Öğrenciyi aktif kılar, günlük yaşamla ilişkilendirilir, teknoloji kullanımını vurgular. Akademik ve sosyal beceriler gelişir, çeşitli disiplinlerle bağlantı kurulur. Öğrencinin sorun çözme kabiliyetini gerektirir, hayatın içinden örneklerle çalışılır.
Proje tabanlı öğrenmede disiplinler arası bir problem ya da senaryo üzerinde çalışılır. Öğrencilerin sorgulayarak öğrenmesini sağlar. Öğretmen, öğrencilere bir sorun durumuyla ilgili kaynaklara ulaşma, bilgi teknolojilerinden yararlanma, rapor yazma, kaynak gösterme ve sunu yapma da kılavuzluk yapar.
Birinci aşama; “katılım”, “keşfetme” ve “açıklama”, ikinci adım ise; “derinleştirme”, “genişletme” ve “değerlendirme” adımlarından oluşmaktadır.
Hem bireysel hem de ekip olarak yapılabilen projeler sayesinde öğrenciler işbirliği içinde sınıf arkadaşlarıyla çalışma imkanı bulurlar. Proje tabanlı öğrenme yaklaşımında temel amaç, öğrencilere mevcut bilgileri aktarmaktan çok bilgiye ulaşma becerilerini kazandırmaktır.
Proje yöntemi öğrencinin, öğrenme-öğretme sürecinde pasif bir alıcı konumundan, araştıran, inceleyen, bilgiye ulaşan ve elde ettiği bilgileri kullanarak anlamlı bütünler haline getirip bu bilgilerle problem çözmesini amaçlar. Genel kavramlara, düşüncelere ve bir disiplinin ilkelerine(prensiplerine) odaklanır.
İlgili 18 soru bulundu
Proje tabanlı öğrenme yaklaşımı, öğrencilerin anlamlı öğrenim deneyimleriyle sonuçlanan projeler oluşturmalarına izin vererek onların ilgi alanlarından yararlanır. Araştıran, sorgulayan ve çözüme ulaşmaya çalışan takım üyeleri, yaratıcılık ve problem çözme becerilerini geliştirirler.
Proje tabanlı öğrenme; öğrencilerin veri analizi, problem çözme, karar verme vb. özelliklerini de içeren üst düzey bilişsel becerilerini geliştirir ve fiziksel ve sosyal çevrelerine karşı sorumluluk duygularının artmasını sağlar (Dori ve Tal, 2000).
Proje tabanlı eğitim; Öğrenmeye değer bir konu hakkında çeşitli başlıkların derinliğine incelenmesidir. Proje çalışmalarında araştırmalar genellikle sınıf içindeki küçük bir grup, bazen bütün bir sınıf, bazen de bireysel olarak çocuklar tarafından yapılmaktadır.
Öğrencilere kendi başlarına bağımsız düşünme, çalışma ve başarma cesaretini kazandırır. Öğrencilere eleştirici düşünme yeteneği kazandırır. Öğrencileri problem çözme tekniklerini bilimsel yöntemin aşamalarını öğrenip geliştirilmelerini sağlar. Öğrencilerin sözlü ve yazılı iletişim tekniklerini geliştirme imkanı sağlar.
John Dewey'den başka ilerlemeci eğitimin bir başka temsilcisi olan William Kilpatrick proje tabanlı öğrenmenin ilk uygulayıcısı olarak bilinir (Balkı, 2003:9). 1940'lı yıllara doğru ortaya çıkan araç-gereç yapımı projeleri, öğrenme projesi, problem çözmeye yönelik projeler gibi öğrenci potansiyelini ortaya çıkarmayı ...
Öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirdiği için uygulama, analiz ve sentez düzeyindeki hedeflerin gerçekleşmesinde daha çok kullanılır. Proje tabanlı öğrenme yaklaşımı, John Dewey, Kilpatrick ve Bruner'in öğrenme konusundaki görüşlerinin bir sentezi olarak ortaya çıkmıştır.
Proje yaklaşımının temel amacı, çocukların zihinsel yaşantılarını geliştirmek olduğundan; zihinsel gelişimin kapsamında yer alan bilgi ve becerilerin yanı sıra duygusal, ahlaki ve estetik duyguların da gelişimi desteklenmektedir.
Proje, bir soruna çözüm bulma, elde bulunan bir imkanı değerlendirme ya da bir eksiği gidermeye yönelik ve sınırlı bir süre ve sınırlı kaynaklar dahilinde gerçekleştirilen işlerin ya da çalışmaların tamamıdır. Proje Nedir? Proje, daha önce benzeri yapılmamış bir ürün, hizmet, sonuç ya da servis ortaya çıkarabilirsiniz.
Projeler, uygulanacak faaliyetler bütünündeki karmaşıklık seviyesi, kullanılabilir teknoloji düzeyi, risk düzeyi ve proje süresi dikkate alınarak sınıflandırılırlar. Bu sınıflandırmaya göre sırasıyla; A tipi, B tipi, C tipi ve D tipi olmak üzere 4 farklı proje tipi ele alınır.
Olaya dayalı öğrenme yöntemi gerçeğe benzer dünya koşullarının / problem durumlarının sınıf ortamına getirilmesini sağlamakta ve öğrencilerin bu problemler üzerinde çözüm önerileri üretebilmesini geliştirmektedir.
Kuantum öğrenme yaklaşımı belirsizlik, olasılık ve bütünsellik ilkelerine dayanmaktadır. Kuantum öğrenme, sonuçları kesin ve net ifadeler yerine olasılıklar ile ortaya koyar. Olaylara holistik bir bakış ile yaklaşarak olayların birbirini etkilediğini ve birbirinden ayrılmayacağını vurgulamaktadır.
En önemli öğrenme teorileri ve yaklaşımları arasında davranışçılık, bilişselcilik, yapılandırmacılık, sosyal öğrenme teorisi, hümanizm, deneyimsel öğrenme ve durumlu öğrenme teorisi yer almaktadır.
Öğrenme olgusu, edinilen bilgi uygulamaya aktarıldığında anlam kazanır; çünkü eğitimdeki dolayısıyla öğrenmedeki temel amaç, bireye edindiği bilgiler doğrultusunda yeni davranışlar ve düşünceler kazandırmaktır.
En kalıcı öğrenme tekniği, bilgi ve beceri kazanımını etkili öğrenme yöntemleriyle desteklemek ve hafızaya doğru yerleştirmektir.
Öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılmasını, bireysel öğrenme hızına göre ilerleme kaydetmesini ve öğrenme sonucunun anında kontrol edilmesini sağlayan bir öğretim modelidir. Programlı öğretim ünlü psikolog Skinner'in pekiştirme ilkeleri esas alınarak ortaya atılmış bir öğretim modelidir.
Senaryo temelli öğrenme, teori ve uygulama arasındaki boşluğu doldurabilecek özgün bir pedagojiyi temsil eder (Errington 2011). Literatür, senaryoların mesleki çalışmayla ilgili kavram ve ilkeler için anlamlı bir bağlam sunmayı amaçladığını belirtir (Abrandt Dahlgren ve Öberg, 2001).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri