Namaz, insanı maddi ve manevi temizler, çünkü mümin namaz kılmak için abdest alır ve tertemiz bir biçimde Rabbinin huzuruna varır. Namaz, kulun hata ve günahlarının giderilmesine ve affına vesile olur. İnsan, af ve mağfiretini namazla dile getirir ve ifade eder.
Namaz kılan kul Allah'ın huzuruna çıktığını bilerek hata yapmaktan, günah işlemekten sakınır. Kişi Allah'a daha yakındır ve bu nedenle kalben huzuru hisseder. Aynı zamanda namaz insanı güçlendirir. Kişi yalnız olmadığını hisseder.
Yapılan bilimsel çalışmalarda abdest ve namazın sindirim, solunum ve dolaşım sistemlerinin çalışmasına büyük katkı sağladığı; asfeksi, nevroz, trahom, sırt ağrıları ve kabızlık vd. hastalıklara iyi geldiği bilimsel olarak ispatlanmıştır. Namaz ve abdestin maddi faydaları yanında psikolojik/manevi faydaları da vardır.
1- Namazda yapılan hareketler yavaş ve sakin olduğundan kalbi yormaz. 2- Günün belli saatlerinde aralıklı olarak yapıldığı için bireyi dinç tutar. 3- Namaz hareketlerinden olan secdenin de günde birçok kez yapılması ile başımızı yere koyma hareketi beyne ritmik kan akışının hızlanması ile fazla kan ulaşır.
İlgili 44 soru bulundu
Khasawneh, "Fiziksel sağlık, sosyo-ekonomik, yaşam tarzı ve dini faktörlerden etkilenir. Namaz kılmak, aynı zamanda fiziksel stres ve kaygıyı da gideriyor." ifadesini kullandı.
Namaz, kalplere Allah korkusunu yerleştirerek insanı günah işlemekten korur. Bu gerçek, Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmektedir: "Sana vahyolunan kitabı oku, namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar."
İbadetlerin en büyüğü olan namaz bizleri kötülüklerden korur. Allah Teâlâ; “Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür.
Namazın pek çok yararı vardır. Bunlardan en önemlisi kalbi Allah'a bağlamasıdır. Günde 5 vakit Allah'ın huzuruna çıkan kul böylelikle kendini her türlü hatadan korur, sakınır ve fenalıklardan muhafaza eder. Bu nedenle namazın insanı kötülüklerden alıkoyduğu söylenir.
45,46. Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacaklarını ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir. Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. [14] Şüphesiz namaz, Allah'a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.
- Avcıdan maksat, göğsünü kıbleden çevirmeden, gözleriyle namaz esnasında etrafı kolaçan eden, - Hamaldan maksat, tuvalet ihtiyacı olduğu hâlde abdest tazelemeden namaz kılan, - Tüccardan maksat ise, namaz kılarken kalbini ve zihnini ticaret ve dünya işleriyle meşgul edendir.
Rivayetlerin bazılarında cemaatle kılınan namaz; yalnız kılınan namazdan yirmi beş derece, bazılarında yirmi yedi derece, bazılarında ise yirmi küsur derece faziletli olduğu beyan edilmiştir. İbadetlere verilecek ecir ve sevabın takdiri Allah Teâlâ'ya aittir. Hz.
Namaz Alışkanlığı İçin 21 Güne İhtiyacın Var - Usanç Veriyor - [Namaz 1] | Mehmet Yıldız - YouTube.
Hz. Peygamber'e (s.a.v.) baktım. Bana şöyle buyurdu; "Ebu Zerr! Şüphesiz Müslüman bir kişi sırf Allah rızası için (ihlasla ve gösterişsiz) namaz kılarsa, onun bütün günahları şu yaprakların ağaçtan döküldüğü gibi dökülür." İslam alimleri namazın küçük günahları dökeceğinde söz birliği etmişlerdir.
İslâm âlimleri bu hadisi şeriften hareketle namazda, akla ve kalbe gelen düşüncelerden dolayı, namazın bozulmayacağını ifade etmişlerdir (Kâsânî, Bedâî', 1/215; Şevkânî, Neylü'l-evtâr, 2/397-398 [861]).
Nafile de olsa ibadette esas olan devamlılıktır. Sevgili Peygamberimiz, Allah'ın en çok sevdiği ibadetin, az da olsa devamlı yapılan ibadet olduğunu [1] bildirmiştir.
Evet namaz kılarken insan altı yönden Allah tarafından kuşatıldığı şuurunda olmalıdır; hatta Allah'ın içine bile nufuz ettiği şuurunda olmalıdır. Çünkü Allah'ın olmadığı yer yoktur. Akait kitapları onu nihayetsiz olarak anlatır. Yüce Rabbimiz de “Biz ona (kulumuza) şah damarından daha yakınız” müjdesini veriyor.
Namazın sahih olması için, vaktinde kıldığını iyi bilmek de şarttır. Sahih olan ibadetin kabul olması yani sevap alınması için, o ibadeti yapan kimsenin kul haklarından da sakınması gerekir. Bütün ibadetlerin kabul olması için, Allahü teâlâ için yapılması ve niyet edilmesi şarttır.
Zira hadis-i şerifte Peygamber efendi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur; ''Şüphesiz Allah nezdinde namazların en faziletli olanı akşam namazıdır.'' Buyurulan bu cümle ile beraber o yüzden orta namaz önemli bir yere sahiptir. Mutlaka Beş vakit namaz içerisinde orta namaz, yani akşam namazının kılınması gerekmektedir.
Namaz Allah'a (c.c.) olan kulluk borcumuzu ödemek ve her daim onu anmak üzere kılınır. Namaz ergenlik yaşların da olan ve akıl sağlığı yerinde olan tüm erkeklere ve kadınlara farz olan bir ibadettir. Namaza başlama yaşı ile ilgili peygamber efendimizin hadisi şerifleri bulunmaktadır.
İbadet; namaz, oruç gibi belli birtakım şekillerle gösterilir, ubudiyet ise, insanda daimî bulunması gereken bir durumu ifade eder. Bu zaviyeden baktığımızda, insan için cennette ibadet olmadığını, fakat ubudiyet manasının devam edeceğini söyleyebiliriz.
Davete icabet ederek 'huşu' içerisinde namaz kılan bir kimse, kıldığı namaz sayesinde rahatlık ve mutluluk hisseder. Zira namaz ibadeti, sıkıntıyı giderip gönlü rahatlatır ve zihni berraklaştırır. Namaz saye- sinde insan nefsi sükûn bulur, ruhsal çalkantılarından kurtulur (Bedi' Mahmud, 2007, 31).
Düzenli namaz kılma ve kılmama ile ruh sağlığı arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Buna göre düzenli namaz kılan bireylerin diğerlerine oranla daha çok ruh sağlığı sürekliliğine sahip bireyler olduğu görülmüştür.
Namaz kılan kimsenin böyle yapması, kendisine farzdır. Çünkü namazda mutmain olmak, yerine getirilmesi gereken farzdır. Secdede başını, karganın yemini gagalaması gibi indirip kaldırmak ve namazda acele etmek, namazı bozar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri