Ozon tabakası insanların hayatını sürdürebilmesi için önemli katmanlardan bir tanesidir. Ozon Bu tabaka, dünyayı zararlı ultraviyole radyasyondan korumaktadır. Özellikle CFC( kloro floro karbonlu gazlar) ozon tabakasını inceltmektedir. Ozon tabakası son 25 yıldır giderek incelmektedir.
Ozon tabakasının incelmesi, dünyaya düşen UV ışınlarının artması sonucu deri kanserine, katarakta ve bağışıklık sistemi hastalıklarına sebep olabilir. Aynı zamanda hayvan ve bitki türlerine de zarar verir.
Mevcut politikaların sürdürülmesi halinde, tabakanın; Antarktika üzerinde 2066'da, Kuzey Kutbu üzerinde 2045'te, diğer yerlerde ise yaklaşık 20 yıl içinde 1980 yılı değerlerine dönmesi bekleniyor. Güneş'ten gelen ultraviyole radyasyonun çoğunu emen ozon tabakası, 1970'lerde incelmeye başlamıştı.
1986'da ABD'li bilim insanı Susan Solomon, kloroflorokarbon (CFC) gazlarının ozon tabakasına zarar verdiğini kanıtlamıştı. Bu gazlar saç spreylerinden buzdolaplarına ve klimalara kadar birçok alanda kullanılıyor. 1987'de imzalanan Montreal protokolüyle CFC gazlarının kullanımına yönelik katı önlemler getirilmişti.
İngiltere'de yapılan araştırmada ozon tabakasının iyileşmeye devam ettiği ve tamamen onarılma potansiyeline sahip olduğu ifade edildi.
İlgili 41 soru bulundu
Bilim insanlarının Antarktika üzerindeki ozon tabakasının kendi kendini onarması için başlattıkları çalışma sonuç verdi, ozon tabakasındaki deliğin kendi kendine küçüldüğü tespit edildi. Antarktika üzerindeki ozon tabakasını onarma çabaları sonuç vermeye başladı.
CFC ve HCFC içeren spreyleri kesinlikle kullanmayın. Ozon tabakasına zarar veren kimyasal maddeleri içermeyen ozon dostu ürünler satın alın. Bir tüketici olarak gücünüzü kullanın. Buzdolaplarını, klimaları ve diğer ekipmanları sorumlu bir şekilde kullanarak ozon tabakasını ve iklimi korumaya da yardımcı olursunuz.
Özellikle CFC( kloro floro karbonlu gazlar) ozon tabakasını inceltmektedir. Ozon tabakası son 25 yıldır giderek incelmektedir. Antartika üzerindeki ozon tabakası ciddi derecede zarar görmüş olup delik giderek büyümektedir. Ozon tabakasını bozan en önemli etken Kloroflorokarbon (CFC) gazlarıdır.
Bununla birlikte, farklı konsantrasyonlardaki ozon molekülleri yerden yaklaşık 50 km yüksekliğe kadar uzanan mesafede bulunmakta ve bu aralıktaki toplam ozon miktarı ise genellikle ozon tabakası olarak adlandırılmaktadır.
Ozon deliği, 1970'lerin sonundan beri kutuplar üzerindeki stratosferde (ozon tabakası) ilkbaharda görülen ozon hacmi düşüşünü ifade eder. Antarktika üzerinde şu ana kadar görülen en büyük ozon deliğinin haritası (Eylül 2006). Stratosferdeki bu olay dışında yine ilkbaharda troposferde de ozon delinmesi gözlenmektedir.
Yaklaşık 600 milyon yıl önce, yaşamı UV radyasyonunun zararlı dalga boylarından (200-300 nm dalga boyları) koruyabilen ince bir ozon tabakası oluştu.
Ozon (O3), Güneş'ten gelen morötesi (UV) dalga boyundaki ışınların oksijen molekülü (O2) ile tepkimeye girmesi sonucu oluşan, soluk mavi renkte bir gazdır. Atmosferin stratosfer katmanında doğal olarak bulunur. Yapısında üç oksijen atomu vardır.
Avrupa Birliği'ne bağlı Kopernik Atmosfer Gözlem Servisi, Dünya'da sera gazlarının artmasıyla birlikte ilk kez 1980'lerin ortalarında ortaya çıkan ve canlıları zararlı mor ötesi ışınlardan koruyan Kuzey Kutbu semalarındaki dev ozon tabakası deliğinin kapandığı açıkladı.
Sabah güneşin ilk ışıkları atmosferden geçerken de havada ozon oluşur. Sabah havanın kokusu onun için daha güzeldir. Onun için erken kalkmak ve havadaki ozonu solumak çok önemlidir.
Asit yağmurlarının oluşumu ve ozon tabakasındaki incelme ile ilgili olarak alanyazında yeterli çalışmanın bulunmadığı tespit edilmiş ve bu çalışmanın konusu olarak asit yağmurları ve ozon tabakasındaki incelmenin meydana getireceği sorunlar olarak seçilmiştir.
Kabuk, manto, çekirdek, litosfer, astenosfer, mezosfer, dış çekirdek, iç çekirdek.
Ozon gazı (O3), 3 oksijen atomundan oluşan molekülleriyle renksiz bir gazdır ve atmosferin üst katmanlarında yer alır.
BREZİLYA'NIN 3 KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE. ESA tarafından yapılan açıklamada, "Copernicus Sentinel-5P uydusundan" alınan ölçümlerin, 16 Eylül itibariyle "ozon tabakasının inceldiği alanın" 26 milyon kilometrekareye ulaştığını gösterdiği, yani kabaca "Brezilya'nın üç katı büyüklüğünde" olduğu belirtildi.
Ozonlu su boş mideye soğuk olarak içilmeli, yemeklerle içilmemelidir.
Doğada; Güneşten gelen mor ötesi ışınların atmosferdeki oksijeni parçalayarak ozon moleküllerini çevirmesi sonucu oluşur. Teknolojik olarak ise; Elektrik enerjisi yardımıyla havada bulunan oksijenin parçalanması yoluyla ya da saf oksijenden elde edilir. Ozon gazı ticari kullanımı olan doğal tek dezenfektandır.
Ozon tabakası ozon gazından oluşan ve atmosferin yukarı seviyelerinde başka bir deyişle yer yüzeyinden 50–85 km yüksekte bulunan bir tabakadır. Bu tabakanın temel rolü ultraviyole (UV) ışınlar olarak adlandırılan Güneş'in zararlı ışınlarına karşı canlıları korumasıdır.
Ozon gazı temas ettiği alandaki biyolojik membranları (özellikle bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmaların hücre zarları) oksitleyerek parçaladığı için uzun yıllar dezenfektan olarak kullanılmıştır. Ozonun, yeni kesilmiş çim kokusunu andıran kendine özgü keskin bir kokusu vardır.
Oksijenin kararsız bir formu olan ozon (O3), atmosferde bulunan renksiz ve kokulu bir gazdır. Oksitleme özelliğinin yüksek olması sayesinde mikroorganizmaları ve toksinleri yok ederek günümüzde sterilizasyon ve filtreleme işlemlerinde kullanılan ozon gazından tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak da faydalanılmaktadır.
İlk başta bunun elektriğin bir çeşit kokusu olabileceğini düşünmüşlerdi. Ozon gazı, kimyasal olarak ilk kez İsviçre'de yaşayan Alman kimyacı Christian Friedrich Schönbein (1799 - 1868) tarafından 1840 yılında kanıtlandı ve ne olduğu belirlendi.
Ozon tabakası, atmosferde yeryüzüne ulaşan güneşin zararlı ışınlarına karşı koruyan kalın bir tabakadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri