Hayır. Psikolojik danışman ilaç önermez. Sadece psikiyatrist veya hekim ilaç önerebilir. Eğer danışma sürecinde ilaç kullanımı ihtiyacı ortaya çıkarsa, gerekli yönlendirmeler yapılır.
İlaç kullanımını gerektiren durumlarda reçete etme yetkisi psikiyatristlerindir. Bu nedenle herhangi bir ruhsal sıkıntı ile psikoloğa başvuran bir danışanın ilaç tedavisi alması gerekiyorsa, uzman tarafından psikiyatriste gönderilir.
Bir psikolog danışanının psikiyatrik değerlendirmeye ihtiyaç duyduğunu görürse onu psikiyatri hekimine yönlendirir. Yine aynı şekilde bir psikiyatrist te hastasının ilaç tedavisine destek olarak psikoterapiye ihtiyaç duyduğunu gözlemlediğinde psikoloğa yönlendirir. Bilimsel açıdan genel uygulama bu yöndedir.
Eğer ruh sağlığınızla ilgili bir sorununuz olduğunu düşünüyorsanız psikologdan, sinirsel bir hastalığınız olduğunu düşünüyorsanız psikiyatristten yardım alabilirsiniz. Bu ayrımdan emin olamıyorsanız da sorun değil; pek çok klinikte psikolog ve psikiyatrist birlikte çalışır.
Psikiyatristler, insan fizyolojisine daha hâkim olurlar. Bu nedenle sorunlara medikal çözümler üretmeyi tercih ederler. Başka bir deyişle ilaç ile tedavi yöntemini uygularlar. Psikologlar ise insanın ruhsal, düşünsel ve davranışsal durumlarına daha çok hâkim olurlar.
İlgili 32 soru bulundu
Psikiyatriste her şey anlatılır mı? Psikiyatriste her şey anlatılabilir. Bu sadece hasta ve psikiyatr arasında kalacak bir durumdur.
Sicile işlenme korkusu asker, polis, öğretmen veya devlet memurlarında çok sık rastlanmaktadır. Ancak bu hiçbir gerçekliği olmayan yanlış bir inanıştır. Sanılanın aksine psikoloğa gitmek ve psikologdan terapi hizmeti almak sicile işlenmemektedir.
Öfke kontrol sorunu yaşayan kişinin mutlaka bir psikiyatriste baş vurması gerekir.
Ruhsal bozuklukların sağaltımında klinik psikologlar görev alır. Lisans eğitiminin ardından Klinik Psikoloji alanında uzmanlığını tamamlamayan kişilerin psikoterapi yapma yetkinliği yoktur. Psikologlar ilaç yazma yetkisine sahip değildir.
Klinik psikolog teşhis koyar mı sorusu da merak edilen bir soru. Nasıl ki ilaç yazma gibi bir hakkı olmadığı gibi tanı ya da teşhis koyma hakkı da yoktur. Hatta Türk Psikiyatri Derneği'ne göre klinik psikologların tek başına tedavi sürecini devam ettirmeleri de uygun değil.
İlk seans, danışan ve terapistin birbirlerini tanımaları için bir fırsattır. Terapist danışanın geçmiş yaşantısı, güçlü yanları, gelişime açık yönleri, kişilerarası ilişkileri ve terapi hedefleri gibi konular hakkında sorular sorar.
Psikologla ilk seans; danışmanlar tarafından sıklıkla merak edilen konular arasında yer alır. Özellikle ilk defa psikolojik destek alacak kişilerin aklında soru işaretleri olabilir. Karşısındaki uzmanın ona yardımcı olup olamayacağı ya da bu iletişimin kişiye nasıl hissettireceği gibi konular üzerinde durulabilir.
Duygu, düşünce veya davranış örüntülerinde her zamanki hale göre farklılıklar mevcutsa ya da duygusal açıdan kötü hissediliyorsa, uzun denebilecek bir süredir aynı şikayetler devam ediyorsa psikoloğa gidilebilmektedir. Bazı durumlarda yaşanılan sıkıntıların kronik bir hal alması ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
Psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu kimdir? İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir, Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı ve Camdaki Kız kitaplarının dizi uyarlamasıyla 2020 ve 2021 yılına damga vuran Prof. Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, Madalyon adını verdiği kliniğinde hastalarını kabul etmeye devam ediyor.
Klinik psikologlar yüksek lisans eğitimini tamamlamış ve psikoterapi uygulaması yapmaya hak kazanmış kişilerdir. Klinik psikologlar da normal psikologlarda olduğu gibi ilaç yazma yetkisine sahip değillerdir.
Yani şizofreni hastalığının tedavi süreci; biyolojik, fizyolojik ve sosyal değişkenlerin karmaşık etkileşimiyle şekillenmektedir. Burada psikologlara düşen görev, hastaların ve hasta yakınlarının sosyal uyum sürecini takip etmek, psikososyal destek vermek ve rehabilitasyon alanında görev almaktır.
Bir tıp alanı olmadığı için psikologların ilaç yazma yetkisi bulunmamaktadır. İlaç yazma yetkisi sadece tıp eğitimi almış ve doktor olmuş olan kişilerdedir.
Psikiyatrik muayenede, doğum öyküsünden başlayarak çocukluk, ergenlik yaşantıları, meslek ve iş hayatındaki çatışmalar, evlilik ve ilişki öyküsü, anne-baba ve çevreyle ilişkiler, ilgi ve hobiler, kültürel ve dini faktörler, askerlik dönemi ve cinsel yaşam ile ilgili konular konuşulur.
Psikiyatri servisine gitmek için, akıl sağlığı veya huzursuzluk gibi durumların olması gerekir. Kişilerde görülen bazı psikolojik sorunlar farklı sonuçlar doğurur. Kişinin başka belirtiler göstermesi ve hastalığın fazla ilerlemesi durumunda psikiyatri doktorlarına muayene olmak gerekir.
Psikiyatri bir tıp dalıdır. Başlıca ilgi alanı beyin hastalıklarıdır. Bu alanda günlük dilde akıl hastalığı, ruh hastalığı, sinirlilik halleri, ... denilen durumlar yer alır. Bu hastalıklar düşünce, davranış, duygu değişiklikleri ile kendini gösterir.
Psikolog tavsiye vermez.
Psikolog arkadaşınız değildir ve arkadaşlarınızın yaptığı gibi size tavsiye vermez. Peki ne yapar? İçinizdeki doğruyu bulmanıza yardımcı olur, olaylara farklı açılardan bakmanızı sağlar, duygularınızı ve isteklerinizi keşfetmenize yardımcı olur.
Öfke kontrolü bozukluğu yaşayan bireyler, bu alanda eğitim gören ve uzmanlığını eline alan psikologlara gitmelidirler.
Psikoloğa gitmek her hangi bir meslek grubuna engel niteliği taşımadığı gibi askerliğe ve polisliğe de engel bir duruma sebep olmamaktadır. Ancak uzun süreli bir psikolojik rahatsızlık durumu varsa mülakat süreçlerinde elemeye sebep olabilir.
Sicile işlenen bir durum yoktur. Psikolojik tedavi almak ayıp değildir, suç değildir.
Terapi sıklığını psikolog danışanı ile birlikte belirler. Danışanın sıkıntısının yoğunluğuna, zamanına ve maddi gücüne göre bu durum değişir. Genel olarak terapi seanslarının seyri haftada 1 gün ya da 2 haftada 1 gün şeklinde düzenlenir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri