Turritophis dohrnii - ölümsüz denizanası İlk olarak 1880'lerde Akdeniz'de keşfedilen denizanası artık birçok yerde bulunuyor. Çok ufak olan bu canlı plankton, balık yumurtası ve küçük yumuşakçalar ile besleniyor.
Ana görselimizdeki denizanası, bu özelliği nedeniyle "ölümsüz denizanası" olarak da bilinen Turritopsis dohrnii türüdür. Bu özellik, T. dohrnii türüne teorik bir ölümsüzlük sağlar. Elbette canlı, avcıları tarafından aldığı darbelerle, hastalıklar dolayısıyla ya da diğer fiziksel etmenler sonucu ölebilmektedir.
Ana besinlerini planktonlar oluşturur. Bunun yanı sıra büyük olan bazı türleri, küçük balıkları avlayabilir.
Vücut ve hareket sistemi olarak denizanalarına benzemektedir. Zehirli değildir, bu yüzden insanlar için zararsızdır.
Bu tür, denizanalarının son yaşam evresi olan medusa evresine ulaştıktan sonra denizanalarının yaşam döngüsündeki ilk aşama olan polip formuna geri dönebilir ve bu süreç, sonsuza kadar devam edebilir ve tür, bu sayede biyolojik olarak ölümsüz olur.
İlgili 16 soru bulundu
Denizanalarının beyinleri yoktur. Bunun yerine sinir sistemleri ışığa ve kokuya duyarlı şekilde gelişmiştir. Küçük balıklarla ve diğer küçük deniz canlılarıyla beslenirler.
Ölümsüz Denizanası olarak bilinen Turritopsis Dohrnii, yeryüzünde asla ölmeyen tek canlı! Bilim insanları tarafından 'ölümsüz' olarak nitelendirilen bu denizanası, ölüme yaklaşacağını hissettiği zaman hücrelerini yeniliyor.
Vahşi doğada iki yıla kadar yaşayabilirler. Atlantik Okyanusu'nda yaşayan pusula denizanası ülkemizde Akdeniz'de görülür. Başlarında “V” şeklinde kahverengi şeritler bulunur. Çapları en fazla 20 cm'ye kadar ulaşabilir.
Çıkar çıkmaz ölürler. Karaya vurdukları anda hızlı bir ölüm gerçekleşir, kurtulma olasılıkları yoktur. Önce kuruma gerçekleşir, bu süreçte ağır bir su kaybı yaşanır ve en sonunda acı verici bir biçimde ölürler.
Öncelikle, denizanaları birer besin kaynağıdır. Derisırtlı deniz kaplumbağaları, penguenler ve bazı balık türleri denizanasıyla beslenir. Kimi denizanaları diğer denizanaları tarafından yenir. Hatta özellikle Güneydoğu Asya'dan olmak üzere insanlar için de lezzet kaynağıdırlar.
Irukandji denizanaları dünyadaki en küçük ve en zehirli kutu denizanalarıdır. Irukandji denizanaları Avustralya denizlerinde yaşarlar ve iğnelerini kurbanlarına fırlatarak Irukandji sendromu olarak bilinen semptomlara yol açabilirler. Yaklaşık bir santimetre küp büyüklüğündedirler.
Yeni araştırmaya göre Velella isimli denizanaları, iklim değişikliğinden fayda sağlıyor. Ancak bu fayda kıyılardaki ceset sayısını artırıyor. Bilim insanları, “rüzgar ne tarafa eserse oraya doğru giden” milyonlarca deniz canlısının neden kıyıya vurduğunu anladı.
Denizanası sokmaları, okyanuslarda yüzen, suda yüzen veya dalış yapan insanlar için oldukça yaygın bir sorundur. Denizanasından çıkan uzun dokunaçlar, binlerce mikroskobik dikenli iğneden zehir enjekte edebilir. Çoğu zaman denizanası sokmaları ciltte ani ağrıya ve iltihaplı izlere neden olur.
Çoğu insan denizde karşılaştığı bütün jelimsi ve yüzen denizel canlıları “denizanası” olarak tanımlar ve dahası hepsinin acı verdiğini düşünür. Fakat tüm denizanaları acı vermez; çoğu insanlar için zararsızdır, fakat dokunmaktan kaçınmak her zaman iyidir.
Onun adı Latincede "Turritopsis Nutricula" olarak geçiyor. Sadece 5 milimetre çapında ufacık bir denizanası o... Ama Turritopsis Nutricula'yı diğer canlılardan çok önemli bir farkı var: Sonsuza kadar yaşayabilmesi. Turritopsis Nutricula'nın ölümsüz olduğu, aslında ABD'de yapılan basit bir deney sırasında ortaya çıkmış.
Deniz anaları mercanların, anemonların serbest yüzebilen akrabalarıdır. Aslında aynı tür olmakla birlikte farklı bir yaşam formudur. Bu dokunaç ya da kamçılar küçük keseciklerle kaplıdır. Keseciklerin içi acı duyulmasına neden olan ya da hayati içeren toksin madde ya da zehirle doludur.
Hayvana dokunduğunuzda vücutta şişme, yanma, kızarıklıklar ve ateş görülebilir. Bu gibi durumlarda acıyan veya şişen organı zaman kaybetmeden sirke veya limonla yıkayınız, yarayı kaşımayınız veya silmek için bastırmayınız. Acı ve şişlik devam ederse en yakın sağlık merkezine gidiniz.
Yumuşakçalar (Salyangozlar, istridyeler, midyeler, mürekkep balığı ve ahtapotlar) - Mollusca. Bunların ısırması ile ısırık alanında dolaşımın bozulması-iskemi, siyanozis, gerginlik ve şişme olmakta ve bu belirtiler tüm vücuda yayılmaktadır. Hatta öldürücü olabilmektedir.
Milyonlarca yıl öncesinden bu yana varlığını sürdüren deniz analannın vücutlarının %95′ ini su, %4′ ü tuz, ve %1′ i de proteinlerden oluşur. Kalpleri, beyinleri, kemikleri, pullan ve gerçek gözleri yoktur.
Kaydedilen en büyük örneği, 1870'te Massachusetts Körfezi'nde kıyıya vurmuş şekilde bulunmuştur. Çan kısmı (vücudu) 2,29 m ve dokunaçları 37 m uzunluğundadır.
haberine göre, MIT ile çalışan araştırmacılar, 640 milyon yıllık kayaların genetik analizlerini yaptı ve bu kayalarda deniz süngerinin izine rastladı. Bu sonuçlara dayanarak, bilim insanları dünyada yaşayan ilk canlının deniz süngeri olabileceğini öngörüyor.
Dünya üzerinde yaşayan en büyük hayvan mavi balinadır (Balaenoptera musculus). Erkek mavi balinaların boyları 25 metre, dişilerinki ise 27 metre kadar olabiliyor.
Grönland balinaları (Balaena mysticetus) en uzun yaşayan memelilerdir. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'ne (NOAA) göre, Arktik ve yarı arktik balinaların kesin ömrü bilinmemekte, ancak avlanan bazı bireylerde bulunan taş zıpkın uçları, 100 yıldan fazla yaşadıklarını ve 200 yıldan fazla yaşayabileceklerini kanıtlıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri