Sır tutmak (saklamak) DEYİMİ AÇIKLAMASI bir sırrı açığa vurmamak, başkasına söylememek.
Sır tutmak (veya saklamak) TDK sözlük anlamı şu şekildedir: bir sırrı açığa vurmamak, başkasına söylememek.
Kul ile Allah arasında saklı ve gizli kalan hallere de sır denir.
Sır, gizli kalması ve herkese söylenmemesi gereken şeydir. Başkaları duyunca, ya mahcup oluruz veya o işi başaramayız. Bu bakımdan sır saklamak, başarının önemli sebeplerinden biridir. Sır sayılabilecek işler gizli tutulmalıdır.
Sesli Sözlük - saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze.
İlgili 21 soru bulundu
Baylor Tıp Fakültesi'nden Dr, Asim Shah sır tutmanın neden bu kadar zor olduğunu anlattı. “Sırlar insanların başkaları tarafından bilinmesini istemediği bilgiler içerir. Bu nedenle onları sadece güvendiğimiz insanlara söyleriz, çünkü sırlarımız ortaya çıkarsa itibarımıza zarar verebileceklerinden korkarız” diyor Dr.
Geleneksel olarak, yasa ve geleneklere göre, Sir bir tarikata üye şövalyelere hitap için kullanılmış, daha sonra ise baronetler ve diğer yöneticiler için de kullanılır hale gelmiştir. Hitabın dişil versiyonu, eğer statü kadının kendisi tarafından edinilmiş ise Dame olmaktadır.
Bunun yanında Türk Tabipler Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının 9. maddesinde sır saklama yükümlülüğü açık bir şekilde düzenlenmiştir: “(1) Hekim, hastasından mesleğini uygularken öğrendiği sırları açıklayamaz. Hastanın ölmesi ya da o hekimle ilişkisinin sona ermesi, hekimin bu yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Kimseye de söylememesi lazım. Gidiyor bir kör kuyuya haykırıyor. Sesi, oradan yankılanıyor ve herkes duyuyor. İşte o yüzden bu kitabın bir mottosu var: Sır, tek kişiliktir, mahrem iki kişi arasındadır, üç kişi kalabalıktır!
Şah Ni'metullāh-ı Velî sırrı “tasavvuf yolunun başında riyadan kaçınmak için ilmî ve mânevî hali gizlemek, yolun sonunda ise Allah'ta fâni olmak” şeklinde açıklamıştır. Sır kelimesi tasavvufta ayrıca “ruhun bir idrak mertebesi, kalp içine konmuş bir latife” anlamında kullanılmıştır.
Huzeyfe bin Yeman (ö. 656) (Arapça: حذيفة بن اليمان), İslam peygamberi Muhammed'in sahabesidir. 'Peygamberin sırdaşı' olarak ünlenen Huzeyfe, Medine döneminde müslüman olmuştur. Uhud ve Hendek muharebelerine katıldı. Ebu Bekir döneminde Umman'daki mürtedlerin üzerine gönderilen birliğin komutanlığını yaptı.
İnsandaki sır denilen şey ise; daha çok adı ve mahiyeti bilinmeyen duygular anlamında kullanılmıştır. Birçok his ve duygular bilinirken, bir çoğunun da varlığı hissedildiği halde mahiyet ve keyfiyeti bilinmiyor. İnsan, hayatın en cami ve mükemmeline mazhar olduğu için, birçok hisler ve duygular ile donatılmıştır.
Sır İle İlgili Ayetler Nedir? Al-i İmran Suresi, 118. ayet: Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde sır kavramı “varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey”[2] şeklinde belirtilmiştir.
Ser verip sır vermemek deyimi de Türkçede yaygın olan deyimlerden birisi olarak öne çıkar.
Aklın eremeyeceği biçimde ortadan kaybolmak.
iki kişinin bildiğini diğer üçüncü kişide mutlaka bilir ve sır olmaktan çıkar. bu durumda, "sadece iki kişinin bildiği sırdır" denilebilir.
Çamur gövdeleri renk değiştirerek koyulaşabilir. Sırlarda kabarma ve bozulmalar olabilir. Akıcı olmayan bir sır bile, önlem almazsanız akarak fırın rafınıza zarar verebilir. İlk sır pişiriminde, sırı oluşturan malzemeler eritilip bir araya getirilerek cam oluşturulmuştur.
Ayrıca "iki kişinin bildiği sır değildir" sözü Abdullah Çatlı'ya aittir.
İşçinin sır saklama borcu genel anlamıyla işçinin işverene ait iş ve işletmeye ilişkin saklanması gereken bilgileri başkalarıyla paylaşmama borcudur.
TCK madde 239 uyarınca; sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Av.Kan.m.36: • SIR SAKLAMA: Madde 36 – Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse, Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısıyla öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır. sahibinin muvafakatini almış olmalarına bağlıdır.
Sır, çamurun üzerini kaplayıp, yüzeyi dış etkenlerden koruyan tabakadır basitçe tanımlamak gerekirse. İçeriğinde ise Kaolen, Kuvars, Feldspat, Kalsit, Magnezit gibi hammaddeler bulunur.
Sır tutmak (saklamak) DEYİMİ AÇIKLAMASI
bir sırrı açığa vurmamak, başkasına söylememek.
“Sir” cinsiyeti erkek olan kişilere hitap ederken kullanılırken “Madam” cinsiyeti kadın olan kişilere hitap ederken kullanılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri