Sağlıklı Dişler Ne Renk Olur? Dişin normal rengi bembeyaz olmayıp sarıdır. İnsanlar yaş aldıkça, pulpadan gelip içine etki eden materyaller zaman içinde dişin rengini değiştirmektedir. Böylece zamanla dişlerde renk değişikliği meydana gelerek dişler daha koyu kahverengi/sarı bir renge dönüşmektedir.
Doğal dişlerin gerçek rengi kirli beyazdır. Hiç bir dişin asıl rengi kar beyazı değildir, daha çok sarı ve gri spektrumdadır.
Genel olarak sağlıklı dişler beyazımsı renkte olur tamamen bembeyaz olmazlar. Dişlerin rengi beyazdan sarıya kadar olan tonlarda değişiklik gösterir. Dişin renginin değişmesinin sebebi birçok şekilde olabilir. Dişlerin rengi dişlerin yaşına, beslenmeye, sigara kullanımı gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
Sağlıklı doğal dişlerin rengi, kirli beyazdır. Kar beyazı renkte olmayan doğal dişler, daha çok sarı ve gri spektrumlarda görülen tonlara sahiptir. Dişlerin rengi, inorganik bileşiklerin kalınlığı ve dentin miktarıyla belirlenmektedir. Doğal dişin asıl rengini anlamak için, dişin yapısına göz atmak gerekir.
Sağlıklı dişler, sağlıklı bir ağız ve diş eti ile birlikte beyaz ve doğal bir görünüme sahiptir. Ağız ve diş sağlığının korunması için düzenli diş bakımı yapılması gerekir. Sağlıklı diş görünümünün en önemli faktörlerinden biri de düzenli olarak diş bakımının yapılmasıdır.
İlgili 31 soru bulundu
Amaç diş yüzeyindeki yemek artıklarını, bakteri plağını uzaklaştırmaktır. Ağız ve diş bakımı yapılmadığında ise diş eti kanaması, kızarmasına ve zamanla diş eti hastalıkları meydana gelir. Dişler fırçalanmadığında diş kaybından çene tahribatına kadar birçok olumsuz sonuçla karşılaşabiliriz.
Diş eti hastalıklarının başlıca nedeninin “mikrobiyal dental plak” olarak adlandırılan, temizlenemeyen gıda artıkları ile tükürükten gelen bakterilerin birleşimi olan bir tabaka olduğu bilinmektedir. Mikrobiyal dental plak, diş çevresindeki dokularda yıkım oluşturarak periodontal hastalığı başlatır.
Diş renklerinin zamanla değişmesi normaldir. Dişler, başlangıçtaki parlaklığını zamanla kaybeder. Bunun en önemli nedenlerinden biri, zaman geçtikçe dişleri koruyan mine tabakasının incelmesi ve yüzeyin altındaki dentin tabakasının görünmeye başlamasıdır. Sarı tonu nedeniyle dentin, mineden daha koyu görünür.
Yiyecek ve içeceklerden kaynaklı lekeler dişin rengini etkilemekle beraber, bu renk değişimi dişlerin sağlıksız olduğu anlamına gelmez. Dişleriniz inci gibi olsa bile diş eti hastalıkları ve çürük olabilir. Aynı şekilde dişleriniz tümüyle sağlıklı, ama rengi sarı, hatta kahverengimsi bile olabilir.
A2 dişlerin doğal görünümüne en yakın sonuçları verir. Genellikle diş kaplamaları veya dolgular için kullanılır ve doğal diş rengine en uygun renk tonlarından biri olduğu için en çok tercih edilenidir. Diş rengi skalasında orta tonlarda yer alırken A1 ve A3 diş renkleri arasında bir geçiş tonudur.
Yiyecekler ve içecekler sonrasında dişler temizlenmediğinde dişin rengi etkilenir. Dişler beyaz olsa bile diş eti hastalıklarına yol açabilir.
Dişe bakıldığında kahverengi veya siyah renklenmeler bulunuyorsa çürük varlığından şüphe edilir. Ardından hekim dişi muayene eder. Dişte siyah veya kahverengi renklenme olmasa bile diş içten çürümüş olabilir.
Diş rengi seçiminde dünya genelinde “Vita skalası” olarak bilinen porselen diş renk skalası kullanılıyor. Bu skalada renkler kırmızımsı kahverengi (A), kırmızımsı sarı (B), gri (C), kırmızımsı gri (D) renk tonlarına ayrılmıştır.
B grubu renkleri kırmızı, sarı tonları içerir ve B1, B2, B3 ve B4 olarak dört alt tona sahiptir. B1 bu grubun ve skalanın en açık tonuna işaret eder, B4 ise B grubunun en koyu tonuna sahiptir. Gülüş tasarımında, Zirkonyum, Lamine veya E-Max rengi seçerken en çok B1 diş rengi tercih edilir.
TDB'nin 2022 yılında belirlemiş olduğu 2023 yılı fiyat tarifesine göre zirkonyum diş tedavi ücretleri şu şekildedir: Zirkonyum destekli porselen diş kaplaması: 2880TL. Monolitik full zirkonyum diş: 2880TL. Zirkonyum gülüş tasarımı (20 diş): 57600TL.
Porselen kuronlar, venerler ve kompozit dolgular ağız içinden çıkarılamadıkları için beyazlatılmaları ne yazık ki mümkün değildir.
Diş sararması genellikle yaşam tarzınıza, yediğiniz içtiğiniz besinlere göre gerçekleşen bir durumdur. Sigara ve alkol kullanmak, çok fazla kahve ve çay tüketmek dişlerinizin sararmasına ve estetik açıdan kötü durmasına yol açmaktadır. Dişlerinizin doğal rengi de sarı olabilirler.
Ayrıca dişin dış yüzeyinde tartar ve plak oluşumu da dişin beyazlığını yok edecektir. Dişlerin düzenli fırçalanması diş beyazlığının ilk ve en önemli kuralıdır. Haftada bir, üç günde bir veya daha geniş aralıklarla fırçalanan dişlerin beyaz olması, hatta sağlıklı kalabilmeleri dahi pek mümkün değildir.
Diş ve diş etlerinin sağlığının korunması için florürlü bir diş macunu ve yumuşak kıllı bir diş fırçası ile dişler günde en az 2 kez 45 derecelik açıyla yukarı ve aşağı hareketlerle fırçalanmalıdır. Her bir dişin ön ve arka yüzeyi ile çiğneme yüzeylerinin yeterli miktarda fırçalandığından emin olunmalıdır.
Dişlerdeki sararma yüzeysel ise öncelikle iyi bir diş taşı temizliği, ardından düzenli fırçalama ile giderilebilir. Ancak iç tabakada yani dentin tabakasında oluşan lekelenmeler fırçalama ile giderilmez; beyazlatma işlemi ile tedavi edilebilir.
Bir bardağa 1 çay kaşığı elma sirkesi, 1 çay kaşığı karbonat ve yarım çay kaşığı tuz eklenip iyice karıştırılır. Macun kıvamına gelen karışıma diş fırçası batırılarak dişler fırçalanır. Bir hafta süreyle günde bir kez yapılan uygulama dişlerin daha beyaz görünmesini sağlayacaktır.
Diş hekimi, profesyonel diş temizliği yaparak, dişlerdeki plak ve diğer lekeleri uzaklaştırabilir. Doğal yöntemler, dişlerin daha beyaz görünmesini sağlamak için etkili bir seçenek olabilir. Limon suyu, karbonat, hindistan cevizi yağı ve elma sirkesi gibi malzemeler, dişlerin beyazlamasına yardımcı olabilir.
Vitamin eksikliği de diş eti kanamalarına yol açabilir. İskorbüt hastalığı olarak bilinen C vitamini eksikliği de diş etlerinde enflamasyona neden olur ve tedavi edilmediği takdirde diş kaybına neden olabilir.
Diş etlerini güçlendirmek için vitaminler içerisinde özellikle c vitamini oldukça önemli bir yere sahip olsa da a, b, e, d ve k vitaminleri de oldukça önemli bir yere sahiptir. Özellikle besinlerden alınan vitaminlerin yeterli miktarda olmaması halinde mutlaka vitamin takviyeleri kullanmak gerekmektedir.
-Dişlere dokunma: Kökünde apse olan bir diş, genellikle dokunmaya veya basınca duyarlılık gösterir. -Röntgen çekimi: Ağrıyan dişin röntgeni apseyi tanımlamaya yardımcı olabilir. Diş hekimi ayrıca enfeksiyonun yayılıp diğer bölgelerde apseye neden olup olmadığını belirlemek için röntgen kullanabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri