Proton, elektrondan yaklaşık 1836 kat daha büyüktür ve protonun ve nötronun kütleleri neredeyse eşittir.
Protonlar ve nötronlar, elektronlardan daha ağır olup çekirdeği meydana getirir. Elektronlar ise çekirdeğin etrafında dönen bir bulutta bulunur. Atomlar her zaman eşit sayıda proton ve elektron içerdiğinden yüksüzdür.
Proton ve nötronların kütleleri elektronlarınkine göre çok daha büyüktür. Bir protonun kütlesi bir nötronun kütlesine yaklaşık olarak eşit olmasına karşın elektronun kütlesinin tam 1836 katıdır. Protonun kütlesi yaklaşık olarak 1.673x10^-24 g, nötronun kütlesi 1.675x10^-24 g ve elektronun kütlesi 9.11x10^-28 g'dır.
Çekirdeğin çevresinde dolaşmakta olan elektronlar çok hafiftir. Atomun merkezinde bulunan protonlar ve nötronlar ise aksine çok daha ağırdır. Karşılaştırmak gerekirse, protonlar elektronlardan yaklaşık 1836 kat daha ağırdır. Nötronlar ise elektronlardan 1839 kat daha ağırdır.
Yapıları farklı olan proton ve nötronun kütleleri de doğal olarak farklıdır. Atomların kararlı bir yapıya sahip olması nötronların protonlardan daha ağır olmasının sonucudur.
İlgili 37 soru bulundu
Protonun elektrik yükü 1'dir, nötron ise yüksüz bir parçacıktır. O halde atom çekirdeği pozitif elektrik yüküne sahiptir. Elektron ise eksi bir (-1) elektrik yüküne sahiptir. Çekirdeki etrafındaki elektron sayısı çekirdekteki proton sayısına eşitse atom yüksüzdür.
1.1 AĞIR YÜKLÜ PARÇACIKLAR:
Muonlar, pionlar, protonlar, döteronlar ve alfalar gibi ağır yüklü bir parçacık soğurucu bir ortama girer girmez, ortamdaki atomların yörünge elektronların negatif yükü ile kendi pozitif yükleri arasında Coulomb kuvveti ile etkileşir.
Nötronu keşfeden James Chadwick protonu keşfeden Ernest Rutherford'un, Rutherford ise elektronu keşfeden Joseph John Thomson'ın öğrencisidir.
Çekirdekteki parçacıklardan proton artı elektrik yüklü, nötronlar ise yüksüzdür. Aynı elektrik yüküne sahip parçacıklar arasında oluşan elektromanyetik itme kuvvetine rağmen -proton ve nötronlar kuarklardan meydana geldiği için- güçlü nükleer kuvvet çekirdeği bir arada tutan kuvvet olarak da tanımlanabilir.
İlk olarak 1838 yılında Richard Laming tarafından atomların kimyasal özelliklerini açıklamak için elektron yükünün bölünemez bir özelliğinin olması kavramı hipotezleştirilmiştir. Johnstone Stoney 1891 yılında bu yüke elektron adını vermiş, J. J. Thomson ve ekibi ise 1897 yılında onu parçacık olarak tanımlamıştır.
Elektron, proton, nötron gibi atom altı parçacıklar tüm elementlerde aynıdır. Dediğiniz gibi, sadece bunların sayıları farklı. Proton sayısı, atom ağırlığı gibi değerler bu yüzden farklı zaten.
Gözle görülmesi imkânsız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece taramalı tünelleme mikroskobu (atomik kuvvet mikroskobu) vb. ile incelenebilir. Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır. Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur.
(+) yükler protonun yükü olduğu için hareket etmezler.
Protonlar, gluonların birbirine bağladığı kuarklardan meydana gelir, ve iki proton arasında kafa kafaya meydana gelen bir çarpışmada kuarklar ve gluonlar çarpışır.
Kuantum mekaniği, atomaltı parçacıkları olan elektron, proton ve nötronların görsel olarak yerinin belirlenmesini imkansız kılıyor. Yine de atomun içine ait bir görüntü elde etmek, bilim dünyası için büyük bir başarıyı temsil ediyor.
Sonuçlara göre, elektronun yükü -1, protonun ise +1 dir.
Mahathir Muhammed tarafından kurulmuştur. 1983 yılında başlayan proje Japon teknolojisi destekli montaj sanayi yaklaşımı ile Malezya devletinin planlı kalkınma döneminde lokomotif olarak kabul edilen yerini almaya başlar. Proton firmasının %52'si Malezya devleti ve %48'i yerel ve uluslararası yatırımcılara aittir.
Burada, element simgesinin altında verilen bağıl atom kütlesi, proton ve nötron sayısının toplamına eşittir. Element simgesinin üstünde verilen atom numarası da, proton sayısına eşit olduğuna göre, bu iki sayının farkı elementin nötron sayısını verir.
Çünkü elektronlar çekirdeğe doğru yaklaşırken sahip oldukları enerjiyi dışarı vermek zorundadır ve bunu ışıma yaparak verirler. Yani eğer elektronlar çekirdeğe düşecek olsaydı sürekli olarak atomlardan durmaksızın süregelen bir ışıma olması ve atom elektronlarının zaman içerisinde kaybedilmesi gerekirdi.
Ulu Motor, Proton`a önce servis ve yedek parça hizmeti verecek. Bu hizmetten, 1998-2000 yılları arasında Türkiye`de satılan Proton`lar yararlanacak. Satışa ise 2005`te başlanacak. Ulu Motor, bu hizmetler için gerekli teşkilatın kurulması çalışmalarına başladı.
Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400'lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur. Democritus, maddenin taneciklerden oluştuğunu savunmuş ve bu taneciklere atom adını vermiştir.
Elektron J.J. Thomson'un 1897'de yaptığı bir dizi deney sonucunda “katot ışonları” denilen demetlerin aslında negatif yüklü parçacıklardan oluştuğunu göstermesiyle bulunmuştur. O tarihten 30 yıl kadar önce bulunan katot ışınları, içinde iki elektrot ve alçak basınçta gaz bulunan bir cam tüpte elde ediliyordu.
Fotonlar enerji yüklü parçacıklardır. Görünen ışık fotonlardan oluşmaktadır. Fotonlar ışığın hem dalga hem de tanecikli modelleriyle açıklanmaktadır. Bu modellere göre ışık yani foton hem tanecikli yapıya sahip hem de dalga özelliğine sahiptir.
Nötr bir atom bir ya da daha fazla sayıda elektron kaybettiğinde çekirdekteki proton sayısı sabit kalırken atomun toplam elektron sayısı azalır. Bunun sonucunda atom, net yükü pozitif olan bir iyon; başka bir deyişle katyon haline gelir. Bu süreç zıt yönde de gerçekleşebilir.
Atomdan küçük, atomu da oluşturan maddeler. En çok bilinenleri, alt parçacıklardan (kuarklardan) oluşan proton ve nötron; lepton olan elektrondur. Yapısı tamamen keşfedilmemiş atomaltı parçacıklara örnek olarak foton (ışık), bozon, mezon, fermiyon, baryon ve graviton verilebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri