Her yaşta ortaya çıkabilen ve ömür boyu süren sedef hastalığı, sadece deriyi değil, hastanın tüm hayatını etkiler. Genetik yatkınlığın yanı sıra bağışıklık sistemi ile de bağlantılı olan sedef hastalığını birçok çevresel unsur tetikleyebilir.
Sedef hastalığı kronik bir hastalıktır, bu nedenle bütünüyle tedavisi yoktur. Ancak halihazırda kullanılan tedavi yöntemleri en ciddi vakalarda bile semptomları büyük ölçüde azaltır.
haberler. KTÜ Farabi Hastanesi'nde Uygulanan Yeni Nesil Tedavi Sayesinde Sedef Hastalığından Kurtuldu! Dört yıldır sedef hastalığı (psoriasis) olan 25 yaşındaki Orçin EMİNAĞAOĞLU, daha önce kortizonlu kremler sürerek sedef tedavisi almakta iken yaralarında artış olması üzerine KTÜ Farabi Hastanesi'ne başvurdu.
Normalde deri hücrelerinin döngü süresi 28 gün kadarken, sedef hastalığında bu süre 3-4 güne kadar inebilir.
Yapılan tedaviyle hem hastalığın belirtileri azaltılabilir ve ilerlemesi durdurulabilir ya da yavaşlatılabilir, hem de hastaların yaşam kalitesi en yüksek seviyede tutulmaya çalışılır. Erken tanı ile mevcut tedavi olanaklarından daha fazla yararlanılma söz konusu olabilir.
İlgili 15 soru bulundu
Sedef hastalığı olarak bilinen psoriasis, kronik seyirli ve tedavisi olmayan bir hastalıktır ve tüm dünyada yaklaşık %1-3 oranında görülür. Sıklıkla otuzlu yaşlarda başlasa da doğumdan itibaren her yaşta ortaya çıkabilir. Vakaların %30'unda aile öyküsü vardır.
Patates, domates, biber ve patlıcan gibi kabuklu sebzeler iltihabı artırabilir ve sedef hastalığının semptomlarını daha da kötüleştirebilir.
Psoriasis sedefi-beyaz renkte, kuru veya yağlı keratin lameller (skuam) ile karakterize kronik seyirli bir hastalık olmasından dolayı halk arasında "Sedef Hastalığı" olarak bilinmektedir. Sedef hastalığının kesin bir tedavisi yoktur ancak hastalık yönetimi ile semptomların azalmasına yardım edilebilir.
Okyanus suyu, nehir suyundan, sodyum, klorür, sülfat, magnezyum ve kalsiyum da dahil olmak üzere, önemli miktarda daha fazla miktarda mineral içermesi nedeniyle farklıdır. Bu nedenle sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarında oldukça faydalıdır.
Sedef hastalığı kesin tedavisi bulunmayan ama doğru ve etkili tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilecek kronik bir cilt hastalığıdır. Bu hastalık, kişinin sosyal yaşam kalitesini düşürebilir ve kişinin psikolojik sağlığında sorunlara sebebiyet verebilir.
Moral bozan, günlük yaşamı olumsuz etkileyen sedeften kurtulmak artık mümkün, tedavide çokça seçenek var. Akıllı ilaçlar, haplar, iğneler kullanıyoruz. Eklem tutulumu şiddetliyse, tırnak ve deri bulguları gerilemiyorsa ilaçlar yan etki oluşturmuşsa biyolojik ajan dediğimiz çok farklı ilaçlarımız var.
Meryemana dikeni, buğday ruşeymi yağı, hidrastis canadensis çayı, kadın tuzluğu, hodan yağı, aloe vera, keten tohumu yağı, dulavratotu sedef hastalığına iyi gelen bitkilerdir.
Hastalık kronik olduğundan yaşam boyu devam eder.
Hastalığın herhangi bir böbrek ve karaciğer hastalığı ile ilgisi yoktur.
Bazı kişilerde hastalık o kadar hafiftir ki hastalar sedef hastası olduğunu ancak dermatoloji muayenesi sonrası fark etmektedirler. Hastaların % 70'inde hastalık bu şekilde bölgesel ve hafif olarak kalır ve yayılmaz. Bazen hastalık hafif olarak başlar ve zamanla dağılır.
Anti-enflamatuar ve UV-immün baskılayıcı bir etkiye sahip olduğu için güneş sedef hastalarının cilt durumunu iyileştirme eğilimindedir. Ayrıca, UV ışınları, sedef hastalığı tedavisinde gerçek bir terapötik seçenek olarak kullanılır: örneğin güneş ışığının daha az olduğu kış aylarında fototerapi önerilebilir.
Hastalık bulaşıcı değil ve çeşitli tedavi yöntemleri var. Uygulanan en eski tedavi yöntemi, kabukların dökülmesi ve kızarıklığın geçmesini sağlayan kremlerle yapılan tedavi.
Sedef hastalığı teşhisi konan kişilerin özel bir diyet izlemesi gerekir. Alerjik reaksiyonlara neden olabilecek ürünlerin reddedilmesini içerir. Narenciye, çikolata, bal, yumurta, tam yağlı sütün yanı sıra kırmızı sebze ve meyveleri diyetten çıkarmanız önerilir.
Sedef denizi ve güneşi sever. Bu yüzden hastaların hepsi yazın düzelir, kışın kötüleşirler. Sedef hastalığında deri hiç kuru kalmamalıdır. Yan etkisi olan ilaçlar uzun süre kullanılmamalıdır.
Cildi kurutmanın dışında, sabun cildin doğal pH'ini degiştirerek onu tahrişe daha yatkın hale getirebilir. Daha hassas bir temizleme için sabun içermeyen bir duş jeli kullanabilirsiniz. Bu size tuhaf gelebilir fakat yulaf ezmeli bir küvette banyo yapmak rahatlatıcı olabilir ve kabukların dökülmesine yardımcı olabilir.
Genetik yatkınlığın hastalığın ortaya çıkmasında etkisi bulunmaktadır. Ebeveynde aynı hastalık görülmese de önceki nesilde varsa hastalığa yakalanma ihtimali yükselir. Diğer yandan aşırı stres, üzüntü depresyon gibi psikolojik durumların hastalığın ortaya çıkmasını tetiklediği görülmüştür.
Tüm bağışıklık sistemi hastalıklarında olduğu gibi stres sedef hastalığının tetikleyicileri arasındadır. Sedef hastalığı ve stres arasında bir kısır döngüden söz edilebilir. Bazı ilaçlar, enfeksiyonlar, aşırı ultraviyole, hormonal değişiklikler gibi başka tetikleyiciler de bulunmaktadır.
Normalde cilt hücreleri her 10 ile 30 günde bir değiştirilir. Sedef hastalıklarında her 3 ile 4 günde bir yeni hücreler büyür. Sedef hastalığı ailelerde görülme eğilimindedir, ancak nesiller boyu atlanabilir. Örneğin, bir büyükbaba ve torunları etkilenebilir, ancak çocuğun annesi etkilenmeyebilir.
Sedef hastalarının vücutlarında bağışıklık sistemi ile ilişkili oluşan yangısal durum, daha erken yaşta kalp krizinden hayatlarını kaybetmelerine sebep olabilir. Doktorların verdiği dışında herhangi bir ilaç kullanmamalıdırlar. Çünkü aspirin ve bazı romatizma ilaçları hastalığı tetikleyebilir.
Kadın ve erkekte eşit oranda ve her yaşta görülebilir, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkıp kaybolabilir. Bulaşıcı ( mikrobik) bir hastalık değildir ve iyileşirken deride iz bırakmaz.
Yapılan araştırmalar sonucunda B vitaminleri, A vitamini ve Çinko düzeylerinin sedef hastalarında düşük bulunduğu saptanmış. Ayrıca yine kan insülin ve glikoz seviyeleri de yüksek bulunmuş olan sedef hastalarında şişmanlık da önemli bir risk faktörüdür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri