Süt 90 °C ısıtılmadığı için proteinler parçalanmamış ve ağ tabakası oluşmamıştır. Bu nedenle sütte bulunan bileşenler ( su,yağ, laktoz,protein, mineraller ) birleşemez. Aksine ayrışmaya başlar.
Çöpe atmadan önce en azından peynir yaparak bu ürünü değerlendirebilirsiniz. Sütün kesildiğini fark ettiğiniz anda içerisine 1 adet limon sıkarak hızlı hızlı karıştırmaya devam edin, sütün iyice topaklandığını göreceksiniz. Bu işlemden sonra yaklaşık 10 dakika daha kaynatıp ocağı söndürün ve dinlenmeye alın.
Kısık ateşte kaynatılan bozuk süt, dipte çökme ve topaklanma yapar. Bu durumda süt tüketilmemelidir. Sütün kesilmesi uzun süre bekletilmesinden ya da yanlış kaynatılmasından kaynaklanabilir.
Karbonatlar özellikle sıcak yaz aylarında sütlerin herhangi bir ürüne işlenmeden kesilmesini engellemek amacıyla süte katılır. En çok kullanılan şekli sodyum bikarbonat (NaHCO3) olup kabartma tozu olarak bilinmektedir. Halk arasında süte soda katmak olarak tanımlanır.
Sadece peynir yapımında değil, kesilmiş sütlerinizi çok farklı şekillerde de kullanabilirsiniz. Sütünüzün kesildiğini farkettiğinizde ocaktan alın. Varsa içindeki tortuları süzdürün ve temiz bir kabın içine alın. Çorbanızın kıvamını ayarlamak, lezzetletlendirmek için sütten ilave edin.
İlgili 30 soru bulundu
Sütünüzün çabucak bozulmaması için çok pratik bir bilgimiz var. Sütünüze serptiğiniz bir tutam tuz, sütün daha uzun süre taze kalmasını sağlayacaktır.
Bozuk sütü kokusu ele verir
Anne sütü bozulduğunda ise en belirgin şekilde, kokusu değişmektedir. Diğer bir deyişle, anne sütünün bozulup bozulmadığını anlamak için koklamak yeterli olacaktır.
Bu nedenle annenin bol su içmesi, sıvı besinler tüketmesi, proteinden zengin beslenmesi, uykusunu alabilmesi ve stresten uzak olması gerekli. Büyüklerin de sıklıkla tavsiye ettiği hoşaf, ayran, şerbet gibi sıvıların da sütü artırmada olumlu etkisi var. Ayrıca ılık bir duş da annenin sütünü arttırabiliyor.
Süte su katılması en basit ve en ucuz hırsızlıklardan biridir. Süte su katılarak eldeki ürünün miktarı arttırılmakta ve ürün satışından daha fazla haksız kazanç elde edilmektedir.
Süt, kaynatmamak koşuluyla, tercihe bağlı olarak soğuk veya ılık içilebilir. Sütü vücut ısısına yakın, 35-40ºC de ısıtmak uygundur. Besin değerini koruması açısından sütün kaynamamasına dikkat etmek gerekiyor.
Sütün bekleme süreci uzadıkça rengi mavi ve kırmızı renge dönüşmeye başlar. Ayrıca sütün üzerinde kendiliğinden köpükler oluşmaya başladıysa, bozulmuş olduğunu gösterir. Sütün kokusu; Süt bozuldukça kokusu da kötüleşmeye ve ekşimeye başlar.
Çoğalan bakterilerin ürettikleri asit miktarı da artar. Bakterilerin üretmiş oldukları bu asit ise sütte bulunan kazein adlı bir proteini etkilerler. Asit ile kazein arasında meydana gelen etkileşim sonucunda kazein proteinleri topaklaşarak çökelti oluştururlar. Bu olaya sütün kesilmesi denir.
Süt kaynayana kadar sürekli karıştırın, Kaynamaya başladıktan sonra 5-10 dakika boyunca kısık ateşte kaynamasını bekleyip altını kapatın. Bu şekilde sütün içerisindeki vitamin ve minerallerin kaybolmasını önlemiş olursunuz.
Kaynatma işleminde ise dakikaya dikkat etmeniz iyi olacaktır. Çünkü çok fazla kaynayan sütün içindeki besin değeri kaynama işlemiyle beraber kaybolacaktır. Ayrıca çok fazla ısınan sütün yanması da sütün tadını değiştirip zararlı hale getirebilir.
Çiğ sütün 90-95 °C'de 10-15 dakika kaynatılması gerektiğini belirten Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Tanju Besler, evde kaynatılan sütün besin öğelerinin % 50 ile % 90 arasında azaldığını söyledi.
Süt kalitesi bakımından dünyanın en ünlü inek türleri arasında yer alan Jersey boğaları, ömür boyu süt verimi ile birçok ırkı geride bırakmıştır. Anavatanı olan Jersey Adası'ndan dünyaya yayılmıştır. Ülkemize ise ilk kez 1958 yılında Amerika'dan Karadeniz bölgesine getirilmiştir.
Yağlı tohumlar süt yağını arttırır. Yem seçmeyi önlemek, öğünle değil açık büfe (ad libitum) yem vermek asidozu önler ve süt yağının düşmesine meydan vermez. Yeme yemek sodası (sodyum bikarbonat) katılması ve serbest ulaşımlı sodyum bikarbonatın barınaklarda bulundurulması süt yağını arttırır.
Emzirme döneminde çay ve kahve tüketimi zararlı olur mu? Annelerin emzirme döneminde fazla miktarda çay ve kahve tüketmesi, anne sütüyle bebeğin vücudunda birikmeye başlar. Bu bebeğin uyarılmasına yol açar. Bebek huzursuzluk yaşar, uykularında düzensizlikler olur.
Emzirme döneminde sütün boşalması için annenin iyi beslenmesi, stresten uzak ve yeterince dinlenmiş olması ve bebeğini sık aralıklarla emzirmesi önemlidir. Anne, iyi beslenmez, dinlenmez veya stresli ise halk arasında “yorgun süt” denen laktik asitten zengin anne sütü üretilir.
SÜTÜ KESİLEN ANNENİN SÜTÜ TEKRAR GELEBİLİR
Öztürk, bu tür talihsizlikler yaşayan annelerin sütünün tekrar oluşturulmasının artık mümkün olduğunu, bunun için "Relaktasyon" adı verilen yönteme başvurulduğunu belirterek, şu bilgileri aktardı: "Sütü kesilen annenin bebeğini yeniden emzirebilmesi mümkün.
1-Sütün kuru maddesinin az olması 2-Sütte antibiyotiklerin, inhibitörlerin ( Kostik,hidrojen peroksit vb sütte kesilmeyi önleyen maddelerinin olması ), deterjan kalıntıların bulunması. 3-Süte uygulanan ısı işleminin düşük veya yüksek olması. 4-Starter kültürün ( maya olarak kullanılan yoğurt ) düşük aktivitede olması .
süt taze olduğunda gliserol daha büyük bir yağ kitlesinin omurgası olarak kalır. ancak çeşitli etmenler onun omurgalık görevinden alıkoyup, serbest dolaşmasına izin verebilir. serbest gliserol kabarcıkların patlamasına neden olarak, köpürme sürecini çok etkili bir şekilde keser.
Pastörize edilen sütler buzdolabında 4-5°C de yazın bir gün, kışın 2-3 gün saklanır. Oda ısısında süt saklanmaz.Uzun ömürlü süt (UHT) ise, kutunun açılmaması koşuluyla, oda sıcaklığında 4 ay tazeliğini korur.
Kaynamış ve soğumuş sütü tekrar yoğurt yapmak için ısıtırsanız sonuç hüsranla bitecektir. Özetle sütü yoğurt için kaynatmalı ve ilk ısı geçtiğinde henüz sütünüz ılıkken mayayı eklemeniz gerekmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri