"Naat", Hz Muhammet'i övmek için yazılmış şiirlerdir. Arap, İran ve Türk edebiyatlarında sayısız Na't'lar vardır. Arif Nihat Asya'da bu geleneğe uygun bir eser bırakmıştır. İşte Arif Nihat Asya'nın Naat isimli şiirinin sözleri.
Şair Arif Nihat Asya'nın Hz. Peygamber (s.a.s.) Yazdığı Naat - YouTube.
Türk edebiyatında naat türündeki şiirlere ilk kez Yusuf Has Hâcib'in yazdığı Kutadgu Bilig'te, Ahmed Yesevî'nin yazdığı Dîvân-ı Hikmet'te ve Edip Ahmed Yüknekî'nin yazdığı Atabetü'l-Hakayık adlı eserlerinde rastlanır.
Naat, hz. Peygamberi öven, ona olan sevgi ve aşkı dile getiren şiirlerdir. Divan şiirinde dini türler içerisinde yer alır.
Naat, İslam Peygamberi Muhammed'i övmek veya niteliklerini aktarmak amacıyla yazılan şiirdir. Kelime anlamı olarak "övmek, methetmek" gibi anlamlara gelir. Naatları yazan kişilere na't-gü, naatları dinsel törenlerde okuyan kişilere de na't-han denir. Arif Nihat Asya'nın "Naat" adlı şiiri bu türe bir örnektir.
İlgili 45 soru bulundu
Muhammed'i konu alan türlerin başında naat gelmektedir. Naat, terim anlamı itibariyle Hz. Muhammed'in vasıflarını överek anlatan manzum veya mensur eserlere denir. Naatlarda peygamberimize duyulan sevgi, çeşitli teşbih ve mecazlarla ifade edilir.
İslamiyet inancının yayılmaya başlaması ile Arap coğrafyasında ortaya çıkmış bir edebi tür olan naat; İslam peygamberi olan Hz. Muhammed'i övme amacıyla yazılan şiirlerin ortak adı olarak tarif edilmektedir.
Halifelerin ve din büyüklerini övmek için yazılan övgü şiirleri de naat olarak nitelendirilir. Naat türünün ilk örneklerini, Hz. Muhammed'in sahabelerinden biri olan Hasan Bin Sabit vermiştir. 11.yüzyıldan itibaren tasavvufun Anadolu'da yayılmasıyla birlikte birçok mutasavvıf şair, naat türünde şiirler yazmıştır.
Bu özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz: Naat türünde yazılan metinler, hem divan edebiyatı kitaplarının hem de mesnevi türündeki kitapların ilk sayfalarında yer alıyor. Naat şairleri, sebeb-i telif bölümünde eseri neden kaleme aldığını açıklıyor ve ardından dua, naat ve münacat bölümlerine geçiyor.
Naat, terim olarak Hz. Muhammed'in vasıflarını överek anlatan manzum ve mensur eserlere denir. Divanlarda ya da mesnevilerde daha çok tevhit ve münacattan sonra gelen naatlarda peygambere duyulan sevgi çeşitli teşbih ve mecazlarla ele alınır.
Hz. Peygamber için yazılan övgü şiiri. Klasik Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında kişi ve topluluklarla çeşitli mekânların övülmesi maksadıyla yazılmış şiir.
Türkçe bir kelime olan tuyug, “şarkı söyleme, övme, kapalı ve cinaslı söz söyleme” anlamındadır. Tuyug, Türk halk edebiyatı ürünü olan maninin ruba'i şeklini almış halidir.
İlk örnekler
Ahmet Mithat Efendi, Kıssadan Hisse ve Letâif-i Rivâyat (1870-1893) eserleriyle hikâye türünün ilk yerli örneklerini vermiştir. Aynı yıllarda Emin Nihat Bey tarafından Müsâmeretnâme yazılmıştır.
Bulunan en eski tarihli şiirler Enheduanna imzası taşımaktadır. Bu nedenle daha öncesinde herhangi bir şairin yaşayıp yaşamadığını bilmek pek mümkün değildir. Dolayısıyla yazılı kaynaklara dayanarak tarihin ilk şairi Enheduanna olarak kabul görmektedir.
Bilinen ilk türk şiiri uygur şiiridir. Bir koşuğa ait dörtlükten oluşan bu şiir örneği, Hun Türklerinden kalan bir fincan üzerine yazılmıştır. Bu koşug Çin yazısı ile yazılmış ve Milat öncesine ait dörtlüktür.
bir ismet özel şiiri. bir yusuf masalı' ndan. dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar!
3- Naat; Peygamber Efendimizi övme amaçlı yazılan şiirlerdir. Kaside, gazel, mesnevi, terkib-i bend, terci-i bend, müstezad nazım biçimleriyle yazıldığı gibi düz yazı şeklinde de yazılabiliyor.
Naat: Peygamberin övüldüğü kaside türüdür. Münacaat: Allah'a dua etmek, yalvarmak amacı ile yazılmış olan kaside türüdür.
Na't, detaylı bir şekilde anlatma ve betimleme anlamına gelirken, naat bir kişiyi övmek için yazılmış manzum eserlerin ortak adıdır. 16. yüzyıldan itibaren sadece peygamber efendimize yazılan övgü şiirleri naat olarak nitelendirilmeye başlanmıştır.
Nutuk. Tekke Edebiyatı'nda pirlerin ve mürşitlerin, tarikata yeni giren müridleri bilgilendirmek tarikat derecelerini ve tarikat adabını öğretmek amacıyla söylenen didaktik şiirlerdir. Bektaşilerinin, aşık tarzı halk edebiyatı nazım türü olan nefese verdiği isimdir. Türün en önemli temsilcisi Kaygusuz Abdal'dır.
Methiye, edebiyatta bir kimseyi veya bir şeyi övmek için yazılmış şiirlerdir. Methiyeler, genellikle padişahları, sadrazamları, devlet ileri gelenlerini ve din büyüklerini övmek için yazılan kasidelerdir. Ancak kaside şeklinden başka nazım şekilleri ile söylenmiş methiyeler de vardır.
Bunlar arasında “mesnevi, gazel, kaside, rubai, kıta, lugaz, muamma, tarih ve inşa” yer alır.
Muhammed'den saygı ve sevgi sözcükleriyle bahsedilmesidir. Artı olarak yine Hz. Muhammed'in peygamberlik hayatı boyunca yaptığı başarılar da kaleme alınır. En meşhur ve en bilindik naat örnekleri öznel bir yargıyı temsil etse de bilinen şairler vardır.
Su Kasidesi beyitlerinin hepsinde övgü vardır. Bu eser bir naat olma özelliği taşır. Su Kasidesi, iki mısradan oluşan, nazım parçası beyitlerden meydana gelmiştir. Kaside olması sebebi ile beyitler arasında anlam bütünlüğü bulunur.
Bunlar gazel, rubai, kaside, tuyuğ, mesnevi, murabba, kıt'a, şarkı, müstezat, terkib-i bent, terci-i bent, musammat olmak üzere on iki türe ayrılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri