Ulusal bir kimlik oluşturarak Türkleri harekete geçirmeyi amaçlamışlardır. Fransız İhtilaliyle dünyaya yayılan milliyetçilik fikirleri çok uluslu yapıya sahip Osmanlı Devleti'ni de etkiledi. Osmanlı da milliyetçilik hareketleri 19. yüzyılda hız kazandı. Türkçülüğün ilk izleri edebiyat alanında görülür.
Türkçülük, Türkizm veya Pan-Türkizm, tüm Türk halkının kültürel ve politik birliğini ve yükselmesini amaçlayan; 1880'lerde Osmanlı İmparatorluğu'nda ve o zamanlar Rus İmparatorluğu'nun bir parçası olan Azerbaycan'da yaşayan Türk aydınlarının başlattığı harekettir.
Türkçülük Akımı Neden Ortaya Çıktı? 1880'lerden itibaren hız kazanan Türkçülük akımının orta çıkmasına etkili olan faktörler şu şekilde sıralanabilir: Devleti kurtarmak adına ortaya çıkan Osmanlıcılık ve İslamcılık düşüncesinin iflas etmesi. Osmanlı Devleti içinde siyasi ve kültürel bütünlüğü sağlama düşüncesi.
60 Balkan Savaşları sonucunda İstanbul'a göç eden Genç Kalemler kadrosu ve Ziya Gökalp de Türk Ocakları'na katılıp, Türk Yurdu'nda yazılar kaleme almaya başlamışlardır.61 Balkan Savaşları'ndan sonra İslamcılık ve Osmanlıcılık fikirleri arka plana düşüp Türkçülük fikri hâkim olmaya başlamıştır.
Türkçülük, Türk soyunun üstünlüğüne inanmış olan kişi ya da kişiler olarak anlatılır. Özellikle bu inanç çok eski Türk toplumlarına kadar inmektedir. Türk halkının kültürel ve politik birliğine sağlamak amaçlı ele alınmış olan bir yapı şeklinde anlatmak mümkün.
İlgili 18 soru bulundu
Ziya Gökalp'in fikri önderliğini yaptığı Türkçülük, İttihat ve Terakkili meşrutiyet ve daha sonra cumhuriyet döneminde ön plana çıkmıştır. Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları adlı kitabında millet kavramını dil ve kültürel birlik olarak tanımlar, ırkçılığı reddeder.
Türkçülüğün fikir olarak gelişmesinde mühim roller almış Ahmed Midhat Efendi, Necib Âsım, Mehmet Emin, Yusuf Akçura, Ahmed Ferid (ö. 1971) beylerin önderliğinde kurulan Türk Derneği, Türkçülüğün yeni dönemde de entelektüel hayata damgasını vuracak bir ideoloji olacağının ilk işaretiydi.
Osmanlı da milliyetçilik hareketleri 19. yüzyılda hız kazandı. Türkçülüğün ilk izleri edebiyat alanında görülür. İlk Türkçüler Tanzimat edebiyatçılarıdır.
Ziya Gökalp (1876 – 1924)
Türkçülük, Tanzimatla birlikte gelişen, fikir hayatımızda ortaya çıkan yenilikçi-muhafazakâr çatışmasından doğan bir uzlaşmadır. Vatan, dil ve kültür kavramlarına dayanan Türkçülük hareketi 19. yüzyıl sonlarında gelişmiş, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasında da esas roller oynamıştır.
Osmanlıcılık: Namık Kemal, Midhat Paşa, Şinasi gibi dönemin jön Türkleri yani genç osmanlıları bu görüşün temsilcileridir. Din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın (herkesin eşit durumda sayıldığı) bir Osmanlı toplumu oluşturma fikriydi. Türkçülük akımının zıttıdır.
Batılılaşma, İslamcılık, milliyetçilik ve Osmanlıcılık bu ideolojilerden başlıcaları olarak kabul edilebilir. Bu araştırmada Osmanlı'nın son döneminde ortaya çıkan düşünce akımlarından olan Batılılaşma, İslamcılık ve milliyetçilik ele alınacak, bu düşünce akımlarının doğuşu ve gelişmesi anlatılacaktır.
UYARI: Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin ...
İmparatorluk bünyesindeki tüm kavim, cemaat ve milletlerin din, mezhep ve etnik farkları gözetilmeksizin adalet, hürriyet, eşitlik ortamında beraber yaşamalarını temin etmek isteyen bir anlayıştır.
Bugün, Türkiye'de bilimsel sosyolojinin ve Türk milliyetçili ğinin ilk kurucusu olarak anılan Ziya Gökalp'ın doğumu ilk Ana yasa denemesinin başlangıç yılına rastlar. 23 Mart 1876 yılın da devrin hem kültür, hem de isyan merkezi sayılan Diyarbakır' da doğmuştur.
Osmanlıcılık, İslâmcılık, Türkçülük akımları Osmanlı Devleti'nin Avrupa tehdidi karşısında yeni siyasî-sosyal birlik (ittihad) arayışlarının yansımasıdır. Osmanlı aydınları bu üç fikir akımı içinde yeni millet ve vatan tanımlamaları yapmaya çalışmışlardır.
1904 yılında yayımladığı Üç Tarz-ı Siyâset adlı makalesi Türkçülük akımının manifestosu kabul edilir.
Normalde düşüncel bir akım olarak ortaya çıkan Türkçülük daha sonrasında ise siyasal bir kimliğe dönüşmüştür. Tabi Türkçülük içerisinde birçok yazara ve esere rastlanılmaktadır. Özellikle Ziya Gökalp bu konuda yazmış olduğu eserler ile akımın öncülerinden olmuştur.
Türkçülüğün Esasları, Ziya Gökalp'in 1923 yılında yayımladığı, Türkçülüğün tüm fikir ve tekliflerini bir sistem bütünlüğü içinde ortaya koyan, yazarın değişik zamanlarda yazmış olduğu denemelerden derlediği sosyolojik kitap.
Osmanlıcılık fikir akımı, Genç Osmanlılar Cemiyeti tarafından benimsendi. Bu akımın en önemli temsilcileri ise, Ziya Paşa, Namık Kemal ve Şinasi'dir. Osmanlıcılık fikir akımı, Balkan Savaşları'na kadar geçerliliğini korumuştur.
Modern milliyetçi düşünce 1789-1799 Fransız Devrimi'nin fikirlerinden doğmuştur. Avrupa tarihindeki ilk milliyetçi hareketlere, I. Napolyon istilası (1804-1815) altındaki Almanya'da rastlanır. Aynı yıllarda, Rus işgalindeki Polonya'da güçlü bir milliyetçi akım doğdu.
Osmanlıcılık, Osmanlı Devleti'nin büyüklüğünü ortaya koyan ve devletin sınırları içerisinde yaşayan herkesin aynı çatı altında olmasına inanan bir akımdır. Akımın temel düşüncesinin edebiyata yansıdığı da görülmektedir. Böylelikle birçok eserde Osmanlıcılık fikri ortaya çıkmıştır.
Derneğin kurucuları Yusuf Akçura, Necip Asım Yazıksız, Veled Çelebi İzbudak, Rıza Tevfik Bölükbaşı ve İstanbul Üniversitesi profesörlerinden Agop Boyacıyan idi.
Ülkücülük, Türk-İslam Ülküsü veya Türkeşçilik, Milliyetçi Hareket Partisinin Türkçülük ve İslamcılık üzerine temellenmiş kurucu ideolojisidir.
"Türkçülük" düşüncesini sistemleştirdi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri