Doğu toplumlarının dilleri, kültürleri, tarihleri ve coğrafyaları hakkında bilgi sahibi akademisyenleri adlandırmak için kullanılan oryantalist kelimesi aynı zamanda Doğu dünyasının resmini yapan Batılı ressamları da ifade eder.
Oryantalizm veya Şarkiyatçılık, Yakın Doğu ve Uzak Doğu toplumlarının, kültürlerinin, dillerinin ve halklarının incelendiği Batı kökenli araştırma alanlarının tümüne verilen isimdir. Sanat tarihi, edebiyatı ve kültürel çalışmalarda, Oryantalizm, Doğu dünyasındaki yönlerin taklidi veya tasviridir.
Doğu kültürlerini inceleyen ve çeşitli konularda eserler kaleme alan Batılı araştırmacılara oryantalist denir. Bununla birlikte Doğu ülkelerinde fotoğraf çeken ve resim çizen Avrupalı sanatçılar için de bu terim kullanılır.
Batı'nın kendi tahayyülünde yarattığı Doğu imgesine dayanan oryantalist bakış açısı, bir noktada emperyalizmin öncülüğünü yapmaktadır. Oryantalizm, Batı'nın Doğu'yu görme ve yorumlama şeklidir, bu yorumlama eyleminde tek taraflı ve daha çok ön yargılara dayanan bir düzen söz konusudur.
Oryantalist (müsteşrik) ise, Doğunun meseleleri ile meşgulolan kimse demektir. Bir İslam Hukuku uzmanı, bir Çin dilleri bilgini, bir İran sanatı araştırıcısı, bir Şamanizim uzmanı veya bir Hind dinleri alimi bep birlikte Oryantalist sayılırlar.
İlgili 37 soru bulundu
“Oryantalizm, 'Doğu' ile… 'Batı' arasındaki ontolojik ve epistemolojik ayrıma dayanan bir düşünce biçimidir.” Ontolojik ve epistemolojik ayrıma dayalı bu genel anlamla birlikte farklı alanlardaki yazar toplulukları, Doğu'ya ve Doğu insanına yönelik araştır- maları eserlerinde işlemeye başlamışlardır.
Bazı yazarlar, İslam'ı, Hristiyanhğm sapık bir kolu (heresy) olarak gören Şam'lı John'u (John of Damascus) ilk oryantalist; onun, İslam'ı Hristiyanlara tanıtan ve ondan sakındıran kitabını da ilk oryantalistik eser olarak görürler,6 Kimi araştırmacılara göre ise oryantalizm, İspanya'da Kur'an'm ilk defa latinceye ...
Oryantalist TDK'ya göre, doğu bilimci anlamına sahiptir. Doğum bilimci anlamında kullanılan özel bir sözcük türüdür.
sanatında doğu kültürünü kullanan batılı sanatçılardır.
19. yüzyıl boyunca Batılı sanatçılar, doğu ülkelerine yaptıkları yolculuklar esnasında gözlemledikleri kültürel ve yaşamsal öğeleri eserlerine aktarmış ve bu sayede Avrupa sanatında oryantalizm akımı ortaya çıkmıştır.
Oryantalizm sözcüğünün anlamını araştırırken Türk Dil Kurumu sözlüğüne bakmak gerekir. TDK sözlüğünde "doğu bilimi" olarak yer almaktadır.
Eski Yunan toplumundan, Haçlı seferlerinden, ve 14.yüzyıl Katolik dünyasından temellerini alan çağdaş oryantalizm asıl olarak 18-19.yüzyıllarda Silvestre de Sacy(1758-1838) ve Ernest Renan( 1823-1892) ile başlar.
Büyük çoğunluğu Ehl-i Kitap'tan (Yahudi ve Hristiyan) olan ve Doğu milletlerinin her türlü yazılı edebî (tarihî, dinî, kültürel) eserlerini inceleyen Batı'lı bilginlere müsteşrik ismi verilmiştir.
Osmanlı Oryantalizmi - tarihçi Ussama Makdisi (2002) tarafından ortaya atılan bir terim – o zaman Batı ve Doğu arasındaki ikiliğin Osmanlı İmparatorluğu'nun seçkinleri tarafından imparatorluğun periferisiyle karşılaşmalarında uygulanması anlamına gelir.
Oryantalizm ve oksidentalizm dünyayı algılama, anlama ve tanımlamada iki farklı bakış açısıdır. Oryantalizmi, Batı'nın Doğu algısı, oksidentalizmi ise Doğu'nun Batı algısı şeklinde tanımlayıp, söz konusu iki kavramı karşılıklı birbirini algılama/tasavvur biçimine indirgemek doğru değildir.
Bu bağlamda self oryantalizmi şu şekilde ifade edebiliriz: Self oryantalizm, Batılı değerler sistemi içinde, batıya göre “kendi”ni açıklayarak/temsil ederek kendi kültürünün temsilini çarpıtmaktır.
Garbiyatçılık (oksidentalizm), en temel şekliyle, “Doğu” olarak tanımlananın “Batı”yı anlama ve bilme çabasıdır. Kendi varlığının dışında olduğunu baştan kabul ettiği ötekini bir söylem düzlemine oturtma girişimidir.
Temel anlamda oryantalizm, Doğu ve Uzakdoğu ülkelerin ininanışlarını, dilini, tarihini ve uygarlıklarını inceleyen bir anlayıştır. Sömürgecilik ve oryantalizmin temeli, aslında Doğu-Batı karşıtlığının bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır.
Oryantalizm ayrıca branşlaşmanın özerkleştiği 19. yüzyıl bilim dünyasında gelişen mikro bir bilim dalıdır. İsim olarak Fransız- ca Orientalisme kelimesinden türetilmiş olan oryantalizm genel bir bakış açısıyla; “Doğu ülkelerinin din, dil, tarih ve medeniyetlerini araştıran ilim dalıdır.” (Germaner ve İnankur, 1989: 9).
isim Genellikle Doğu ülkelerinde, kadınların tek başlarına ve yarı çıplak olarak müzik eşliğinde yaptıkları, vücut ve göbek hareketlerine dayalı dans. Bu dansı yapan kadın.
Sofistike kelimesinin anlamı ise, Türk Dil Kurumu'nda, 'bilgicilik' olarak biliniyor. Aynı zamanda daha genel anlatımlar sayesinde felsefi bir düşünce akımı olarak da nitelendirilebilir. Felsefeyi öğretmek amacı ile gezgin olan ve tüm dünyayı gezen kişiler için sofistik denir.
Oryantasyon, farkında olmak anlamına gelirken oryante kelimesinin sözlük anlamı uyum sağlamaktır. Osmanlı döneminde bu kelimenin yerine ''zemine zamana uygun'' deyimi kullanılırdı. Zemine zamana uygun hem çağın gereklilikleriyle hem de içinde bulunulan ortamla uyumlu olmak manasına gelir.
Bütün bu örgütlenme çabalarının bir ürünü olarak Birinci Şarkiyatçılar Kongresi, 1873 yılında Paris'te toplandı. Çalışmalara paralel olarak 19. yüzyılda tiyatro, roman ve gezi edebiyatında geniş okur kitlesine hitap eden bir arzu nesnesi olarak Doğu imgesi yaratıldı.
Müşterek râvi teorisinden ilk defa Schacht söz ederken; G. H. A. Juynboll (1935-2010) kendisinin geliştirdiği yeni kavramlar sayesinde bu teoriye 'Batılı bir isnâd tenkit metodu' vasfını kazandırmıştır. Böylece söz konusu teori, Batı'da hadis ile ilgili pek çok çalışmada uygulanır hâle gelmiştir.
Râvinin adâlet sıfatına sahip olmadığını gösteren hadis terimi. Sözlükte “bilerek yahut bilmeyerek bir şey veya olay hakkında olduğundan farklı haber vermek” anlamına gelir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri