İkindi namazı kerahat vaktine kadar geciktirilmişse, namaz kazaya bırakılmaz, sünneti terkedilerek sadece farzı kılınır. Hattâ güneş batmadan evvel iftitah tekbiri alınarak ikindinin farzına durulsa, namazda iken güneş batsa, bu bile sahih olur. Namaz kazaya kalmış olmaz, vaktinde edâ edilmiş sayılır.
Bir namaz kılarken, kerâhet vakti girerse ne olur, tekrar kılmak mı gerekir, kılınmakta olan namaz nafileye mi dönüşür? Değerli kardeşimiz, Bir namaz kılınırken diğer namazın vakti girse bu namaz tamamlanır ve eda edilmiş sayılır. Ancak sabah namazı vakti çıkmışsa, bunu yeniden kılmak gerekir.
Namaz Bitmeden Önce Vakit Çıkarsa Namaz Bozulur mu? - Günün Notu - YouTube. Sabah ve Cuma namazı dışında, namaz kılarken vaktin çıkması o namazı bozmaz. Sabah namazında güneş doğarken namaz kılmayı yasaklayan hadislere dayanan İmam Ebû Hanîfe, güneşin doğmasının kılınmakta olan namazı bozacağını söylemiştir.
İkindi namazının son vakti güneşin batışından hemen öncedir. Ancak mazeret yoksa bu ana kadar geciktirmemek gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.), ikindi namazını güneş sararıncaya kadar geciktirip sonra da baştan savma bir şekilde aceleyle kılmayı, münafıkların namazı olarak nitelemiştir (bkz.
Namaz Kılındığı Esnada Ezan Okunursa Ne Olur? Bir vaktin namazı kılınırken diğer vaktin ezanı okunur ise alimlere göre o namaz kaza mahiyetinde olmaktadır. Namaza kalındığı yerden devam edilmesi önerilmektedir.
İlgili 35 soru bulundu
Bu nedenle akşam namazı kılınmasında acele edilmesi gerekmektedir. Akşam namazının en son kılınacağı vakit güneşin batmasından sonra ufukta kalan aydınlık kayboluncaya kadar devam etmektedir. Bu konuda kolaylık olması için yatsı namazı vakti girene kadar akşam namazını eda etmek mümkün olmaktadır.
Dolayısıyla ezân vaktini iyi bilen müezzin ezân okuduğu zaman, vitir namazının vakti sona erer.
Güneşin batmasından önceki kerâhet vaktinde, sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir. Fakat mazeretsiz olarak ikindi namazını bu vakte kadar geciktirmek mekruhtur.
Niyet ettim Allah rızası için vaktine yetişip de kılmadığım ikindi namazını kılmaya diye niyet edilerek başlamaktadır.
Cevap: Hanefi mezhebinde namaz kılınması tahrimen mekruh olan üç vakit vardır. Bu üç vakit; güneş doğarken, batarken ve zeval vaktinde yani gündüz ortasında ikendir. Bu üç vakte, Kerahet zamanı denir. Bu üç vakitte başlanan farzlar sahih olmaz.
Dıştan bakınca namaz kılıp kılmadığında şüphe uyandıran, insana kesin bir kanaat vermiyen hareketler ise, namazı bozmaz. Bu hareketlere de amel-i kalîl, yani az iş, namaza mâni olmayan iş denir. Namazda iken seccadeyi düzeltirken ameli kesire girecek ölçüde hareket namazı bozar. Aksi ise namazı bozmaz.
Vakti henüz girmeden kılınan bir namaz geçerli değildir, vakti içinde yeniden kılınmalıdır. Ancak vakit girdiği halde, henüz ezan okunmadan kılınan namazlar geçerlidir. Bu nedenle eğer vakti girmeden namaz kılınmışsa, yeniden kılınması gerekir.
Neticede zararı kendine olur. Allahü teâlânın emirlerini zamanında yapmak ve yasak ettiklerinden de, her zaman kaçmak gerekir. Sual: Halk arasında, (Namaza başlayıp bırakmak, sonra tekrar başlayıp tekrar bırakmak, hiç kılmamaktan daha büyük günah olur. Bıraktıktan sonra, tekrar başlamak günah olur) deniyor.
Zamanında sabah namazını kılamayan bir kişi, güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra öğlen namazı girmeden kılarsa hem sünnetini hemde farzını beraber kaza eder. İkindi namazı kerahet vaktine kadar geciktirilmişse, namaz kazaya bırakılmaz, sünneti terkedilerek sadece farzı kılınır.
Kerahat vakitleri, İslam dininde ibadetin mekruh sayıldığı zaman dilimlerini ifade eder. Kerahat vakitleri içerisinde ibadet etmenin ya da namaz kılmanın dinen mekruh olarak sayılmasının en önemli sebebi, güneşe tapanlara benzetilmemek şeklinde açıklanır.
İmam Şafiî, İmam Mâlik ve Ahmed b. Hanbel'e göre, hüküm aynen ikindi gibidir. Yani sabah namazının bir rekatini kıldıktan sonra güneş doğarsa, namaza devam etmek gerekir.
Böylelikle 10 yıllık bir vakit namazının borcunu ödemek için ise 4 ay boyunca vakit namazının hemen arkasından 6 adet kaza namazı kılınması durumunda o namazın 10 yıllık borcunu ödemiş olursunuz. Kaza namazı bu şekilde kılınarak borcu olan namazların silinmesi için kılınan bir ibadettir.
Bir namazı özürsüz yere vaktinde kılmayıp kazâya bırakmak büyük bir günahtır. Bu namaz kazâ edilince namaz borcundan kurtulunmuş olur. Fakat namazın özürsüz yere (vaktinde kılınmayışından) dolayı meydana gelen günah bâkîdir. Bu günahtan kurtulmak için ise, tevbe ve istiğfar gerekir.
Öğlen namazının kılınabileceği zaman dilimi ise öğlen namazı vaktinin girmesinden ikindi vaktinin girmesine kadar olan zaman aralığıdır. Bu kapsamda öğlen namazını kılacak olan bir kişi ikindi vakti girinceye kadar öğlen namazını kılabilir. İkindi namazı vakti girdiğinde ise öğlen namazı vakti sona ermiş olmaktadır.
Meselâ gece mesaisi yapmış birisi sabah namazını kıldıktan sonra kerahet vaktinin geçmesini beklemeden uyuyabilir, ve bu sünnete aykırı düşmez. Çünkü adam günlük mesaisini yapmış, sabah namazını da kılmış, kerahet vaktinin geçmesini beklemeye artık dinî bir sebep yoktur.
Sabah namazının sünnetini kaza ederken, "Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının sünnetinin kazasını kılmaya." denir. Sabah namazının farzını kaza ederken, "Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının farzının kazasını kılmaya." diye niyet edilir.
Kerahat vakitlerinde en makbulü Kuran okumaktır. Kuran okumakla birlikte ezberden dua okunabilir ve tespih çekilebilir. Kerahat zamanları, ateşe ve güneşe tapanların vakitleri olarak tanımlanmaktadır. Bu yüzden bazı ibadetlerin yapılması sakıncalıdır.
Bu anlamda namaz kılmak için ezanın bitmesini beklemek en doğru olanıdır. Bu nedenle ezan sırasında namaz kılınmaması gerektiği bilinmektedir. Fakat ezan okunduğu an vakit girmiş sayılır. Bu nedenle ezan okunurken kılınan namaz da kabul olunur.
Buna göre sabah namazını kerahet vaktinde kılan bir kimse yeniden kılmalıdır. Eğer o günün öğle vakti olmadan kaza ederse, sünnetiyle beraber kaza eder. Başka zamana kalırsa sadece farzını kaza eder.
Bu duaları bilmeyen kimse ezberlemeye gayret eder; ancak ezberleyinceye kadar “Rabbenâ âtinâ” duasını okur veya üç defa “Allahümmeğfir lî” demekle yetinir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri