Peygamber, “Ey oğulcuğum; yaklaş, besmele çek, sağ elinle ve önünden ye” buyurmuştur. Yer sofrasında, bir yaygı üzerinde yemek yerdi. Sofraya bazen dizleri veya iki ayağı üzerine çökerek, bazen de sağ ayağını bükerek sol ayağı üzerinde otururdu.
Bu tarz, Peygamber Efendimizin (asm) çokça yaptığı, hatta Kâdî İyâz'a göre bağdaş kurarak oturmaktan daha çok tercih ettiği bir oturuştur. Tesettürün tam sağlanması ve avret yerinin açılma ihtimali gibi bir durumun olmaması, bu oturuş şeklinin tercih sebebidir. Sahâbe-i kirâm da çoğu kere böyle otururlardı.
🔷Yemeği bir sofra bezi /yaygı üzerinde dizleri üzerine çökerek veya iki ayağı üzerinde bağdaş kurarak yahut bir ayağını bükerek sol ayağı üzerine oturarak yerdi. 🔶Sağ eliyle yer, sol eliyle yiyenleri uyarırdı. 🔷Kendi tabağından yiyorsa tabağını tamamen sıyırırdı. 🔶Lokmaları ağzında iyice çiğnedikten sonra yutardı.
Bıçağın keskin tarafı kendinize doğru olacak biçimde sağa, çatal ise sol tarafa konur. Sofrada dik oturulmalıdır. Dik oturmak hem masaya hem de sofradaki insanlara duyulan saygının göstergesidir. Dirseklerin masaya konması, yayılarak oturulması ve kolların masayı kaplaması saygısızlık olarak algılanır.
İlgili 31 soru bulundu
Kaşığın tabağın kenarına bırakılması, kaşıkla yenen yemeğin bittiği anlamına gelir. Yemek esnasında bıçak ve çatal ters V şeklinde ya da arası açık paralel bir şekilde bırakılmalıdır. Çatal ve bıçak bu şekilde bırakılması kişinin yemeğe devam ettiğini gösterir.
* Otururken mutlaka sandalyenin en arkasına doğru oturulmalı. Tabure gibi desteksiz bir yerde oturuluyorsa, en uçta kısa süreyle oturmak gerekli. Otururken “oturma kemiklerimizin” üzerine, bel boşluğu hissedecek şekilde, omuzlar arkada rahat olarak oturulmalı.
Kavun, karpuz, taze hurma, et
Peygamber kavunla ve karpuzla taze hurmayı beraber yerdi. Eti sever ve "Ehli dünya ve ehli Cennetin yemeğinin efendisi ettir" derdi. Etin bazı kısımlarını diğer kısımlarına göre daha çok severdi.
Adına harira dedikleri ve arpa ezmesinden oluşan bir un çorbası yapılıyor, çorbanın unu süt içinde pişiriliyordu. Peygamberin en sevdiği yemek ise tarid idi ve et suyu içine karıştırılmış ekmek kırıntıları ile kuzu eti ve sebzelerden yapılıyordu.
PARMAKLARLA YEMEK YEME SÜNNETİ
Resûlullah Efendimiz katı yemekleri çoğu zaman üç parmakla yerdi. Yiyecekleri bir kepçe gibi kavrayan baş parmak, şehâdet parmağı ve orta parmağı kaşık veya çatal gibi kullanırdı. Gerektiğinde dördüncü veya beşinci parmağı kullandığı da olurdu.
Sirkeden başka katık yok denildiğinde sirkenin getirilmesini ister ve “Sirke ne güzel katık, sirke ne güzel katık” buyurur. Hz. Muhammed sabah ve akşam yemek yerdi. Ancak öğle yemeği yediğine dair hiçbir rivayet yoktur.
kahvaltıda 7 tane zeytin yemek sünnettir. zaten bunu söyledik daha önce. biliyosunuz o zeytinleri de elle alıp yemek sünnettir. sağ elle peygamberimiz zeytinle çatal batırmamış. neden zeytin.
ÜZÜM: Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- üzümün yaşına da, kurusuna da bereketli olması için duâ etmiştir. Üzüm, en sevdiği meyvelerden biridir. Üzümü, salkımının altından başlanarak yenmesinin sünnet olduğu rivayet edilir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) uykudan uyanınca dişlerini misvakla temizler, elini ve yüzünü yıkardı. Bu şekilde uygulamak tıbben cilt sağlığımız ve beynimiz için oldukça faydaları olduğu tespit edilmiştir.
Buna da (sağ elini yanağının altına koymasını) bazı sahabelerin zikretmesi ve diğerlerinin zikretmemesi işaret etmektedir. Ancak bütün rivayetler sağ tarafa yatarak uyumanın ittifakla sabit olduğunu ve sünnetinde bu olduğunu açıkça ortaya koyuyor. ''Sümme" Sonra tertip ve daha sonra yapmaya delalet eder.
Peygamber, “Gazap şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateş, ancak su ile söndürülür. Biriniz kızdığı zaman abdest alsın.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 3) buyurmak suretiyle öfke ateşinin de abdestle söndürüleceğini belirtmiştir.
Muhammed'in ilgisi ile kurtulmuştu. Hz. Muhammed, kedisi Müezza'yı o kadar çok severmiş ki, Müezza bir gün sedirde oturan Hz.
Sevgili peygamberimiz muhammet mustafa s. A. V in çok sevdiği bir lezzetmiş sahine tatlısı. Tatlıyı merak ettiğim içinmi yoksa kendisini severek yiyen peygamberimizin o hissiyatını yüzyıllar sonra damağımda yaşayabilmek içinmi diye sorarsanız, tabikide o hissiyatı yaşabilmek için derim.
Peygamberimiz: “Misk, kokuların en güzelidir” buyurmuştur. Ve onu başına, saçlarına ve sakalına sürerdi. Hz. Ayşe validemiz Peygamberimizin ihrama girmeden önce, Kâbe'yi tavaftan önce ve bayramda misk içeren koku kullandığını bildirmiştir.
Görünüşü mide bulandırıcı ya da iğrendirici olan bazı canlıların yenilmesi mekruh kabul edilmiştir. Hicaz Demir Yollarınında naklettiği gibi efendimiz balık yemiştir. el Cevab: Efendimizin karpuz yemeyin diye bir emri yoktur. Meyvalardan yasaklandığı sabit olmadıkça yemek helaldir.
Gülün, Hz. Peygamber'in sembolü olduğu, O'nun (s.a) yüzünün güzelliğini hatırlattığı, kabrinin “gül bahçesi”, insanlığa tebliğ ettiği Kur'ân-ı Kerim'in de “gül tohumları saçan” bir kitap olduğu ifade edilmiştir. Yine inanışa göre gülün, miraç gecesinde, O'nun terinden meydana geldiği şeklinde rivayetler vardır.
Çünkü yiyecek ve içeceklerin yerini tutan, açlığı ve susuzluğu gideren sütten başka bir gıda bilmiyorum.” demiştir. Peygamber Efendimiz, koyun sütü de içerlerdi; fakat koyun sütü ağır olduğu için bir miktar su karıştırırlardı.
Bilimadamları, ABD Kanser Birliği tarafından yapılan, 123 bin 216 kişinin katıldığı, 2010 yılında yayımlanan araştırmalardan birinin, günde 6 saatten fazla hareketsiz kalanların ölüm riskinin, günde 3 saatten az hareketsiz kalanlardan yüzde 20 daha yüksek olduğunu gösterdiğini de belirtti.
Aynı pozisyonda en fazla 2 saattan fazla oturulmamalı.
Doğru oturma şeklini sağlamak için bacaklar nispeten ayrık olmalı, diz ve kalça 90 derece konumda olmalıdır. Köprücük kemikler yere paralel şekilde ayarlanmalı, baş dik tutulmalıdır. Sırt kambur durmamalıdır. Dik pozisyonda oturmak önemlidir.
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri