Akut rinosinüzit daha uzun süren kronik rinosinüzite dönüşebilir. Yine şiddetli enfeksiyonlar, menenjit ya da görme kaybına kadar gidebilecek göz enfeksiyonlarına neden olabilir. Bu durumlarda hasarların önlenebilmesi için acil müdahale edilmesi gerekir. Ayrıca akut rinosinüzit, astım ataklarını tetikleyebilir.
Sinüzit doğru tedavi edilmediğinde farenjit, kronik gastrit, reflü, göz çevresi enfeksiyon ve apseleri, menenjit, beyin apsesi gibi çok ciddi hastalıklara neden olabilir. Sinüzit tanısı kulak burun boğaz muayenesi ve endoskopik muayene, direkt grafi ve sinüs tomogrofisi yöntemleri ile konulur.
Akut sinüzit hepimizin bir nezle veya grip sonrası senede 1-2 defa yaşayabildiği geçici iltihaplanmalardır. Çoğu kez antibiyotik tedavisiyle kısa sürede en fazla 1 ay içinde düzelir. Subakut sinüzit 1-2 ay arası süren sinüzitlere denir. Kronik sinüzitler genel olarak 2 ay veya daha uzun sürerler.
Sinüzit; akut, subakut ve kronik sinüzit olmak üzere 3 grupta sınıflandırılmaktadır. Akut sinüzitler, yaklaşık 4 hafta sürmekte, ilaç tedavisiyle ya da kendiliğinden iyileşme göstermektedir. Subakut sinüzit, akut sinüzitin henüz tam olarak iyileşmediği, kronik sinüzitin ise tam olarak oluşmadığı geçiş evresidir.
Sinüzit tedavi edilmediği takdirde hastalık ilerler, işgücü kaybı ve yaşam kalitesinde bozulmalar olur. Sinüzit tedavi edilmez ise burun ve sinüslere sınırlı olan enfeksiyon buralardan dışarı çıkabilir ve burun etrafında olan, beyin, göz gibi oranlara yayılabilir.
İlgili 18 soru bulundu
Araştırmalar, burun deliklerini günde iki kez salin solüsyonu ile yıkamanın (her bir burun deliğinden art arda tuzlu su akıtarak) sinüziti tedavi edip önleyebileceğini göstermiştir. Ayrıca, burun boşluğuna günde birkaç kez tuzlu su püskürtmek tıkanıklığı gidermeye yardımcı olabilir.
Sinüs patlaması veya Sinüs barotravması, sağlıksız bir sinüsün meydana getirdiği rahatsızlıktır. Genellikle yüksek basınca maruz kaldındığında meydana gelir. Burun içini kaplayan mukozanın şişmesiyle koyu renk kan ve burundan akıntıyla boy gösterir.
Bazı virüsler, özellikle akut sinüzite neden olmasıyla bilinir. Rhinovirüs, adenovirüs, influenza virüsü ve parainfluenza virüsü bu etkenlerdendir. Bu duruma neden olan mikroorganizmalar olarak ise streptococcus pneumoniae, haemophilus influenzae ve moraxella catarrhalis gibi bakteriler sayılabilir.
Koyu burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi, tat-koku kaybı ve ateş akut sinüzitin klinik tanısında yer alan majör kriterleri oluşturur. Minör kriterler arasında ise baş ağrısı, kulak ağrısı, ağız kokusu, diş ağrısı ve halsizlik yer alır.
Akut sinüzit semptomları (burun tıkanıklığı, akıntı, yüzde ağrı/basınç ve koku alma duyusunda azalma) dört haftadan kısa sürer. Genellikle soğuk algınlığı gibi virüslerden kaynaklanır. Subakut sinüzit semptomları 4 ila 12 hafta sürer. Kronik sinüzit semptomları en az 12 hafta sürer.
Bahar ve yaz aylarında sinüzit tetikleniyor.
Başınızı öne doğru eğdiğinizde ağrı ve basınç hissi artar. Sinüslerin dolu olduğu zamanlarda balgamlı öksürük, ateş, diş ağrısı görülebilir ve ağız kokusu artabilir. Burnun tıkalı olması nedeniyle tat ve koku duyularında azalma yaşanabilir.
Sinüzit ağız kokusunun yanı sıra kişinin kendisini halsiz hissetmesine, baş ağrılarına, burun akıntısına neden olmaktadır. Özellikle kronik sinüzitte ağız kokusu hastaların pek çok çoğunda başlıca şikayetler arasındadır.
Burunda ve etrafındaki sinüslerde iyi huylu tümörlere rastlanabilir. İyi huylu olanlardan 'papillom' isimli tümörler yaygın olarak görülür. Papillomlar kimi zaman kötü huylu tümörlere dönüşebilir.
SİNÜZİTİN DİĞER ORGANLARA ZARARI
Enfeksiyonlu sinüslerden akan mukus akciğerlerde de enfeksiyona neden olabiliyor. Bunun sonucunda sinüzit, bronşit, kronik öksürük veya astımı ya azdırıyor ya da bunların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Özellikle şakaklarda baş ağrısı, gerginlik, doluluk hissi vardır. Göz altlarında şişlik olabilir. Tekrarlayan öksürük nöbetleri vardır. Bu şikayetler 3 haftadan kısa sürer ve tedaviye yanıt verirse akut (basit) sinüzit olarak adlandırılır ki burun akıntısı genelde açık sarı renklidir ve baş ağrısıyla beraberdir.
Beyin iltihabı nasıl anlaşılır? Klasik semptomlar olarak şiddetli baş ve ense ağrısı ile birlikte bulantı, kusma, yüksek ateş, titreme, şuur bulanıklığı, havale geçirme ve komaya girme şeklinde belirtiler ortaya çıkabilir.
Sinüzit enfeksiyonu toplumda basit bir durum olarak bilinmekte olduğunu belirten Dr. Hayati Kale, '' Aksine ilerleyen vakalarda göz abselerine, beyin zarı iltihaplanmasına (menenjit) kadar gidebilen bir çok tehlikeli duruma sebebiyet verebilirler.
1- Tuzlu - karbonatlı su: Sinüzitin çok daha kısa sürede geçmesini isteyenler tuz ve karbonat ile hazırladıkları suyu burunlarından içeri çekebilir. 4 -5 kere üst üste yapılması kafidir. 2- Burun spreyi: Burun tıkanıklığını gidermek ve sinüsleri rahatlatmak için kısa aralıklarla burun spreyi kullanılabilir.
Yapacağınız zencefilli çay da sinüzit ağrılarınızı hafifletmeye yardımcı olacaktır. Sinüzit ağrısı çektiğiniz noktalara ıslak sıcak bir havlu koymanız da fayda olabilir. Buna ek olarak biberiye, okaliptus, mentol, karanfil yağı, çay ağacı ya ve nane yağı gibi yağlar da sinüzit ağrınızı hafifletme yardımcı olacaktır.
Genellikle tercih edilen antibiyotikler; Amoksisilin, amoksisilin-klavulinik asit, claritromisin, sefuroksim, sefprozil, lorakarbef, siprofloksasin ve levofloksasin olmaktadır.
Kronik sinüzitler de çoğu kez ilaç tedavisiyle düzelir. Sinüzite yol açan neden endoskopik muayene ile doğru olarak belirlenmişse, buna yönelik bir tedavi yapılabilir. Örneğin sinüzitin iyileşmesini güçleştiren bir alerjik nezle hastalığı tedavi edilirse sinüzit düzelebilir.
Sinüs boşluklarını kaplayan mukozanın viral, bakteriyel ve mantar gibi etkenlerle iltihaplanmasına sinüzit denir. Sinüzitler; 2 haftadan kısa sürerse akut sinüzit, 2 ile 12 hafta arası sürerse subakut sinüzit, 12 haftadan uzun sürerse kronik sinüzit olarak adlandırılır.
"Sinüzit özelikle anlımız, burnumuz ve elmacık kemikleri çevresindeki boşluklarda oluşan iltihapları ifade eden bir hastalıktır. Sinüsler dediğimiz boşluklar, göz çevresindeki kemiklerin bulunduğu bölgeler hastalık sırasında burada oluşan iltihaplar göze de yayılabilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri