildir.
İnternetten sipariş vermek ve alışveriş yapmak caizdir.
Fakat dolap uygulaması ise iki kısımdır satın aldığı malı teslim almadan bir başkasına satmak şeklinde cereyan eden caiz olmaz, zira satın alınan malın başkasına satılabilmesi için önce ilk alan kişi tarafından teslim alınmış olması gerekir.
Buna göre kendi özünde ciddi belirsizlikler taşıyan, aldanma ve aldatma riski ileri düzeyde olan, dolayısıyla herhangi bir güvencesi bulunmayan ve kamuoyunda saadet zinciri olarak bilinen uygulamalar gibi belirli kesimlerin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine yol açan kripto paraların kullanımı caiz değildir.
Belli bir fiyat üzerinden satışa sunulan mal müşterinin pazarlık yapması sonucu ayrı fiyatlara satılmasında bir mahzur yoktur. Zira bunda müşteriyi aldatma amacı yoktur. Satıcının karından feragat etmesi durumu söz konusudur. Taksitle satışa sunulan mala vade farkı konulması da caizdir.
Cevap: İslam dininde ticarette kar yüzdesi ve bir mala yüzde kaç zam yapılacağı hakkında hiçbir hüküm yoktur! Aksine bu iş, vicdanı elden bırakmamak şartı ile o malı satan kişiye bırakılmıştır! Örneğin bir malın kar oranı % 18 ken diğer bir malın kar oranı ise % 233 olabiliyor!
Sual: Borsaya girmek, alım satım, yatırım yapmak caiz mi? Caizdir. Hisse senedi almak, bir şirkete ortak olmak demektir; fakat kumar oynar gibi, sürekli bununla meşgul olmamalıdır.
Stokçuluk veya karaborsacılık hem değerlerimizle bağdaşmıyor hem de ayeti kerimelerin genel hükmü ve hadisi şeriflerde birebir geçiyor. Dolayısıyla piyasada ihtiyaç varsa kişi sırf kendi yararını düşünüp toplumun zararına sebep oluyorsa malını stoklaması caiz değildir, haramdır.
Türk Ceza Kanunu'na göre Stokçuluk yapmak suçtur.
Bu suç TCK 240. maddesinde “Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde açıkça belirtilmiştir.
Dinimizde kâr haddi yoktur. Fakat ihtikâr ve fahiş fiyat yasaklanmıştır. Medine'de pahalılık oldu. Fiyatlar yükseldiği için kâr haddi koyması istenildiğinde, Peygamber efendimiz, (Fiyatları koyan Allahü teâlâdır.
Paranın helâliyet derecesi, onun nasıl sarf edildiğine bakılarak tahmin edilebilir. Kazancın menşei karanlık ve bulanık ise gittiği yer de aydınlık ve berrak olmaz. Hayatımızda -Allah korusun- israf ve cimrilik varsa; bu hâl, kazancımızdaki mânevî problemlerin bir habercisidir.
Pahalı şeyler almanın haram olduğu sık sık işitilir. Gerçekten öyle midir? Aslında, hepsi koşullara bağlıdır. Parayı helal yoldan kazandıysanız ve haram şeylere harcamadıysanız, bu tür şeyleri satın almanızda bir sorun yoktur.
Cevap. Bankadan faizli kredi almak caiz değildir. Ancak zaruret varsa caiz olur. Eğer bankadan kredi almak yüzde yüz Müslümanın menfaatine ise yine caiz olur.
Örtünmeye riâyet etmemek fısktır, örtünmeyen de (kadın olsun, erkek olsun) fâsıktır. Fâsıka, fıska ait birşey satmak ise günahtır.
Örtülmesi gereken yerleri örtmemek haramdır. Tesettüre uygun olmayan elbise ve gelinlik tarzı elbiseleri satmak caizdir. Çünkü helal olan bir mal satılmaktadır.
Allahü teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur. Makam ve mevki sahiplerinin, zenginlerin, mesela genel müdürlerin, patronların, fabrikatörlerin, içinde bulundukları durumlarına göre, çok iyi giyinmeleri gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri